Dünyaya gelişten itibaren birincil dürtülerden olan emme davranışını görürüz. Bu davranış DNA’mızda kodlanmıştır, yenidoğan için emmek sadece yemek yeme amaçlı olmaz. Emerken bebeğin güven duygusu da gelişir. Anne ile tensel temas ve göz kontağı anne karnında geçirilen dönemleri hatırlatır. İşte bu birincil güven duygumuzu geliştiren bir süreçtir. Bebeğin 0-2 yaş aralığını kapsayan dönem oral dönemdir. Bu dönemde bebeğin tüm ihtiyaçları ağız çevresinde gerçekleşir ve dürtülerinin doyum noktası ağızdır.
Bebekler için emzik ve biberon geçiş nesneleridir. Annenin bebeğin yanında olmadığı zamanlarda emzik ya da biberon anneyi hatırlatan ve güvenlik hissi yaratandır. Annenin memesinde emziğe geçiş bu durumu özetler. Bebek emzikle hem sakinleşir hem dürtüsel ihtiyacını karşılar.
Ancak iki yaşına kadar artık yavaş yavaş emzik ve biberon alışkanlığı bırakılmalıdır. Çocuğunu emzikten ayırmakta zorlanan anne babalar için birkaç tavsiye olarak verebileceklerim şöyle: Çocuklar emziği emmediği durumlarda ödüllendirilmelidir, emmek istediğinde sevdiği bir sebze- meyve verilerek onunla oyalanması sağlanmalıdır (ancak meyve ve sebzeyi de emmemesi için yanında durulmalı) ve emzik emme süresi mümkün olduğunca kısıtlanmalıdır. Tüm bunlarla birlikte anne ve babaların bir diğer dikkat etmesi gereken konu bebekler huysuz ve sinirliyken onları susturmak için emziği ağızlarına koymamalarıdır. Genel olarak sözel uyaranlarla bebeği anlamaya çalışmalı ve dikkati sevdiği alanlara kaydırılmalıdır.
Peki emzik ve biberon ne zaman bırakılmalıdır? Bildiğiniz gibi emzik ve biberon ağız ve diş gelişimini etkiliyor bu yüzden de bebeğin katı yiyeceklere başladığı döneme kadar (iki yaş civarı) bu geçiş nesnelerinin kullanımı bitirilmelidir. Tabi iki yaşa kadar yavaş yavaş başlanan katı yiyeceklerle işinizi kolaylaştırabilirsiniz.