En büyük de iyi değil, en küçük de... Ortanca olucan bu hayatta...
1. Kaç yaşına gelirseniz gelin "ufaklık", "küçümen", "tontiş", "minnoş" gibi lakaplardan kurtulamazsınız.
2. Sadece aile içinde değil, sülale içinde küçük görülürsünüz. Bir akrabanız, arkadaşlarınızla takılırken size rastlasa "Vayy büyümüş de..." ile başlayan cümleler kurar.
3. Üniversiteden mezun olmuşsunuzdur fakat tüm akrabalar sizin hala liseye gittiğinizi düşünür.
4. Herhangi bir yemekli organizasyonda çocuklar masasına oturtulmanız hiçbir zaman sona ermez...
5. Anne babanızın yanında içki içmeniz bir ömür boyu tuhaf karşılanacaktır.
6. Abla/abileriniz muhabbetlerine katılmanıza asla izin vermeyeceklerdir.
7. Onlar yüz vermediği için de en yakın dostunuz daima evin köpeği olacaktır.
8. Tüm kardeşleriniz evlendikten sonra "E hadi artık sen de..." denilen çocuk olma stresini siz yaşarsınız.
9. Yaramazlık, şımarıklık, kapris yapma hakkınız diğer kardeşlere göre daha azdır. Ebeveynleriniz yorulmuştur artık...
10. Aile üyeleri sizin takip ettiğiniz yeni moda akımını, müzikleri ve havalı konuşma tarzını anlamazlar, hatta sizinle dalga geçerler.
11. Eski fotoğraflara baktığınızda, kardeşler arasında oyuncak olduğunuzu büyük bir hüzünle fark edersiniz.
12. Daima küçük görülmenizin iyi yanı ise "Sen beceremezsin..." denilip tüm işlerinizin halledilmesidir. Aslında bu da iyi değilmiş ya...
13. Ve maalesef kardeşleriniz size ne yapmanız gerektiğini söyleme hakkını daima kendilerinde bulacaklardır.
14. Küçükken başınızdan geçen tüm utanç verici anıları sizen başka herkes hatırlıyordur. Aile toplantılarında en çok gülünen kişisinizdir.
15. Sizin kaza eseri dünyaya geldiğinizi söyleyip dalga geçmek en büyük zevkleridir.
16. Bununla beraber büyük kardeşlerin hayat boyu en çok kıskandığı kişisinizdir...
17. Ve ne olursa olsun daima en çok sevilecek ve sahiplenilecek olan kardeşsinizdir.