En Değerli Kültürel Hobi: Koleksiyonerlik

Belki kendi kültürünü, geçmişini öğrenmek olabilir, belki kaybolan anılarını aramak, geçmişin izlerini taze tutmaya çalışmak… Belki de beğenilerini, beğendiklerini geleceğe taşımak. Hatta kendine bir geçmiş satın almak… Ama nedeni ne olursa olsun koleksiyonerlik, sadece kültürel bir hobi değil; kültürel mirasları korumak, saklamak ve taşımak açısından bambaşka bir değere sahip.

Kuşkusuz yüksek bir haz, sahip olma duygusunun zirvesi.

Pahalı bir zevk, uğruna servetler yatırılan, çok para harcanan bir hobi ama üzerinden milyonlar kazanılabilen karlı da bir iş kolu sayılabilir. Bu yönüyle sanayi ve ticari kuruluşların kayıtsız kalamadıkları bir alan. Bünyelerine kattıkları koleksiyon değeri olan eserlerle hem kültürel hizmette bulunup, sanatı ve sanatçıyı yaşatıyor, sanatı teşvik etmeye çalışıyorlar; hem de bu koleksiyonlardan ciddi anlamda kazanç sağlayabiliyorlar. Bu yönüyle koleksiyonculuk büyük bir ticari iştir de.

Peki, koleksiyon, koleksiyoner nedir?

Koleksiyon, Fransızca kökenli bir sözcük. Hemen her konuda yarar sağlama, öğrenme, zevk, keyif, koruma, kar ve yarar sağlama amacıyla nesnelerin özelliklerine göre derlenip sınıflandırılması demek. Hobi ya da ticari amaçlı olarak yapılabilmektedir. Ticari amaçlı profesyonel koleksiyonculuk yasalara tabidir. Gerçek ve tüzel kişiler, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca verilecek izin belgesiyle korunması gerekli taşınır kültür varlıklarından oluşan koleksiyonlar meydana getirebilirler. Her ne kadar eser satın almak yasal bir durum olsa da eserin alınmasının gerekli bakanlığa bildirilmesi ve satılması halinde bunun da yönetmeliğe uygun şekilde yapılması gerekmektedir. Yani eserler devlet tarafından koruma altındadır.

Koleksiyon ya da koleksiyonculuk yapan kişilere koleksiyoner deniyor.

Koleksiyon daha çok ticari açıdan üretilmiş ürünlerde, bir düzeni takip eden sınırlı süre içinde sınırlı üretim adeti olan ve üretimi bittikten sonra aynı kalitede üretimi tekrar etmeyen her türlü satın alınabilir ürünlerin genel adı diye de tanımlanabiliyor. 

TDK’na göre ise koleksiyon öğrenme, yarar sağlama veya zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre sınıflara ayrılmış nesnelerin bütünüdür.

Tabii bu arada toplamacılık ile koleksiyonculuğu birbirinden ayırmak gerek. Koleksiyon, bir bütünlük ve anlam sunar. Koleksiyonculuk, sanatseverlerin zamanlarını, maddi olanaklarını ve çabalarını adadıkları, birbiriyle ilgili objeleri seçme, satın alma ve bir araya getirme sürecini kapsar.

Koleksiyonerlik emek ister!

Koleksiyonerlik öyle göründüğü gibi kolay değil. Bir kere bilgi ister, ilgi ister, büyük bir konsantrasyon ve derin bir emek ister. Bazen koleksiyona katacağınız bir parça için yıllarınızı, yollarınızı, sabrınızı ve servetinizi harcamanız gerekebilir. 

Bu yüzden koleksiyoner olmak herkesin yapabileceği bir şey değil. Zaman içerisinde siz mi koleksiyonu yönetirsiniz, koleksiyon mu sizi yönetir o da belli değil. Başlangıçta bir iki parça bir şey diye yola çıkarsınız, sonra kendinizi dipsiz bir kuyuda bulursunuz. Ama o kuyuda durdukça derinleşir, bilgeleşirsiniz. Astroloji, tıp, hukuk, tarım, teknik veya basım alanlarda evrak, obje, fotoğraf, kartpostal, pul vs koleksiyonu yaparken konunun uzmanına yakın bilgi sahibi olmamanız mümkün değil.

