Elmadere: Soma'da 11 Gencini Yitiren Köy

Elmadere köyü, Soma'daki maden faciasında 11 gencini yitirdi. Akrabalarını kaybeden maden işçilerinin talebi 'kazanın hesabının bir an önce sorulması.' Selin Girit'in haberi.

Elmadere, İzmir'in Kınık ilçesine bağlı, çam ormanlarının içinden geçerek gidilen, ücra, cennetten bir parça gibi duran bir köy.

Ama cennet son günlerde cehennemi yaşıyor.

Köye ilk girdiğinizde çocuklar çevreliyor etrafınızı. 'Abla bize ne getirdin?' diye soruyorlar.

Elmadere Köyü, 11 gencini Soma'daki madende kaybetmesinin ardından gönüllülerin akınına uğramış.

Oyuncaktan bebek bezine, çikolatadan pirince, şekerden boyama kitabına kutu kutu yardım geliyor.

Kenarda Menemen Belediyesi'nden görevliler nohut pilav dağıtıyorlar. Kemalpaşa tatlısı ve yoğurt da var menüde.

Meydanda koşturan minikler neler yaşandığının, köye bu apansız ilginin nedeninin farkında değil.

9-10 yaşındakilerden biri ise gelip 'Şehitlerimizi kim öldürdü, biliyor musun abla?' diye soruyor. 

  Maden yok artık

Elmadere'de her evde yas havası hakim. Sessizlikler ya taziyeye gelenlerle ya gazetecilerin sorularıyla ya da bu yükün altında ezilenlerin feryatlarıyla bölünüyor.

Aydın Kılınç kazada kardeşini kaybetmiş. Hüseyin 29 yaşındaymış. 'İki kız kardeşimin eşleri de öldü' diyor.

Kardeşini bulmak için Kırkağaç'taki soğuk hava deposunda 100'den fazla cesede tek tek baktığını anlatıyor.

Sonra telefonunu çıkarıyor. Fotoğraflardan birini gösteriyor. 'Bunu anneme göstermedim' diyor. Fotoğrafta kardeşi Hüseyin var.

'Böyle buldum kardeşimi' diyor. 'Yüzünü sildim tanımak için. Kömür içindeydi.'

Ardından eniştesi Serhat'ı çağırıyor. Serhat 21 yaşında. Gözlerine bakınca yaşını kestirmek kolay değil.

Serhat Yıldırım kaza günü madendeymiş. Olay anını, nasıl kurtulduğunu şöyle anlatıyor:

'Şalterci aşağıda büyük bir patlama olmuş, dedi. Millet zehirlenirmiş, dedi. O anda üretim nakliye bantları da çekmiyor. Biz sağa baktık, sola baktık. İki kişiyiz zaten. O anda koşsak, yürüsek belki biz de kalacağız orada. Yeryüzüne ait bandımız var bin metre. Bereket o çekti. Onu çalıştıra çalıştıra yer üstüne çıktık.'

'Bir sürü insan, amcam, dayım, kayınçom bacanağım öldü. Ben hayatta çalışamam bu saatten sonra.'

Serhat'ın sözlerinde, bakışlarında hem bir öfke hem de geride bıraktıkları için duyduğu azap hissediliyor.

'Ustamız bizimle beraber yürümedi. Ben yoruldum, biraz muhabbet edeceğim arkadaşımla, dedi. Beş dakika sonra da canından oldu zaten. O da bizimle yürüseydi, onun da kurtulma şansı yüzde yüzdü.'

Serhat da kazadan kurtulmuş birçok madenciyle aynı şeyleri söylüyor. Madende hiçbir zaman yaşam odaları olmadığını, ölenlerin sayısının çok daha yüksek olduğuna inandığını, ölenlerin yüzüne gaz maskeleri takılıp canlı çıkmışlar gibi gösterildiklerini düşündüğünü...

Sonra tanık olduğu bir anı anlatmaya başlıyor. Madendeki çavuşunu yanındayken telefonla aramışlar. Madencilerin çalışmaya başlaması için talimat verilmiş telefonda. Madenciler bir bir aranmış. 'Birileri gitti belki de...' diyor.

'Sen ne zaman işbaşı yapacaksın?' diye soruyorum. Anlamaz gözlerle bakıyor.

'Bundan sonra mı? Bundan sonra maden diye bir şey yok artık. Çalışmam bundan sonra. Bir sürü insan, amcam, dayım, kayınçom bacanağım öldü. Ben hayatta çalışamam bu saatten sonra.' 

  Alevi köyü

Yaklaşık doksan hanelik Elmadere Köyü'nün neredeyse tümü birbiriyle akraba.

Sezai Yıldırım, akrabası Serhat'dan birkaç ev ötede oturuyor. Sezai de köydeki birçok erkek gibi madenci. Soma faciasında iki kardeşini kaybetmiş: Sami ve İlkay.

Evinin önü başsağlığı dilemek için gelenlerle dolu. HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü de burada.

Kürkçü 'Sorumluların ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Maden sahibini, denetleyenleri, bu kaza ya da cinayete sebebiyet verenleri yargı önüne taşımak için çaba sarfedeceğiz.' diyor.

Sezai kaygılı gözlerle dinliyor: 'Biz cahil insanlarız. Bizim arkamızda olun istiyoruz.'

Sonra yetkililerin kendilerini ziyarete gelmediklerinden yakınıyor.

'Devlet tütüncülüğü, hayvancılığı bitirdi. Madende çalışmaya mecbur kaldık. Köle muamelesi görüyoruz.'

Elmadere bir Alevi köyü. Köylüler AKP'li Kınık Belediye Başkanı'nın çevre köylere taziye ziyaretine gidip, kendi kapılarını çalmamasını buna bağlıyorlar. Kendilerine karşı ayrımcılık yapıldığını düşünüyorlar.

Selin Girit | BBC Türkçe

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı