Engin Günaydın'ın Bol Kahkahalı, Çıtır Çerezlik Dizisi Andropoz ile Hem Gülmeye Hem de Düşünmeye Hazır Olun!

Engin Günaydın'ın hem yazıp hem oynadığı, Taylan Biraderler'in yönettiği Andropoz; 50'li yaşların bunalımını hem bol kahkahalı hem de su gibi akıp giden bir dille anlatan; bol mizah soslu bir dizi!

Yanlış anlaşılmasın, öyle boş espriler ile güldürmüyor; hayata dair tespitleri ve aforizmalarıyla da yer yer tavana baktırıp düşündürüyor Andropoz. 

Netflix'in yeni dizisi Andropoz'u neden izlemelisiniz, gelin anlatayım! 👀

Engin Günaydın'ın eğlenceli ve bi' o kadar da düşündüren kaleminden çıkan Andropoz'da, Engin Günaydın, Derya Karadaş, Tamer Karadağlı, Gülçin Santırcıoğlu ve daha birçok ismi görüyoruz.

50'li yaşlarının başında andropoz'a girerek kafayı değişime takan; evli ve iki çocuk babası Yusuf'un hayat hikâyesini izliyoruz Andropoz'da. Saçını sarıya boyayarak değişime ilk adımı atan Yusuf'un, değişme isteğiyle birlikte başına gelen trajikomik olaylara şahit oluyoruz.

Yusuf'un bu değişim takıntısı başta eşi Meryem ve çocukları olmak üzere; eniştesi Halit ve daha birçok kişinin hayatını daha kaotik bir hâle sürüklüyor; işler karışmaya başladıkça bol kahkaha da eksik olmuyor.

Peki Andropoz'u bu kadar komik yapan ne derseniz? Engin Günaydın, mizah dozunu çok iyi ayarlamış. Tam içimizden, annemize, babamıza hatta mahallemizin tuhafiyecisine benzeyen karakterler yaratmış incelikle ve bu karakterleri biraz da mizahla yoğurmuş.

Karakterler hem çok absürt hem de çok içimizden aslında. Oyunculuklar da muazzam denebilecek kadar iyi. Engin Günaydın'ın her ne kadar Burhan Altıntop tiplemesinden çıkamadığı; her karakteri aynı tonda; basmakalıp oynadığı söylense de ben buna katılmıyorum.

Vavien'de olsun, Avrupa Yakası'nda olsun Aile Arasında filminde olsun, Engin Günaydın'ın zamanın ötesinde iyi bir oyuncu olduğunu ve kaleminin çok kuvvetli olduğunu gördük aslında.

Bence sorun Engin Günaydın'ın rolden çıkamaması değil, insanların ona biçtikleri rolleri çok fazla benimsemesi. Çünkü şu bir gerçek ki bir rolü ne kadar iyi oynarsanız, o kadar üzerinize yapışıyor. Neyse, lafı fazla uzatmadan Andropoz'a dönüyorum.

Engin Günaydın da Derya Karadaş da Tamer Karadağlı da çok iyi iş çıkarmış ortaya. Meryem karakterine hayat veren Derya Karadaş, fedakar Türk kadını ve anne tiplemesini çok iyi taşımış; Tamer Karadağlı da yıllar sonra bambaşka bir karakterle çıktı karşımıza. Bence o da bu rolün hakkından gelmiş.

Meryem tam bir Türk annesi, çocuklarına terlik fırlatan; asabı bozulunca ağzı da bozulan bir kadın. Enişte Halit de tam bir içkici; işe yaramaz eş rolünde. Karakterler hem çok içimizden hem de tavırları; söylemleri biraz da abartılmış. E ortaya mizahi bir iş çıkarıyorsanız, orada mübalağanın olmaması söz konusu değil zaten.

Dizinin muazzam komik, gözünüzden gülmekten yaş getiren sahneleri var, var ama diziyle ilgili en çok sevdiğim kısım bu olmadı. Dizinin bunca mizaha rağmen altının boş olmamasını, hayattan çok güzel tespitleri de izleyiciye aktarmaya çalışmasını çok sevdim!

Yusuf'un kız kardeşi Fadime'nin bir sahnede “15 yaşında Dostoyevski okudum, Rus klasiklerini okudum çok sevdim. Ben sandım ki çok farklı biriyim, harika bir hayatım olacak.” sözleri insanın içine işliyor resmen; sizi duvara baktırıp saatlerce ağlatabilecek bir söz.

Ya da Engin Günaydın'ın “Bilimin en sevdiğim tarafı ne biliyor musun? Götünden atabiliyorsun, kafana göre salla. Çünkü bilimi hiç kimse bilmiyor” gibi güldüren, efsane replikleri de var!

Öte yandan dizinin yan karakterleri de hem abartılı hem de çok komik. Yusuf'un evini beğendiği Mahmut Timuçin'in Rus sevgilisi Svetlana'nın küfürleri de çok konuşuldu, Timuçin'in eşi Şahinde karakteri de yine aynı şekilde.

Svetlana da bence diziye ayrı bir hava katmış, kabul edelim...

Yine dizide Nuri Bilge Ceylan göndermesi yapılması da sevdiğim detaylardan biriydi. Mobilette giden Yusuf ve Ahu'nun İklimler filmini konuşması, İklimler filminde de duygusal değişimlerin ön planda olması; bu yüzden ona da bir selam gönderilmesi hoşuma gitti.

Kısacası Engin Günaydın sizi boş boş güldürmüyor, birikimiyle ve tespit yeteneğiyle şov yapıyor resmen. Hayata dair gerçekleri, hatta bizi hüngür hüngür ağlatabilecek gerçekleri gözlerimizden yaşlar gelecek şekilde güldürerek veriyor.

Belki de kendisini bu yüzden seviyor ve izlemekten keyif alıyoruz...

Bana sorarsanız Andropoz izlenmeyi hak eden, mizahla gerçek hayatın trajik yanlarını çok iyi harmanlayan bir dizi...

Siz izlediniz mi, ne düşünüyorsunuz?

İlginizi çekebilir:

House of the Dragon’un Çıtayı Arşa Çıkartan 8. Bölümünde Muhtemelen Gözünüzden Kaçan Muhteşem Detaylar
Severek Takip Edilen Dizilerin "Biz Ne İzledik Şimdi?" Diye Sorgulatıp Keşke Hiç Olmasa Dediğimiz Sahneleri
Övgülere Layık Oyunculuklarıyla Rol Aldıkları Film ve Dizilerin Tüm Başarısını Sırtında Taşıyan Oyuncular

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
YORUMLAR
11.10.2022

İlk kez Engin Günaydın'ı itici buldum. Hele Tamer Karadağlı'nın abartarak oynadığı karakter? Evlerden ırak. Komedi diye açtım, gerilimi yaşadım :D

11.10.2022

Engin Gunaydinin en olmamış belki de tek olmamış yapımı boşuna zaman kaybi

12.10.2022

Gayet başarılı bir dizi.. İlk bölümde sıkıldım ama bölüm sonuna doğru şenlenmeye başladı. Devamı da geldi..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