Guardian'da yazar Elif Şafak'ın 'Geriye dönüş yok' başlıklı bir makalesi de yer alıyor bugün.
Şafak önce 'Türkiye'de devam eden siyasi kargaşa da fark edilmemiş olabileceğini söylediği, oğlu Yaser Onur Can gibi intihar etmeyi seçen Hatice Can vakasından bahsediyor.
Şafak, üç yıl önce uyuşturucu satma şüphesiyle gözaltına alınan mimar Yaser Onur Can'a işkence yapıldığı, sözlü ve cinsel tacize maruz kaldığı iddiaları olduğunu, daha sonra da polis tarafından muhbirlik yapma baskısı altına alındığını belirtiyor. Genç mimarın haftalar süren acıya dayanamadığı ve evinin balkonundan atlayıp intihar ettiğini yazan Elif Şafak 57 yaşındaki annesinin de aynı yolu seçtiğini belirtiyor. Şafak ailenin Onur'un ölümünden sorumlu polis memurlarını adaletin önüne çıkartma çabalarının sonuçsuz kaldığına dikkat çekiyor.
Daha sonra Berkin Elvan'ın başına gelenlerden bahseden yazar Elvan'ın cenazesine onbinlerce kişinin katıldığını, ancak polisin katılımcılara karşı biber gazı ve basınçlı su kullandığını ve Elvan'ın ölümünün Türkiye'de yeni bir protesto dalgası başlattığını belirtiyor. Şafak önceki gece yaşanan şiddet olaylarında iki kişinin daha öldüğünü söylüyor. Yazar şöyle devam ediyor;
'Türkiye'nin ana akım gazeteleri ve televizyon kanalları bu trajedileri tam olarak işlemekte isteksiz davranırken, internet halkın öfkeli mesajlarıyla dolu. Türkiye'nin genç, şehirli nüfusu Youtube, Facebook ve Twitter üzerinden giderek artan oranda hoşnutsuzluklarını ve öfkelerini seslendiriyor. Hükümet yetkilileri, işadamları ve hatta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin dahil olduğu yolsuzluk skandallarına gün ışığına çıkarken, geri döndürülemez bir dönüşüm yaşanıyor.'
Şafak ortaya çıkan ses kayıtlarının şoke edici olduğu kadar, bu kayıtların elde edilme yönteminin de problemli olduğunu vurguluyor.
Elif Şafak 'Erdoğan'ın baş düşmanı' diye tanımladığı Fethullah Gülen'e yakın yetkililerin yıllarca gizlice ve yasadışı bir şekilde binlerce telefonu dinleyip, binlerce konuşmayı kaydettiğinin iddia edildiğini anlatıyor ve bu durumun da bir başka skandal olduğunu söylüyor.
Elif Şafak yazısına şu sözlerle son veriyor.
'Muhafazakâr ve laikler arasında zaten bölünmüş olan Türkiye bir başka kutuplaşmayla karşı karşıya. Ancak Türkler'in kendisi artık bu irade savaşlarından bıktı. Farklı ideolojik ve kültürel geçmişlerden gelen insanlar liderlerine karşı derin güvensizlikte birleşti. Türkler çocukluklarından beri devlete saygı göstermeyi öğrenirler, hatta bazıları çocuklarına 'Devlet' adını koyar. Bugün devlete saygı hiç olmadığı kadar az. İktidar savaşı hızlanırken Türkiye halkı ihanete uğramış ve terk edilmiş hissediyor. Filler tepişirken çimenler ezilir. Hangi taraf kazanırsa kazansın, Türkiye'nin demokrasisi şimdiden zayi oldu.'
Ukrayna'daki gelişmeler yine İngiltere basınının geniş yer verdiği konulardan. Özellikle de bu Pazar günü Kırım'da yapılması beklenen Rusya'ya katılım referandumu eleştiriliyor.^
BBC Türkçe