bu film çok güzel çok büyük bir tablo.kimileri bu tabloda gizliden yapılmış yahudi propagandasını görüyor, kimisisavaş ortasında bir ticaret görüyor, kimiyse amerikan sinema sektörünün duygu sömürüsüyle para kazanmasını görüyor.
ben bu tabloda insanın insana zulmetmesini gördüm. zaman değişir, isimler değişir, roller değişir, ama zulüm değişmez. bu zulme kayıtsız kalmak da en az ona katılmak kadar suçtur. ben bu tabloda propaganda görmedim, çünkü kanım öylesinde donmuştu ki, siyasi boyutu çok komik kalıyordu. savaşlar insan doğasının bir gerçeği, tarih boyunca savaşlar oldu ve olmaya da devam edecek. ama ne olursa olsun, insanın asla yapmaması gereken şeyler var, öyle şeyler ki gözlerinde insanlık ve hayvanlık dışı başka bir şey görebileceğiniz hareketler var. hayat zor, hayat adaletsiz, ama herkes kendinden sorumlu, bir şekilde yaşamaya çalışıyor, yeri geliyor savaşlar çıkıyor, bazen yaşamak için öldürüyor insanoğlu, bazen politika için öldürüyor. bu bir gerçek, olmasını istemesek de. filmde bir askerin askeri öldürmesi yoktu hiç, ölenler kadınlar, çocuklar, yaşlılar... ben ne yahudi gördüm, ne de alman gördüm bu tabloda, sadece acı çeken insanlarla, hissizleşmiş hatta adeta zombileşmiş acıtan insanlar gördüm. 3-5 deli yüzünden insanlıktan çıkanları gördüm.
bu tablo kimlikleri değil, zulmedenleri eleştiriyor, buna karşı durmak için en ufak bir çaba gösterenleri anlatıyor. bu tablo 'ben ne yapabilirim?' sorusunu kendinize sormanızı söylüyor.
ben bu tabloya baktığım zaman ırkı, dini, dili ne olursa olsun; hangi çağda olunursa olsun zalimliğin tiksinçliğini ve aciziğini görüyorum. benim baktığım bu tabloda almanlar ve yahudiler yok; israil'in filistin'e yaptığı, amerikalılarınkızılderililere yaptığı, sırpların boşnaklara yaptığı, ıraklısı türkü afganı vietnamlısı kürdü ingilizi ermenisi hintlisiyunanlısı değil, insanın insana yaptığı eziyet var. her insan kendinden sorumludur, her tek bir insan. senin milli politikan bilmemne, elinde de güç var diye, herşey yapılamaz, yaptığın takdirde suç ırkının değil senindir diyor tabloda. bu tabloda aynı ırktan iki insandan birinin insanlık suçu işlerken, diğerinin varıyla yoğuyla bu suça mücadelesini anlatılıyor.
son olarak, bence çok alakalı :
her kim ki bir zalimse, eski bir mazlumdur eline yetki verilmiş; her kim ki bir mazlumsa, eski bir zalimdir yetkileri alınmış.
https://eksisozluk.com/entry/8474464
Shawshank Redemption yıllardır IMDB top 50 de zirvede kaldı ve kalacak gibi de duruyor. Bence de 10 üzerinden 11'lik bir film ama gerçekten yayınlandığı sene olan 1995'de öyle güçlü rakipleri vardı ki biri Forrest Gump diğeri de Pulp Fiction. 1995'i görenler ne kadar da şanslıymış aslında. Böyle 3 büyük film kapıştı Oscar için ve Forrest Gump kazandı. Ayrıca 7 dalda Oscar'a aday olan muhteşem baş yapıt Shawshank Redemption bir tane bile alamadı. Bu filmi gördüğümde ve tekrar izlediğim de bu 7 de 0 olayı aklıma gelir... Diğer yandan 2010 yılında Oscar almış olan The Hurt Locker içinde içimde bir uhde kalmıştır. Tamam güzel film ama Oscar'ı hak edecek bir düzeyde film de değildi açıkçası. Bir Full Metal Jacket, bir Platoon yada bir Saving Private Ryan değil sonuçta. O sene aday olan Inglourious Basterds bence çok daha kaliteli bir filmdi...
Şu film, bu film nerde diyen arkadaşlar Akademi'nin ödül verdiği film tipi bellidir, klasiktir, değişmez.Bu yüzden filmin kalitesini Oscar'a göre yorumlamak bence yanlıştır. Ayrıca İmdb puanı çok kötü olduğu halde çok sağlam olan filmler de var, Oscar alıp İmdb puanı kötü olduğu halde güzel olan filmler de. Tabi bir de başarısının Akademi tarafından bile reddedilemediği (genel ödül verdiği film tarzına uymasa da) Oscar'ı almış filmler de vardır;The Lord of the Rings.Zaten The Godfather'a diyecek bir şeyim yok.Efsanedir, ödülü de bu listede 1. olmayı da en çok hakeden filmdir
7 dalda oscar adayı olan ve maalesef (sebebini hala anlayamam) 1 tane bile oscar kazanamayan The Shawshank Redemption (esaretin bedeli) filmi de benim gönlümde hep ilk 5 tedir.