Türkiye'de ekonomik olarak zor geçen son yılların belki de en zoru felaketler ve seçimlerin de yer aldığı 2023 yılı oldu. Ekonomide zor şartlarda başladığımız 2023 yılını yine zor şartlarda bitirirken, 2024 için de yeni yıl umutları ekonomi tarafına pek uğramayacak gibi görünüyor. Bakalım 2024'te Türkiye'yi neler bekliyor?
Devam eden savaşlar ve yüksek kalan enflasyonla faizler ekonomileri zorlayacak.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), uluslararası büyümenin 2024 yılında yavaşlayacağını tahmin ederken, pandemiden bu yana en yavaş global büyüme olacağını belirtti.
OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, bir yandan da durgunluğun hissedilir seviyede olmayacağı müjdesini de verdi. Enflasyonun sürekli olarak yüksek kalmasının oluşturduğu riski de İsrail-Hamas çatışması ve Rusya-Ukrayna savaşının sürüyor olmasına bağlarken, petrol ve tahıl gibi fiyatların etkilemesinin ihmal edilemeyeceği şeklinde açıkladı. Kaynak: ParaAnaliz
Dünya genelinde beklenenden daha hızlı bir şekilde yavaşlayan enflasyonda pandemiden sonra ilk kez normalleşme sürecinin yaşanması bekleniyor.
Analistler, 2024 yılında enflasyonun büyük merkez bankalarının kontrolüne geçebileceğini belirtirken, ekonomilerdeki yavaşlamayla birlikte enflasyondaki sakinleşmenin faiz indirimlerine zemin hazırladığı düşünülüyor.
Sözcü'nün derlemesine göre, BMO Capital Markets Economics baş ekonomisti Douglas Porter, 2024'te büyümelerin yavaşlayacağını, ancak faiz indirimleri ve soğuyan enerji ve gıda fiyatlarının normalleşen tedarik zincirleriyle durgunluğu önleyeceğini iletiyor.
TCMB'nin beklentilerine göre, kasımda yüzde 61,98 olan yıllık enflasyon 2024 Mayıs'ta yüzde 75 seviyelerine çıkarak yıl sonunda yüzde 36'ya gerileyecek.
Morgan Stanley, Türkiye için 2024 Mayıs ayında yıllık enflasyonun yüzde 71,6 ile zirve yapacağını öngörürken, yıl sonunda yüzde 42,3’e gerileyebileceğini tahmin ediyor.
Merkez Bankası (TCMB), Piyasa Katılımcıları Anketi'nde 2024 sonunda TÜFE beklentisi yüzde 41,23 oldu.
Ipsos, 34 ülkeden 25 bin 292 yetişkin ile 2023 ve 2024 anketi yaptı.
Sözcü'den Tolga Uğur'un haberine göre, 2023'ü ülkesi için kötü görenler Türkiye’de yüzde 84 olurken, Arjantin’den sonra en yüksek oran oldu.
2023'ü kişisel olarak kötü görenler, yüzde 73 ile en yüksek Türkiye’de oldu.
2024'ün 2023’ten daha iyi bir yıl olacağını düşünenlerse küresel ortalamada yüzde 70, Türkiye’de yüzde 59 oranında oldu.
2024'te enflasyonun daha yüksek olacağını belirtenlerin oranı yüzde 80, faizlerin daha yüksek olacağını söyleyenlerin oranı yüzde 80 ve işsizliğin daha yüksek olacağını düşünenlerin oranı yüzde 82 oldu.
Ekonomist Ali Ağaoğlu, 2024'e dair, dolar bazında 2,40 dolar seviyelerini iletirken, 2024'te yeni bir zirve beklemediğini de söylüyor. Zirvenin 5,3 dolarda olduğunu hatırlatan Ağaoğlu, yeni bir dolar zirvesi olmayacağını ancak 3 seviyelerinin üzerine çıkılacağını belirtiyor. 'Önce düşüşü göreceğiz sonra yükselişi göreceğiz' diyen ünlü ekonomist, seçimden sonra da faizlerin kolay düşmeyeceğini TL mevduatın önemli bir yatırım alternatifi olmaya devam edeceğini düşündüğünü açıkladı. Kaynak: Ekonomim
Dünya'da Ufuk Korcan, piyasalarda 2023 yılının tarihe geçecek bir yıl olduğunu söylerken, gelecek yılın gündeminin de yoğun olduğu konusunda uyarıyor.
BIST 100 Endeksinde de hedefin yüzde 30 bir yükselme potansiyeli içererek 10 bin 300 puan olması yönünde ve bankacılık sektöründe yükselme beklentisi yüzde 40 olan Gedik Yatırım, sanayii sektörlerindeki yüzde 25 yükseliş potansiyeli görüyor.
Halk Yatırım da politika faizinin gelecek yıl sonunda yüzde 30-35 seviyesine inmesini ve enflasyonun yüzde 40 ile 2024'üü bitirmesini bekliyor. BIST 100 Endeksinde de 2024 yılı hedefi 11 bin 300 puan oluyor.
Ekonomim'de Şenay Zeren'in görüştüğü uzmanlar da 2024 yılında mevduat faizlerinin borsaya rakip olacağını söylerken, borsa yatırımcısının özellikle yılın ilk yarısında büyük getiri beklememesi gerektiğini de ekliyor.
Deniz Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Örnek, borsadaki dinamiklerin son iki yıldan oldukça farklı olacağını söylerken, en beğendikleri ve tercih ettikleri sektörlerin bankacılık, perakende, sigorta ve havacılık olduğunu da iletti. Ancak alternatif getirilerdeki yükselişlerin de sektör ve hisse seçimi yanında dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Yatırımcı sayısında nette azalma olabileceğini düşünen Yılmaz, yükselen mevduat faizlerinin 'borsa-faiz rekabetini' geri getirdiğine dikkat çekerken, 2024 yılında borsanın yukarı yönlü seyrini sürdüreceğini, ancak getiri beklentisi açısından gerçekçi olmak gerektiğini de unutmak gerektiğini söyledi. Yatırımcıların daha fazla orta-uzun vadeli düşünmeleri gereken bir sürece girdiğinin de altını çizdi.
Yabancı alımında havacılık, gıda ve giyim perakende, gıda ve içecek, telekom, sigorta, banka ve holding sektörlerinin 2024’ün ilk yarısı boyunca öne çıkabileceğini iletti. Yılın ikinci yarısında da düşmesi beklenen enflasyonla birlikte, demir-çelik, otomotiv, beyaz eşya, çimento, tekstil, cam sanayi, inşaat, mobilya ve diğer dayanıklı tüketim sektörlerinin rahatlayabileceğini iletti.
Artan yabancı ilgisiyle bankalar ve holdinglerin, enerji konusundaki teşviklerle elektrik ve dağıtım firmalarının, deprem sonrası artan faaliyetlerle inşaat, çimento başta olmak üzere GYO şirketlerinin ön plana çıkabileceğini belirtirken, Avrupa’nın zayıf durumu ve döviz kurlar nedeniyle otomotiv ve beyaz eşya, ihracata yönelik üretim yapan şirketlerin zayıf bir performans izleyebileceğini iletti.
İcimizden gecececekler. yaptiklari yapacaklarının teminati 😀
2024-2025 yılları yanlış uygulanan ekonomik politikaların bedelini ödeme yılıdır. Talep daralacak buna bağlı arz azalacak arzın azalması küçük firmaların batması ve işsizliğin artması olarak geri dönecek.