Elon Musk, Dünyayı Yöneten Ailelerin Kaderini Yaşar mı?

Elon Musk dünyanın bir numaralı zengini. Son günlerde sosyal medya devi Twitter'ı satın almak istemesiyle gündemde. Günümüzde sosyal medyanın insanlar üzerindeki gücü yadsınamaz. Musk'ın bu güce tek başına sahip olması engellenebilir mi?

Elon Musk, dünyanın en zenginleri listesinde 1 numara! Söylemleri ve eylemleri ile gündemden düşmeyen Musk, bir yandan da farklı bir figür olmaya devam ediyor.

Kripto para manipülasyonlar, dünyanın en büyük elektrikli otomobil şirketi Tesla ile gündemde düşmemesi, uzay çalışmaları gibi bir çok alanda gündemi kendi yaratırken, son günlerde Twitter ile manşetlerde yer aldı.

Haber Global'den Can Mumay haberine göre, 90'ların zenginler listesi lideri Bill Gates, ki servetinin çoğunu bağışlasa da hala listede yer alıyor, daha 1998 yılında “İçerik kraldır” açıklaması yapmıştı. Belki de bu açıklama Musk’ın hayat felsefesi: Bol bol içerik üretiyor.

Musk, Twitter’ın tamamını satın almak istemesiyle gündeme geldi.

Twitter Yönetimi ise dolambaçlı yöntemlerle bu teklifi reddetme yöntemlerinin peşinde. Musk, son olarak Bloomberg HT'nin haberine göre, Twitter’i satın alma teklifinin kabul edilmesi halinde, yönetim kuruluna maaş ödenmeyeceğini bildirdi. 

Günümüzde Google, Twitter ve Youtube gibi şirketler devasa boyutlara ulaşırken, ilk olmanın da avantajlarını da dezavantajlarını da yaşıyor. Trump başkanken, Facebook bu konuda gündeme gelmişti: Şirketin üçe bölünmesi ya da Zuckerberg’in varlıklarından en azından birini satması (Facebook, Instagram, Whatsapp) ciddi şekilde tartışılmıştı.

Peki Musk, Twitter’ın sahibi olursa, tek bir kişi olması ona nasıl avantajlar sağlayacak? Twitter, dünyadaki tek sosyal medya şirketi olmadığı için bir tekelleşme söz konusu değilken, aşırı gücün varlığı söz konusu olacak.

Ülkede ilk dolar milyarderi olan John D. Rockefeller’ın hikayesi ise bunların başlangıcı sayılabilir.

ABD, çok güçlü iş insanlarına ve piyasa düzenlemelerine alışık. 1860’larda kurulan, 1870’lerde gelişen petrol şirketleri Rockefeller'ın tek başına ülke ekonomisinde büyük bir yer edinmesine neden olmuştu. Komplo teorisyenlerinin de sevdiği ‘Dünyayı yöneten aileler’ listesinde başı çeken Rockefeller’lar belki de bugün çok daha büyük bir varlığın sahibi olabilirdi. Ailenin servetinin mimarı olan John D. Rockefeller 1882 yılında petrol şirketlerini Standard Oil Trust çatısı altında birleştirdi. ABD petrol endüstrisinin yüzde 90’ı bu şirketin elinde geçti. Hükümet bundan rahatsız olduğu için 1890 yılında Sherman Antitrust Act isimli tekelleşme karşıtı bir kanun çıkardı. Şirket 1892 yılında şirkete açılan tekelleşme davasını devlet kazandı. Standard Oil Trust dağılma tehlikesi yaşasa da merkezini Ohio’dan New Jersey’e taşıyarak faaliyetlerine devam etti.

1909 yılında ABD Adalet Bakanlığı, Standard Oil’e bir dava daha açtı.

Bu dava sonucunda şirketin boru hatlarının büyük kısmını kontrol ettiği, fiyatlarda tek belirleyici olduğu ve küçük girişimcilere engel olduğu kararı verildi. Dava, Anayasa Mahkemesi’ne taşındı ama sonuçta şirket kaybetti. Karar sonrası Standard Oil, bölgesel olarak 7 ülek genelinde de 34 şirkete bölündü. Bugün bu şirketlerden bazıları ExxonMobil ve Chevron olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Apple, 2010 da liderliği alana kadar ExxonMobil ‘dünyanın en değerli şirketi’ unvanını elinde bulunduruyordu. Standard Oil Ohio ise 1987 yılında İngiliz BP tarafından satın alındı.

Bu kadar büyük servet ve güç kaynakları devletleri tedirgin ediyor. Zaman zaman incelemeye alınarak, günümüzde serbest piyasa kavramları ile yaşasak da düzenleyici kurumlar hala bu konuda sıkı önlemler alıyor.

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı