Peki, Arjantin 1900'lerin başında gelişmiş ülke sınıfındayken nasıl oldu da kategori düşerek yüksek enflasyonla sürekli mücadele etmeye çalışır hale geldi? Doğal kaynakları olan bu ülkede halk bu kadar yüksek enflasyonla nasıl başa çıkıyor (ya da çıkabiliyor mu)?
Soya, mısır, et gibi ürünlerde dünyanın önemli ihracatçılarından olurken, biodizel'de lider neredeyse konumda. Kaya gazı ve doğal gaz rezervleri de hatırı sayılır olan Arjantin'de petrol ihtiyacı kendi kendine yeten bir durumda olmasının yanında ihracat gelirinin yüzde 10'u petrolden geliyor. Elektrikli arabaların pillerinin ana hammaddesi olan lityum da Arjantin'de bulunuyor.
Arjantin nüfusunun ağırlıklı eğitim oranı da yüksek olurken, turizm de gelirlerinde önemli bir yer tutuyor.
Sosyal devlet sisteminin güçlü olduğu Arjantin'de, bir yanda harcamaları şişirenler bir yanda da kemer sıkmayı abartanlar bulunurken, defalarca ve günümüzde de IMF'le çalışmaya devam edilmesi sorunların kalıcı çözümlerden uzak olmasını sağlıyor.
Tabi bu durum resmiyette görünen, Arjantin'de o kadar çok kur var ki! Hatta halkın, 200 dolar alım sınırı da bulunuyor. Bu yüzden karaborsada dolar alımları yapılırken, resmi kurun neredeyse iki katı bir oran bulunuyor.
Orta kesim parasının değerini korumak için elinde yerli para birimi peso tutmuyor. Parası olan dolar ya da euro alıyor. ABD'den sonra en çok dolar bulunan ülke Arjantin olurken, dolar ülkenin her yerinde de geçerli oluyor.
Parası olan birikim yapamayacağı için tüketim ürünlerine yöneliyor. Taksitli alışveriş ve faizsiz krediler de halk için bu kadar yüksek enflasyonda kârlı hale geliyor.
gelsinler bizde belgeselin kralını çekilir