Hobilerin en yüksek zevk vereni, tutkuların en değerlisi belki de. Üstelik öyle bir toplumsal yanı var ki, saygı duymamak elde değil. Değerli şeyleri toplayıp saklayan ve gelecek kuşaklara aktaran, kültürel miraslarımızın korunmasına ve sürdürülmesine katkı sağlayan cefakar gönüllüler aynı zamanda. Tarihin farklı dilimlerinde koleksiyonerler yarınlara ışık tutabilecek belgeleri saklayıp biriktirmemiş olsalardı bugün birçok ayrıntıdan haberimiz olmayacaktı.

Koleksiyonerlik bir tutku, misyon ve sanatçıyı destekleme arzusu olarak açığa çıkabilmektedir. Koleksiyonlardaki eserler belki yüzlerce kişi tarafından istenir fakat sadece bir kişi o esere sahip olur. Yani koleksiyonerlik sürekli devam eden bir yarış gibidir. Burada bakış açısı sanata aşkla yaklaşmaktan ve tutkuyla bağlı kalınacak bir hırs olmalıdır.

Sanat Eseri Koleksiyoncuları

Önemli sanatçılara ait çeşitli sanat eserleri ve değerli tabloları bilinçli bir şekilde saklayan ve koruyan kişiye sanat koleksiyoneri denir. Sanat eseri koleksiyoncuları bireysel koleksiyoncular olabileceği gibi müzeler, devlet banka ve üniversite koleksiyonlarını içeren kamu kuruluşları, ticari şirketler, kurum ve özel banka koleksiyonları ya da özel müzeler de olabilir.  

Sanat eseri koleksiyonculuğu değerli sanat eserlerinin saklanması, korunması ve geleceğe taşınması gibi yararların yanı sıra, yeni sanatçıların keşfedilmesi, değer kazanması ve motivasyonları için de fırsatlar sunmaktadır. Bu bakımdan kimi koleksiyonerler yeni sanatçıları keşfetmeye ve onları desteklemeye çalışmaktadır.

20. yüzyılda ABD’de Henry Walters, J. Pierpont Morgan, Henry Clay Frick gibi işadamlarından oluşan önemli bir koleksiyoncu grubu ortaya çıkmıştır. Bu koleksiyonlar zamanla kurumsallaşmış; Walter Sanat Galerisi, Pierpont Morgan Kütüphanesi ve Frick Koleksiyonu oluşturulmuştur. Andrew Mellon, Peggy Gugenheim, Solomon R. Gugenheim, Paul Getty gibi ünlü koleksiyonerlerin eserlerinin toplandığı özel müzeler de bu dönemde kurulmuştur. Ülkemizde son dönemde kurulan Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, Sabancı Müzesi, İstanbul Modern Sanat Müzesi, İstanbul ve Çengelhan Rahmi Koç Müzeleri, Suna & İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi ve Antalya Kaleiçi Müzesi gibi özel müzeler de bu anlayışın bir ürünüdür.

Dünyanın En Pahalı 7 Tablosu

Ünlü ressam Rembrandt’ın Pendant Portraits of Maerten Soolmans and Oopjen Coppit eserinin satış fiyatı tam 180 milyon dolar. 

Altıncı sırada Mark Rothko tarafından yapılan No. 6 (Violet, Green and Red) isimli resim var. Eser yeni alıcısına 186 milyon dolara mal olmuş.

Beşinci sırada Jackson Pollock’un 200 milyon dolarlık eseri Number 17A var.

Dördüncü sırayı ünlü ressam Paul Gauguin’in Nafea Faa Ipoipo isimli eseri alıyor. Resim 210 milyon dolara satılmış.

Üçüncü sırada Fransız usta Paul Cezanne’ın 250 milyon dolara satılan resmi The Card Players var.

İkinci sıra Willem de Kooning’in eseri Interchange’in. Tablotam 300 milyon dolara alıcı bulmuş.

Ve geldik listenin birinci sırasına. 1500’lü yılların başında yapıldığı bilinen Leonardo da Vinci’nin ünlü eseri Salvador Mundi 450 milyon dolarlık rekor bir satışla yeni sahibini bulmuş.

Web

Instagram

Popüler İçerikler

Wanda Nara ile Yasak Aşk Yaşadığı Öne Sürülen Keita Balde Sivasspor'dan Gönderildi
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı
YORUMLAR
04.10.2022

koleksiyon düşünecek bir ruh hali kalmadı ülkede.

04.10.2022

Amk kahvaltıda pul yalayıp akşam yemeğinde tablo kızartırız.Çerçevelerde sobaya.Sokam sanatınıza

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