Enflasyonla Fiyatlar Yükselirken Paradan Sıfır Atarsak Ne Olur?

Ekonomide özelikle son 3 yılda fiyat etiketlerine eklediğimiz bir '0' dikkat çekiyor. 2021 yılında hızlanan enflasyondaki yükseliş, ev, otomobil, ekmek, su ne varsa fiyatın sağına eklenen sıfırla 10 kat artış yaşadı.  

Enflasyonla mücadele tartışılırken, akıllara 2005 yılında Türk Lirası'ndan atılan 6 sıfır geliyor. Ekonomideki iyileşmeye destek olan 'sıfır atma operasyonu' şimdi de işe yarar mı? merak ediliyor.

2018'de yükseliş seyrini teyit ederek 2021 yılı sonlarından bu yana hızlanan enflasyondaki yükseliş, fiyat basamaklarını artırdı. 400 bin liralık evler 4 milyon, 100 bin liralık otomobiller 1 milyon oldu. Bununla da kalmadı, gıda fiyatlarındaki yükseliş de katlandı.

TÜİK'in bu perşembe (3 Ağustos 2023'te) açıklayacağı temmuz enflasyonundan önce haziranda açıkladığı TÜFE oranı yüzde 38,21 olurken, enflasyonun tek haneye yakın zamanda inmeyeceği de Merkez Bankası'nın beklentileriyle görüldü. Yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 22 seviyesinden 58'e çıkarken, 2024 değil 2025 beklentisinde dahi tek hane görülmedi.

2005 yılına girerken yüzde 9 seviyelerinde olan enflasyon paradan sıfır atma operasyonuyla 7 seviyesine gerilemişti. Bu kez akıllarda iki soru var. Yumurta, tavuk ilişkisine benzeyen sorular, 'TL'den yine sıfır atılsa işe yarar mı?' ya da 'Enflasyon düşünce mi sıfır atılır?' oluyor.

Bu kez atmamız gerek sıfırlar 3-5 kilo misali 6 değil, 1 adet olurken, işe yarayıp yaramayacağını Mahfi Eğilmez'den feyz alarak inceliyoruz.

2005 yılında, kullandığımız ve günümüzde Çamoluk Otomotiv gibi yaşı büyüklerimizin kullandığı milyonluk para birimleri o dönem dünyada en çok sıfırlı paraların başına geliyordu. Milyon-milyar telaffuzları sadece dilimizde değil, bol sıfırlarla parada ve etiketlerde de görülüyordu. 1 milyona sakız, 5 milyona ekmek alırken, uluslararası arenada ise bizleri anlaşılmaz ve korkutucu kılıyordu.

Ali Babacan'ın ekonominin dümenini tuttuğu, Süreyya Serdengeçti'nin Merkez Bankası'nı yönettiği bir ortamda, 31 Aralık 2004'te milyonluk olan varlıklarımız 1 Ocak 2005'te 1 liralık oldu.

Böyle gözükse de bir gece ansızın olmadı. Tüm para, ödeme, finans sistemleri buna hazırlandığı gibi sıfırlı TL'ler piyasada kalırken, sıfırsız TL'ler yeni olarak 'YTL' oldu. 2009'a kadar sokakta iki para da kullanılırken, milyonluk TL'ler bu 3 yılda piyasadan çekildi, 2009 itibarıyla YTL de Y'sini atarak TL'ye dönüştü.

6 sıfır atma olarak bilinen bu operasyona hazırlık sadece paralarla değil, ekonomideki toparlanmayla da yapıldı.

2001 kriziyle kapısını çalarak önce mentörlük hizmeti aldığımız IMF, 8 yıl boyunca Türkiye'ye yaklaşık 45 milyar dolarlık finansman sağladı ve aracılık etti. AB ile o zaman yakınlaşmış ve özelleştirmeleri de hızlandırmıştık. Siyasi ortamın ve küresel konjonktürün de etkisiyle ülkeye bol döviz girişi de oluyordu.

Yapısal reformlar, yapısal reformlar diye bugün de tabir edilen düzenlemeler güncel olarak hayatımızdaydı.

