En Üzücü Tecrübelerden Biri Olan Reddedilmeyi ve Dışlanmayı Beynimiz Nasıl Algılar?

Arkadaşlarınızın sizi çağırmaması, eski sevgilinizle karşılaşmak, takımdan atılmak... Bütün bu talihsiz olaylar sırasında hissettiğimiz acının gerçek olduğu bilim insanları tarafından onaylandı.

Araştırmalar beynin sosyal acıyı, fiziksel acı ile aynı şekilde algıladığını ve bunun evrimsel bir tepki olduğunu ortaya koydu.

İlk insanlardan bu yana bir grubun parçası olmak güvenlik ve kaynak anlamına geldiği için grup tarafından reddedilmek yalnızlığı ve savunmasızlığı beraberinde getirdi.

Böylelikle insanlar sosyal kabul aramaya ve bu bağları kopartacak tehditlerden korunmaya odaklandı.

Bilim insanları sosyal acı ve fiziksel acının beynin aynı bölgelerinde kaydedildiğini ve aralarında örtüşen bir bağ olduğunu tespit etti.

Her iki durumda da bu tecrübelerden kaçınmak için ağrı aktivitasyonu devreye girer. Acının oluşturduğu hatıra gelecekte olası durumlar için uyarı görevi görür.

Araştırmalara göre fiziksel acının zamanla etkisini yitirdiği görülse de aynısı sosyal acı için söylenemez.

Araştırmacılar reddedilmeyi ve dışlanmayı tanımlamak için "sosyal dışlanma" terimini kullanıyor.

Reddedilme, genellikle bir kişi tarafından istenmediğinizin açıkça dile getirilmesidir. Bu durum aşk hayatınızdan tutun profesyonel yaşamınıza kadar her alanda görülebilir.

Dışlanmak ise aynı grupta bulunduğunuz bireyler tarafından görmezden gelinmek anlamına gelir.

İnsanlar sosyal dışlanma tecrübelerini fiziksel acı ifadelerini kullanarak tanımlarlar. Örneğin bir ilişkinin bitimi kalp kırıklığı olarak tanımlanır.

İhanete uğramak sırtından bıçaklanmaya benzetilir.

1990'lı yılların başında işlevsel manyetik rezonans makinelerinin (fMRI) ortaya çıkışıyla bilim insanları kan akışını ölçerek beyin aktivitelerini gözlemlemeye başladı.

Böylelikle araştırmacılar fiziksel ağrı sırasında beynin hangi bölümlerinin aktif olduğunu görebildi.

2000'li yıllarda bilim insanları fiziksel acı sırasında beynin aktif hale gelen bölgelerinin sosyal dışlanma sırasında da aktif hale geldiğini keşfetti.

2003 yılında yapılan bir araştırmada katılımcılar sosyal dışlanmaya nasıl tepki vereceklerini gözlemek için fMRI makinesine bağlandılar.

İki sanal insan ve bir gerçek insanın birbirlerine top atarak oynadığı oyunda bir süre sonra gerçek insan dışlanarak iki sanal oyuncu tarafından yok sayıldı.

Grup arkadaşlarının gerçek olmamasına rağmen dışlanan katılımcının bu olay anında beyinde fiziksel acıyı kaydeden kısmına yani anterior singulat kortekse (ACC) kan akışının yükseldiği gözlemlendi.

Bir başka araştırmada son 6 ayda sevgilileri tarafından terk edilen katılımcıların fMRI taramaları gözlemlendi.

Katılımcılar kollarına sıcak obje değdirilmesi gibi hafif fiziksel acıya ve arkadaş gruplarının resimlerini görmek gibi durumlara maruz bırakıldıktan sonra ekranda eski sevgililerinin resmini gördüklerinde bu konu hakkında düşünmeye zorlandılar.

Taramalar kısa bir süre sonra fiziksel ve sosyal acı arasında nörolojik örtüşmeyi gözlemledi.

Çalışmanın sonucunda reddedilmeden doğan sosyal acının fiziksel acı ile beyin sisteminde ortak alanı paylaşarak benzer olduklarını sonucuna ulaşılmıştır.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

En Rezil Reddedilme Anılarını Anlatan Bu 17 Kişiyi Görünce Yerin Dibine Girmek İsteyeceksiniz!
Yaşadıkları En Acı Reddedilme Hikayelerini Anlatırken Kendinizi Bırakıp Onlar Adına Üzülmenize Sebep Olacak Talihsizler
Hiç Reddedildin mi Tahmin Ediyoruz!

Popüler İçerikler

TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi