2011 yılında Muğla’nın Bencik köyüne göreve başlayan aile hekimimiz aynı zamanda bir okçuluk antrenörüydü. Onunla tanışmam hayatımın dönüm noktası oldu. Okçuluk sporuyla o zaman tanıştım ve bu tanışma, geleceğimi tamamen değiştirdi.
İlk Antrenmanda Sadece Lastiğim Vardı
İlk antrenmanımda antrenörüm atış yaparken ben de elimdeki ısınma lastiğiyle duruş ve pozisyon çalışıyordum. O atış yaparken ben de aynı çizgide hareketleri doğru yapmaya çalışıyordum. O gün, bu spora gerçekten ait olduğumu hissettim.
Ailem Başta Emin Değildi Ama Sonra Her Şey Değişti
Başlarda ailem antrenmanlara gitmemi çok desteklemiyordu ama isteğimden dolayı engel de olmuyorlardı. 2011’de ilk yarışmamda Türkiye 2’ncisi olunca onların da bakışı değişti. O günden sonra ailemin tam desteğini hep yanımda hissettim.
Başarmanın Zor Olmadığını İlk O Zaman Anladım
İlk derecemi aldıktan sonra başarıya ulaşmanın aslında çalışmayla mümkün olduğunu gördüm. Disiplinimi ve konsantrasyonumu artırdım. Uzun, zorlu altı yılın ardından 2017’de makaralı yay kadetler milli takımına girdim. O yıldan bu yana milli takımın farklı kademelerinde görev yaptım ve 2022’den beri büyükler milli takımındayım.
En Zor Dönemler Beni Daha Güçlü Yaptı
Her sporcunun inişli çıkışlı dönemleri olur. Benim de performans düşüşleri yaşadığım, hedeflerime ulaşamadığım zamanlar oldu. Bu dönemleri aşmak kolay olmadı ama zaman, sabır ve özveriyle üstesinden geldim. O zor zamanlar bana çok şey öğretti.