2000-2001 krizlerinde sorunlu olan bankaların çoğu adaya veda etmiş, TMSF’nin yönetiminde gerekli olan birleşme, devretme, güçlendirmeler yapılmıştı. 

Devlet, kamu harcamalarında tasarrufa gitmiş, gelirlerdeki artışların da etkileriyle bütçe açıkları kontrol altına alınmıştı.

Dolar/TL son 3 yılda (31 Temmuz 2020) 6,97'den 26,96'ya, euro/TL de 8,20'den 29,76'ya geldi. Atacağımız 1 sıfırla dolar 2,6, euro da 2,9 olmaz mı?

İktisatçı Mahfi Eğilmez, uzun zamandır bahsettiği özellikle seçimin hemen öncesi ve sonrası süreçlerde de öne çıkan yapısal reform söylemini tekrar ediyor. TL’den bir sıfır atılmasının piyasada düzenlemeler olmadan 'pek bir etki yaratmayacağı' görüşünde. 

Diğer yandan bütçe açığında artış, seçim öncesinde daha da arttı.

Geçen haftalarda Körfez ülkeleriyle yapılan anlaşmaya atıfla ekonomist Ali Ağaoğlu da IMF ve başka ülkelerden farkla için ilgi çeken bir tespit yapıyor:

Mesela 50 milyar dolarlık mevduat gelsin bize, 5 ayda yer bitiririz onu biz. Zaten o 50 milyar doların 10'u yolda kaybolur, 40 milyar dolarlık iş yapar. Ben de soruyorum; Körfez'den gelen para mı daha iyi, IMF'den mi diye. IMF’den gelecek 50 milyar dolar beraberinde yapısal önlemler getireceği için 500 milyar dolarlık etki yapar piyasaya. Ağaoğlu: IMF taraftarı değilim ama IMF kuralları üzerinden gelecek bir 50 milyar dolara, biz Körfez sermayesinden gelecek 50 milyar dolara benzer koşulları eklesek o da 500 milyar dolarlık iş yapar. Benzer koşullar nedir? Mali disiplindir, ihale yasasıdır, Merkez Bankası’nın bağımsızlığıdır… Kaynak: Ekonomim

Mahfi Eğilmez’le devam edecek olursak, geçen yıl öngörülen 1,7 trilyon TL gider, yıl sonunda ek bütçeyle 2,8 trilyon liraya çıktı. Henüz 6 Şubat depremlerinin etkisi de net görülmüyor.

Kısaca, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan ve yeni atanan yardımcılarının tüm reformları tek başlarına yapamayacağı ve IMF benzeri bir kredibiliteyi sağlamaları yakın zamanda mümkün görünmezken, sokaktaki "telefonu göster dayılar" misali olması Melek Subaşı'yı yad ederek “milyon, milyar” telaffuzları Z kuşağına da geçecek gibi görünüyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Atatürk'ün Ekmeğe Zam Yapma Anısı Gözlerinizi Uzaklara Daldıracak
Halkbank Davasından ABD'de Hapis Yatan Hakan Atilla'nın Instagram Hikayesinde Ekonomi Eleştirisi Dikkat Çekti
TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan'ı Eski Çalışma Arkadaşları Anlattı

Popüler İçerikler

"Estetik mi Olmuş?": Miss Turkey 2024 Birincisi İdil Bilgen'in Son Haline Yorum Yağdı!
59 Yıl Sonra Bir İlki Başardı: Kerem Aktürkoğlu Benfica Tarihine Geçti
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Trabzonspor Derbisi Öncesi Kritik Açıklamalar!
YORUMLAR
31.07.2023

şimdi amarika düşünsün. atmak ve almakla ne değişir?paramız sıfırla değerlenecekse elimde 100 TL'ye bı sıfır daha eklerim etti mi sana 1000 tl. Alım gücüne etki edecek mi? hayır. sadece algı değişir. Şakkadanak taktiği gibi bişey herlde

31.07.2023

Sıfır yalnızca giderden atılmıyor yalnız, gelirden de gidiyor 🤔 elde var sıfır yine

biz yine 6 tane atalım böylece 10 sene sonra falan dengelenmiş olur

TÜM YORUMLARI OKU (18)