Çocukluğum gözlerimin önünden geçti.
Çocukluğum gözlerimin önünden geçti.
İstediğiniz yerde ve zaman oyun oynamanızı sağlayan bu alet teknoloji açısından büyük bir devrimdi.
Neredeyse herkeste vardı. Büyük bir çılgınlık olmuştu.
Uzağa ışık tutma teknolojisini deneyimlemek çok hoşumuza gitmişti. Çok fazla eşek şakasına konu olunca zamanla etkisini yitirdi.
Sürekli ilgi isteyen, bakım isteyen sanal bebek her yerde bizimleydi.
Oyun oynana, kule yapılan tasolar cips satışlarında patlamaya sebep olmuştu.
Yapması epey zordu ama satranç gibi düşünme becerilerini geliştirmesi açısından iyi tabii ki.
Aslında yanlış şekilde oynadığımızı da sonradan öğrenmiştik.
Kimi zaman küpler yapılır, kimi zaman havada çarpıştırılırlardı.
Stres atma konusunda çok da iyi olduğu söylenemezdi. Rahat oynamak için ustalaşmak gerekiyordu.
Yine de izlemesi zevkliydi.
Duvara, saça yapışan vıcık vıcık bir şeydi. 🤢
Her şeyde çok anlam aramadığımız dönemlerdi.
Yaz aylarının favorisiydi.
Eğer evetse çok da genç sayılmazsınız.
Şimdi ise başka amaçlarla kullanılıyorlar. 😊
Çözebilene üstün zekalı dense de aslında belli kuralları olan ve bilenin kısa sürede yapabildiği bir oyuncak.
Pek çok çeşidi vardı, en popüleri ise sulu olanlardı.
Mıncıklayıp rahatlama vaat ediyorlardı.
Bakkaldan dünyaca ünlü markalara her yerde satıldı. Kısa süre sonra da bıktırıp ortadan kayboldu.
Tam Türkçesi bu mu bilmiyoruz ama bu yeni stres oyuncağı her yerde görülmeye başlandı. Tekrar tekrar patlatabileceğiniz bir baloncuklu ambalaj gibi düşünebileceğiniz bu oyuncak yeni çılgınlığımız oluyor gibi görünüyor.