Öğrendiklerimizi unutma olasılığımızın %90 olduğunu biliyor musunuz? Çoğu zaman öğrendiklerimiz, birkaç gün içinde çabucak unutulur. Peki öğrendiklerimizi unutma olasılığını nasıl azaltabiliriz? Gelin biraz konuşalım 👇
Öğrendiklerimizi unutma olasılığımızın %90 olduğunu biliyor musunuz? Çoğu zaman öğrendiklerimiz, birkaç gün içinde çabucak unutulur. Peki öğrendiklerimizi unutma olasılığını nasıl azaltabiliriz? Gelin biraz konuşalım 👇
Gerçekleri, duyumları ve kavramlar arasındaki ilişkileri hatırlamamıza yardımcı olan beynin bilgiyi tutma yeteceğine hafıza denir. Hafıza, bilgiyi tutmamıza izin veren sinirsel bağlantılar oluşturmak için çok sayıda beyin yapısının işbirliğini içeren karmaşık bir bilişsel işlevdir. Böylece bir şeyi hatırlamamız gerektiğinde beynimiz bu bağlantılardan geçer ve ihtiyacımız olan bilgiyi alır.
Ancak zamanla bağlantılar zayıflayarak bilgilerin kaybolmasına neden olur. Unutma süreci, bilgilerin bilinçli olarak tekrarlanmamasından kaynaklanır. Bu nedenle öğrenilen şeyleri periyodik olarak gözden geçirmek gerekir.
Hermann Ebbinghaus, bir şeyleri neden unuttuğumuz ve bunu nasıl önleyeceğimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek istedi. Ebbinghaus'un konu üzerinde yaptığı araştırması, öğrenilen bilgilerin zamanla kaybolmasının görsel bir temsili olan 'unutma eğrisi'ni üretti.
Deneyimleri ve sonuçları, hafızanın bir dizi önemli yönünü ortaya çıkardı:
Anılar zamanla zayıflar.
Akılda tutmadaki en büyük düşüş, öğrendikten hemen sonra gerçekleşir.
Öğrendiklerimizi gözden geçirmeden veya pekiştirmeden, bilgiyi akılda tutma becerimiz düşer.
Anlamı olan şeyleri hatırlamak daha kolaydır.
Bir şeyin sunulma şekli öğrenmeyi etkiler.
Mantıklı bir şekilde düzenlenmiş ve net bir şekilde sunulan bir şeyi hatırlamanız muhtemelen daha kolay olacaktır.
Nasıl hissettiğiniz, ne kadar iyi hatırladığınızı etkiler.
Özellikle bilmemiz gereken şeyleri ve hayatta kalmamız için hayati önem taşıyan detayları hatırlamakta iyiyiz. Örneğin, kaçınmamız gereken yiyecekler, uymamız gereken kurallar veya hayatımızdaki önemli olan insanlar. Ayrıca sürpriz, korku, başarı veya rahatlama gibi güçlü duyguları tetikleyen deneyimleri daha uzun süre hatırlama eğilimindeyiz. Ancak bu, öğrenmek istediğimiz veya başkalarının bilmemize ihtiyaç duyduğu birçok şeyin hafızamızdan çok kolay bir şekilde çıkabileceği anlamına gelir.
Eğer öğrendiğimiz bilgilerin saklanması için hiçbir girişimde bulunmazsak bu bilgilerin zaman içerisinde kaybolduğunu söyler. Hafıza ne kadar güçlü olursa, bir kişinin onu hatırlayabildiği süre o kadar uzun olur. Unutma eğrisinin tipik bir grafiği, insanların, öğrendikleri materyali bilinçli olarak gözden geçirmedikleri sürece, yeni öğrenilen bilgilere ilişkin belleklerini birkaç gün veya hafta içinde yarıya indirme eğiliminde olduklarını gösterir.
Bu yaklaşıma genellikle 'aralıklı öğrenme' veya 'dağıtıcı uygulama' denir. Bilgileri düzenli olarak gözden geçirmek ve yenilemek, unutma eğrisini durdurur. Bilgileri ilk öğrendikten sonra stratejik noktalarda gözden geçirmek, hatırlamanızı uzatacak ve beyninizde kodlanmış anıları güçlendirecektir.
Ebbinghaus bunu yapmanın akılda tutmayı iyileştirdiğini ve unutma eğrisinde görülen dik düşüşü yavaşlattığını buldu. Ayrıca, belirli hafıza stratejilerini kullanarak, öğrenmesi zor bilgileri bile tutma şansımızı artırabileceğimize dikkat çekti.
Bazı bilgileri gözden geçirmeye ve hafızanızdaki boşlukları doldurmaya çalışmak, unutmanın önüne geçer. Bu noktada yapılan öğrenme, içerdiği zihinsel zorluk nedeniyle daha da güçlü olacaktır.