Hani nimete 'ıyyy, ayyy, içim gıcıklandı' falan demek günahtı ya...
Hah işte bunun için bir kerelik anlayış gösterebiliriz.
Haydi hep beraber 'ııyyyyy'layalım!
Hani nimete 'ıyyy, ayyy, içim gıcıklandı' falan demek günahtı ya...
Hah işte bunun için bir kerelik anlayış gösterebiliriz.
Haydi hep beraber 'ııyyyyy'layalım!
Başımdan 2 yıl önce geçen, keşke 10 Avro fazla dan para verip Tokyo'ya gitseymişim! dedirten bir anımı paylaşmak istiyorum. Yer Hong Kong, Türkçesiyle Kokulu Liman şehrindeyim. Niye burdayım ben de bilmiyorum amk! Vize alması kolaydı da ondan herhalde. İstanbul'da Uzak Doğu'ya gezmiş çok tanıdık var. Ballandıra ballandıra gezdikleri yerleri bana anlatmış olmalarının da belki bir etkisi olmuştur ondan da olabilir. Gökdelenlerin yanında çekilen selfiler, içi şehre benzeyen ATMlerde yapılan alışverişler, otellerin balkonlarından çekilen manzara resimleri....Bunların hepsi beni etkilemiş demek ki ondan gitmişim taa Hong Kong'lara. Repulse Bay Otel'de herşey inclusive 7 günlük rezerv yaptırmışım adıma. Üzerimde Türk bayraklı bir tişörtle ona çok uygunsuz kaçan Hawai sitili şort var. Eee ne de olsa ta Türkiye'den gelmişim, ülkemin havasını atayım havasındayım. Resepsiyonda check-in olduktan sonra, ilk işim bara inip birşeyler içmek oluyor. Cola light ile çips ısmarlıyorum. Nasıl olsa all inclusive. ;) Masadan kalkıp giderken, garson gelip soruyor ödemeyi nasıl yapacağımı, ona all inclusive diyorum, oda numaramı sorup ayrılıyor, 2dakka sonra gerisin geli geliyor ve reszervasyonumun all inclusive olmadığını söyleyip 490 Hong Kong doları (60$) hesap kesiyor. Jetlag olmuşum birden uyku bastırıyor, o şekilde ödemeyi yapıp resepsiyona gidiyorum. Çin'li bir kıza benzeyen oğlan çocuğu bana odam tek kişilik olduğundan all inclusive olmadığını söylüyor, all inclusive olması için yanımda birinin daha olması lazımmış! Ben benim kız arkadaşı İstanbul'da bırakmışım, sırf ucuz tatil etmek için! (Aha yarra yedik şimdi diyorum- üzerimde en fazla 500€ var. Bu para 7 gün nasıl yetecek???) Repulse Bay dedikleri yer bir koy. Koy ama ne koy, pahalılıkta koyuyor turistin 'mına amk! Otellerin menülerinde 1200HK$ daha ucuz bişey yok. Ben böyle düşünürken telefonum çalıyor. İstanbul'dan arayan Can, benim gezenti arkadaş. Ona Honk Kong'ta nerelerde yediklerini soruyorum gidilecek yer çok diyor yeter ki paran olsun. Tabi ben de fazla para yok, ona da ilk günden söyliyemiyorum bir şey. Kanka ben öyle lüks yerlerden değil otantik yerlere gitmek istiyorum, hani yemeği insanının gözünün önünde pişiren yerler (büfe gibi) var ya oralara gitmek istiyorum diyorum. -O zaman Food World'de git bro, diyor. Orası neresi diyorum, sen sor birine hemen söylerler çok büyük içi, her türden dünya mutfağı var içinde diyor. (Ulan Mc Donald's falan olsa diye geçiriyorum içimden.) Neyse ertesi gün sabah ilk işim şehre gitmek oluyor. Bu arada taksiler pahalı değil Honk Kong'da, asıl pahalı olan bizim pezevenk taksiciler, hepsi kazıkçı! Taksici Langham Place'in yanında bırakıyor. (Food World diye bir yer yokmuş Hong Kong'da!) Ne güzel şehir, ne düzenli yollar, ağzım açık etrafa bir on dakika bakıyorum. Langham Place denilen yer gökdelenden bir alışveriş merkezi. Tüm gün gez gez bitmez. Neyse en sonunda ucuza benzeyen bir yere oturup, çorba türünden bir şey söylüyorum. Tomyam Ayam çorbası, baharatlı ve acılı bir şey, içinde kalamariden midyeye kadar herşey var oh ne güzel diyorum. Afiyetle yeyip bitirdikten sonra menünün İngilizcesini okuyorum: Mussels, Prawns, Squid, Chilli, Sauce, Onions, Pepper, Diced tomatoes, Minced Dog Meat...Minced dog meat diyor amk! Köpek eti! Kusacam geliyor kusamıyorum. 300HK$ ödeyip ayrılıyorum. Dolan dolan, çıkışı da bulamıyorum koca ATM'den. En sonunda otele ekmek, soğan ve domatesle bir parça peynirle dönüyorum. Bu aldıklarım 1100HK$ tutuyor ve bana 2 gün yetiyor. İşte böyle 2 günde bir şehir merkezine gidip domates ekmek alıyor ve 1 hafta boyunca idare ediyorum. Benim uzak doğu tatilim böyleydi. Bu arada tuz bulamayıp o domatesleri tuzsuz tuzsuz yedim ve 3. gün ishal oldum! Selfi çektirmedim hiç. Not: Gülmeyin! Gülenin amk! Size zorlan okutmuyorum hiçbir şey o yüzden kritize etmeyin lan!
Kuzu bağırsağı yiyen, kelle paça görünce salyaları akan, kurbanı kesip mangalda koçun taşşaklarını kavuran adamın gelip bunları eleştirmesi ayrı komedi. İnsan kültür, ırk, coğrafya fark etmeksizin pis boğaz bir canlı.
Canlı hayvanı kaynatmak nedir ya bok yiyin bok bok!