Amerika Merkez Bankası, yani FED 7 haftalık aralıklarla toplanarak faiz kararı alır. Yapılan toplantılar sonucu faizlerin sabit tutulması veya artırılıp azaltılması gibi durumlar söz konusu olur. Bu kadarların tümü doların global piyasalardaki fiyatını etkilediğinden yakından takip edilir.
Peki FED faiz kararı dolar üzerinde nasıl etki eder?
İşte faiz kararı hakkında bilmeniz gereken her şey!
Federal Reserve ya da kısaca FED, ülkede fiyat istikrarı sağlamak ve işsizlik oranlarını düşük tutmakla görevlidir. Dolayısıyla FED kararları Amerikan ekonomisini doğrudan etkiler ve ülkenin kalkınmasını sağlar. FED'in görevlerinden bir diğeri de global varlık fiyatları arttığında faizleri artırarak ekonomideki harareti almaktır.
Enflasyonların yükseldiği ve yerel para birimi olan doların değer kaybettiği bir senaryoda FED faiz oranlarını artırır. Çünkü faizlerin uzun süre düşük kaldığı bir ortamda enflasyonla gerektiği gibi mücadele edilemez. FED'in elindeki en etkili araç olan faiz oranları sadece doları ve ABD ekonomisini değil, bütün ekonomileri etkiler.
FED'in faiz artırımındaki esas hedefi artan enflasyonu dengede tutmak ve kredi maliyetlerinin artmasını sağlamaktır. Faizlerin artması maliyetlerin artması anlamına gelir ve şirketler ya da bireyler için kredi çekmek daha fazla borçlanmaya neden olur. Bu nedenle borçlanarak iş yapmak istemeyen işletmeler bu eylemleri erteleyerek ekonomik aktiviteyi azaltır.
Faiz artırımı borçlu taraf için kötü olsa da yatırımcı için gayet iyidir. ABD dünyanın en büyük ekonomisi olduğundan ve dolar dünya genelinde temel rezerv olarak kullanıldığından faiz oranlarının dolar fiyatı üzerinde doğrudan etkisi vardır. Merkez Bankası faizleri artırdığında diğer bankalar da artırır ve yatırımcı için yüksek faiz geliri elde etme imkanı doğar. Bu da sirkülasyondaki para miktarını azaltarak enflasyonu düşürür.
Faizlerin artması borsa, tahvil ve bono gibi değerleri olumsuz yönde etkiler. Çünkü faizler artınca borçlanma maliyetleri yükselir ve şirketler için iş yapma maliyeti artar. Bu da karlılıkların düşmesi anlamına gelir ve şirket büyüme hızını yavaşlatarak hisse değerlerini etkiler. Genel olarak faiz artırımı beklenen bir ortam varsa hisse senedi yatırımcıları varlıklarını bozarak dolara geçer, bu da doların değerlenmesini destekler.
Hisse senetlerinin değersizleştiği, maliyetlerin arttığı ve piyasadaki para miktarının azaldığı bir senaryo her zaman doların lehinedir. Çünkü faiz artışları yatırımcı ve tüketici için tasarruf teşviği yaratır. Harcamaların kısıldığı bu ortamda insanlar maliyetleri düşürmek için dolara yönelir. Daha az harcama, daha fazla tasarruf demektir ve bütün bu süreç doları değerli bir varlık haline getirir.
Faiz oranlarının artması yatırımcı için risksiz birikim getirisi sunar. Sadece ABD'den değil dünya genelinden yatırımcıların risksiz bir araç olarak doları tercih etmesi, doların az bulunan değerli bir birim haline gelmesini sağlar. Faiz genel olarak dolara yönelim için önemli bir teşviktir ve türev yatırım araçları karşısında doların yükselmesine yardımcı olur. Ayrıca yabancı yatırımcıyı ülkeye çekerek ülke ekonomisine güç kazandırır.
Global piyasalarda önemli bir tehdit olan enflasyon faiz oranı ile dengede tutulabilir veya daha düşük bir hızla yükselebilir. FED'in düzenli olarak faiz artırım kararı almasındaki temel sebep de budur. Faiz oranı arttıkça dolar DXY Endeksine göre de büyür. Yani Euro, Japon Yeni, İngiliz Pound'u, İsveç Kronu, Kanada Doları ve İsviçre Frangı, Amerikan Doları karşısında değer kaybı yaşar. FED'in düzenli aralıklarla aldığı faiz artırım kararı; uzun, orta ve kısa vadeli dolar yatırımcı sayısını artırarak Amerikan dolarının değer kazanmasını sağlar.