Onedio Logo

En Kaliteli Tweet: Yabancılarda "Ismarlama" Kültürünün Olmayışını Destansı Bir Şekilde Anlatan Kişi

Kapak Görseli

Ülkemizde illaki bir şeyleri bahane eder, eşinize, dostunuza, arkadaşınıza bir şeyler ısmarlarsınız. Hatta bahane bulmanıza ve karşınızdaki kişinin tanıdık olmasına da gerek yoktur. Ismarlama kültürü, ülkemizde oldukça yaygındır. Haliyle özellikle yurt dışına ilk kez çıkanlar, onlardan da bu davranışı bekleyebilir. 

Gelin görün ki ısmarlamak, yalnızca bize has bir davranış. İşte tam da bunu dibine kadar deneyimleyen bir X kullanıcısı, yaşadığı deneyimi destansı bir şekilde paylaştı.

Kaynak: X (amatorsezarr)

X'te (Twitter) herkesin bir masal okur gibi okuduğu o paylaşımla başlayalım;

X'te (Twitter) herkesin bir masal okur gibi okuduğu o paylaşımla başlayalım; Görseli twitter.com

'Portekiz’deyim.

Polonyalı Erasmus tayfa geldi:

“Dostum, kahve içer misin?” dedi.

Ben de, “İçerim,” dedim.

İçerim çünkü bizde bu laf,

otomatik ısmarlama çağrısıdır.

Yani Türkiye’de biri sana “Kahve içer misin?” derse,

sen ona 'S..r et kahveyi, gel sevişelim' demezsin...

Ya da dersin, lan bilmiyorum.

Türkiye burası, her ihtimal ihtimalli.

Ama bir şey net.

Kahve içerim dendi mi, kahve ısmarlanır.Bizde kahveyi içerken kasaya değil,

ismarlayanın gözlerinin içine bakarsın.

Neyse, bunlar gittiler.

Ben masada,

sanki kahve gelince hayatımın anlamı açıklanacakmış gibi bekliyorum.

Saf bir umutla, latteyle aydınlanmayı bekliyorum.'

"Geldiler, iki kahve var." Acaba kimlerin kahvesi?

'Biri onun,

diğeri de öbürünün.

Benim kahve?

Kayıp.

Sanki benim kahve, kahve değil de İspanyol İç Savaşı’nda kaybolmuş bir ideoloji.

Diyorum:

“Eeee, benim kahve nerde?”

Kadın diyor ki:

“Para vermedin ki, Karo!”

Lan 1 euro. Onu da vermeyeyim.

Her yerde para veriyoruz.

Lokantada, otobüste, tuvalette, markette, ver ver ver.

Bir kere bir şey yiyip içip de para vermediğimizi hatırlamıyorum.

Gerçekten, cüzdan bizde aksesuar değil; yara bandı gibi sürekli açık, sürekli kanıyor.

Tamam dedim, not ettim.

Ama ben kimim? Ben Türküm.

İkramın damakta değil, karakterde tat bıraktığı bir milletin evladıyım.

Misafirperverliğin patentini almışız;

sertifikası bizde, ruhsatı atalarımda. Çay ısmarlamadan ölmeyi toplumsal utanç, kahve söylemeden gitmeyi manevi vergi kaçakçılığı sayan bir halkın çocuğuyum ben.

Bizde ikram, maddi değil manevidir. Ekmek bölmek: diplomasi.Çay uzatmak: barış antlaşması.Yemek ısmarlamak: milli spor. İkram, bizde menü değil, mentalitedir.'

Bu sefer kullanıcımız ısmarlama kültürünü öğretmeye kararlıdır.

'Bir sonraki Erasmus durağında İtalya’dayız.

Dedim ki:

“Hadi lan, bu akşam yemek benden!”

Üç-beş kişiyiz zaten, Danimarkalı falan da var.

Sofraya oturduk, ben bir kibarlık çaktım, menüyü alıp garsona göz kırptım.

İçimden ses geliyor:

“Bir akşam yemeğiyle insanlık onurunu kurtaracağım!”

Biri heyecandan çatalı ters tuttu.

Yani adam çorbayı çatalın sapıyla içmeye çalıştı, o derece.

Öbürü dedi ki,

“En son evlilik teklifinde heyecandan böyle yamulmuştum.”

Üçüncüsü gözlerini kısıp şöyle dedi:

“Sen bir aziz misin?”

Yeminle bir de bira söylesem, havari ilan edecekler.

