Belli ki bu 18 yaşın sihirli değneği var. Kulaklarıma birkaç delik daha deldirip şu çıldırdığım grubu dinlemeye giderim belki, sabaha karşı dönerim kime ne? İnşallah boyum uzar. Sevdiğim oğlanla öpüşe öpüşe dolaşabileceğim yaş. Mahalle baskısına bile kafa atar bu 18, öyle tılsımlı, öyle bereketli. 18 yaşında birilerini gördüm bundan önce defalarca ama sormak gelmedi hiç aklıma; “Öyle çok değişik görünmüyorsunuz ama mutlaka saklamak istediğiniz bir cevheriniz var. 18 yani bu, dile kolay.” Evet tahmin edebileceğiniz ve belki de tecrübeyle sabitlediğiniz gibi 18 yaşıma girince bir şey olmadı. Birileri oyuma talip oldu, o kadar. Ki bu ülkede verdiği oyla değil vermediği oyla kadere etki edenler her zaman daha fazla olmuştur, neye yarar...
Büyümenin sayısız tatsız yanı oldu. Bir kere durduk yere görmeye başladığım “kadın” muamelesinin, zaten benim cinsiyetim olduğunu anlatmakla uğraştım. “Ben bir kadınım” dediğim an soruverdiler cinsel özgeçmişimi. Çalışmadığım bir işin patronları sardı etrafımı. Ve sordular “5 yıl sonra kendinizi nerde görmek istersiniz?”
“Aaa lütfen ama, siz beni nerede görmek istersiniz?” Geleceğimle ilgili fikir yürütme işini anne ve babama dahi bırakmayan ve bunca yakınlığı nerede, nasıl edindiğimizi asla anlamadığım bir takım “tanıdık”lar ve “birbirimizi hiç tanımadık”lar. El âlem hapishanesinin kapısında dolaşıyordum da 18’imde hüküm giydim diyelim. Geldiğimle, giydiğimle, gittiğimle, kaldığımla, dediğimle, sustuğumla bu kadar candan ilgilenen bu el âlem, sahi neyim olur benim?
18 yaşım bütün potansiyel tehlikelerin alarmlarını bünyemde topladığım yaş oldu. Büyüklerimce lanetli bulunan bu yaşa girer girmez bütün zararlı alışkanlıklarla kol kola gireceğimden herkes çok emindi. Beni görenin gözünde 155, beni duyanın aklında 112; Amatem ve Yeşilay, yanı başımda bilumum zararlılar. “Özgürlüğü bu mu sanıyorsunuz, e benim özgürlüğüm bambaşka” diyemedim. Zaten hiç sormadılar.
Kendi bedenimle barışacak ve kendimi özgür hissettiğim giysiler içinde salınacaktım. Bütün organlarımın ayıplı yasaklı birer ünlem işaretine dönüşeceğini aklıma getirmemiştim hiç. “O orda giyilmez, bu burada durmaz, şununla oturulmaz, bununla koşulmaz. Bununla mı geleceksin, üstüne bir şey almayacak mısın?” ve final cümlesi “Artık çocuk değilsin.” Artık çocuk olmadığıma boşuna sevindiğim yaş. 18, ben hariç herkesin benden sorumlu olduğu yaşların başladığı yaş.