Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP)'ün bir araya gelmesi ile oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı, Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşmeler sonrası aday çıkarmayacağını açıkladı.
İttifakın tutum belgesini açıklayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 'Tarihsel sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacağımızı deklare ediyoruz' ifadelerini kullandı.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
*'Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birine iki aydan az bir zaman kaldı. Ülkenin ve toplumun geleceğini belirleyecek tarihsel bir andan geçiyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılının eşiğinde, ülkenin 13. Cumhurbaşkanı seçilecek ve parlamento yeniden oluşturulacak.
*AKP iktidarının son yirmi bir yılda uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalar hayatın her alanında büyük bir yıkım yaratmış; özgürlükleri kısıtlayan, baskı ve hukuksuzluklara dayalı uygulamalar sınır tanımamıştır. Yaşadığımız çoklu sorunlar, çözümsüzlük ve ağır bunalım her geçen gün derinleşmektedir. AKP-MHP iktidarı, toplumun bugününü çalmıştır ve yarınını da tehdit etmektedir.
*Ülkeye bir kâbus gibi çökmüş olan bu siyasi iktidar, her türlü tahakküm pratiklerini uygulayarak tek adam yönetimini ülkenin her bir karışına yaymış durumdadır. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” Türkiye halklarını nefessiz bırakmaktadır.
*Türkiye'nin en temel ihtiyacı halkın egemenliğine dayanan gerçek ve güçlü bir demokrasidir. Evrensel hak ve özgürlüklerin tanındığı ve anayasal güvence altına alındığı, demokratik hukuk ilkelerinin geçerli olduğu, sosyal ve ekonomik hakların yaşam bulduğu bir düzen istiyoruz. Yerel katılım mekanizmalarının işlediği güçlü bir yerel demokrasi olmadan bu hedefe ulaşmak mümkün değildir.
*Ülke ve toplum olarak 15 Mayıs sabahına umutla uyanacağız. Demokratik değişimi gerçekleştirecek güçlerin parlamentoda çoğunluğu kazandığı, Kürt sorununda demokratik ve barışçı bir çözüm için Meclis'in asli bir irade olarak görüldüğü, tüm muhatapların şeffaf bir diyalog ekseninde özgür bir tartışma yürütebildiği, yurttaşların eşit, özgür ve barış içinde bir geleceği kuracağı günler bütün vicdan sahibi insanlarımızın özlem ve talebidir.
Ayy içim umutlarla doldu yine. Bu yaza güzel şeylerle gireceğiz inşallah. Hadi bakalım.
olması gereken bu işte, her parti adayını çıkarırsa bı s*kim yol alamayiz
İktidarda Rahatsız olduğum yerler çok. Daha iyi alternatif arıyorum. Bu partilerin herhangi birinin ülkeye faydası olacağını düşünmüyorum. Bu ülkede Asker Polis Masum vatandaş katleden örgütün yandaşını desteklemeyi de vicdani olarak reddediyorum. Neyle neyi satın aldığımı düşünen biriyim. Ülke düşmanları ile yan yana gelmeyi "Bu ülke için" kisvesiyle bana sunanlar kendilerine yediriyorsa o onların gerçek kimliklerinin tezahürüdür. Bir Atatürk daha lazım. Bu masada kiler onun karşısına çıkabilir miydi?