Yolda olmak, yolculuk etmek, yeni şeyler deneyimlemek: Bunlar güzel şeyler! Ancak maalesef gezi anıları her zaman çok güzel olmuyor... Yolda başlarına gelen korkutucu deneyimleri paylaşarak hepimizi eve kapanmaya niyetlendiren kullanıcıların hikayelerini derledik. 👇
Ancak o bölgede bir tanıdığımız olmadığı için ve kaybolabileceğimiz için bir rehber tutmak istedik. Otobanda arabayı sürerken bir anda trafiğin ortasında durdurulduk, resmen hiçliğin ortasındaydık. Rehber arabadan indi, etrafa bakındı, sonra arabaya geri binip U dönüşü yaptı. Anneme onun köyüne gidemeyeceğimizi söyledi. Sebebini sorduğumuzda bir tür Rus ordusunun barikatı olduğunu söyledi. Bu Kırım Yarımadası hakkındaki tartışmaların devam ettiği bir dönemde yaşandı.
Bir sonraki durakta bir grup insan adamı ölesiye dövdü. Daha sonra polis geldi ve sopayla dövmeye devam etti. Onu karakola götürdük ve telefonu çalan arkadaşını aramasını söyledik ancak adam gelmeyi reddetti. Polis ofisinin kapısını kapattı ve sadece hırsızın çığlıklarını duydum. Bekledim, sonra polis odaya hırsız ve elinde siyah bir poşetle geri geldi. Hırsızı yere attı, poşeti açtı ve körinin içinden telefonumu çıkarıp bana verdi. Sonra da adama kaşık verip bir poşet köriyi yedirtti.
Merdivenlerden inerken bir adamın merdivenlerden yuvarlandığını gördüm. Adam yere yığıldığında bir baktım karnında tornavida saplıydı.'
Taksici fiyatı yanlış anladığımı söyleyerek arabayı kenara çekti ve kapıları kilitledi. Ben öyle olmadığını söylememe rağmen 100 dolara anlaştığımızı söyleyip durdu. Kapıları açmaya çalışsam da otomatik olarak kilitlenmişti. Neyse ki tüm paramı aldıktan sonra gitmeme izin verdi. Oteldekiler şanslı olduğumu söylediler. Birkaç gün sonra başka genç bir kadını kaçırarak taciz ettiğini ve baygın bir şekilde bırakıp gittiğini duydum.
Kayıp olduğunu fark edince, düşündüklerinden daha büyük bir şekilde olay çıkardım. Metronun kalkmasına izin vermedim ve yolculardan biri de güvenliği çağırmaya gitti. Bu da hırsızları zora soktu; cüzdanımı verip kaçtılar.
Yukarıdan çantalar düştü ve insanlar öleceklermiş gibi bağırdı. Ben bile resmen yerimden uçtuğumu hissettim, bir ara havalandığımı hatırlıyorum. İlk defa kötü bir şeyin olacağını düşündüm.
Ve tüm parasını çekip vermesini istediler. Daha kötüsü de olabilirdi.
Odayı ikiye bölen tahta paravanın arkasından beni izliyordu. Uyanırsam ya da hareket edersem ne yapacağını bilemediğimden uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim. Ayrıca odada başka kimse var mı bilmiyordum. Alarmım çalana kadar 2 saat beni izlemeye devam etti. Sonra kalkıp hızlıca eşyalarımı toparlayıp çıktım. Çıkarken pansiyon sahibine durumu bildirdim ama treni yakalamam gerektiği için ona ne yapacağını sormadım.
Otel odalarına döndüklerinde bir hırsızın içeride olduğunu görmüşler. Hırsız, arkadaşımın babasını bıçaklayıp kaçmış. Bu tatilin ardından hep birlikte aile terapisine gitmeleri gerekmiş.
Sizin benzer korkunç bir deneyiminiz var mı? Yorumlara buyurun...