Üç yudum daha içseler ben İncil’in ekini yazacağım diye ağlamaya başlayacaklar.

Dedim:

Lan sadece lazanya söyledim be.

Ruhunuzu satın almadım, ahiret borcunuzu üstlenmedim.

İki makarna, bir risotto, sizde bu kadar mı duygusal açlık vardı?'

"Bugün biz Avrupa’da beleş deneyimi yaşıyoruz!"

'Bunlar ertesi gün bizi okulun yemekhanesine götürdü.

Ben bizim ekibe dedim ki:

Gençler, tarihe tanıklık ediyorsunuz. Bugün eller cepten çıkmayacak,

çünkü bugün biz Avrupa’da beleş deneyimi yaşıyoruz!

Ve öyle oldu.

Yemek boyunca eller ceplerde, gözler tabakta, kalpler memlekette…

Makarnaya bakarken sanki çocukluk aşkımıza denk gelmiş gibiydik.

Cüzdanlarımız o gün dinlendi.

İlk defa para vermemenin haysiyetli mutluluğuyla yedik.

Tatlıya fiş sormadık, suya zam konuşmadık.

Ama ertesi gün...

Bunların yemek öğretmeni geldi.

Suratında garip bir ifade vardı:

Excel’le sabah sevişmiş gibi

Adam yaklaştı, kainatın en mahcup cümlesini kurdu:

Dostum… dünkü yemeğin paralarını alabilir miyim?

Lan ben o an bir durdum.

Sanki içimden biri çıktı, karşıma geçti:

Şimdi bu ne demek oluyor dedi.

Yani biz dün ısmarlanmış gibi hissedip, bugün ayağınıza dolandık mı olduk? Yani kandırılmamış da, sadece yanlış anlaşılmışız mı?

Bu ne lan, ikram değil, test yayını mıydı?'

Peki bir şeyler ısmarlamak bizler için neden bu kadar önemli?

'Bizde ne var?

Bir şey ısmarlamak bizde millî terapi yöntemi.

Ev kredisi ödeyemeyip hâlâ benim çaylar gelsin diyen insanlar var ülkede. Adamın üstünde borç var,

altta kredi kartı patlamış,

ama karşısındaki tost yiyorsa:

bırak hacı ben hallederim, diyor.

Yani bizde ısmarlamak,

ekonomik intihar gibi ama şerefli bir ölüm biçimi.

Çünkü biz sadece çayı değil,

dert ısmarlarız, acı bölüşürüz, hayatı dilimleriz.

Bazen öyle olur ki,

son lokma senin olsun diyerek hayat boyu dost kalırız.

İşte o yüzden diyorum:

Bizim için ısmarlamak, gönülden cüzdana inen bir merhamet kuryesidir. Ve bu kurye geç kalmaz, bahşiş de almaz.

Ama her gelişinde bir halkı daha insanca yaşatır.'

Bu güzel paylaşımın detaylarını biraz daha okumak isteyenleri de böyle alalım.

Popüler İçerikler

Yurt Dışında Çalışmak İsteyenlere İtalya Sürprizi: İtalya’dan 500 Bin Çalışma Vizesi Kararı
Yurt Dışında Çalışmak İsteyenlere İtalya Sürprizi: İtalya’dan 500 Bin Çalışma Vizesi Kararı
En Düşük Emekli Maaşı Yükseltildi! AKP Grup Başkanı Açıkladı
En Düşük Emekli Maaşı Yükseltildi! AKP Grup Başkanı Açıkladı
Bir Katliamın Anatomisi: 2 Temmuz 1993 Madımak Oteli'nde Yaşananlar
Bir Katliamın Anatomisi: 2 Temmuz 1993 Madımak Oteli'nde Yaşananlar
YORUMLAR
16.06.2025

Boş muhabbetlerinizi kankalarınızla yapın. Bizler de benzer şeyler yaşadık. Özetle diyor ki biz ısmarlasak da yabancılar ısmarlamıyor

16.06.2025

bu kadar eğlenceli ve sürükleyici bir yazının değeri ancak bu kadar bilinemezdi, tebrikler.

16.06.2025

Adam eğlenceli bir dille anlatmış. Zaman ayırıp okumanızı tavsiye ederim.

16.06.2025

guldur guldur kalitesinde bir yazi, mimik oynamadi

16.06.2025

tek cumlelik olayi uzata uzata edebi esermis gibi yazmissin, bide baya kotu yazmissin

17.06.2025

nasıl kötü mesela

TÜM YORUMLARI OKU (32)