Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hafta sonu yapılan DTK Kongresi'ne ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sözlerine çok sert tepki gösterdi ve isim vermeden 'Malum eş başkanın yaptığı provokasyondur, ihanettir' dedi. Anayasanın 14. maddesine vurgu yapan Erdoğan, 'Bunların bir Türkiye partisi olmadığı ortaya çıktı. Ele saz almakla veya Nişantaşı'nda tur atmakla Türkiye partisi olunmuyor. Halkımızın değerlerine saygı duymak gerekir' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'ndan Suudi Arabistan'a gitti. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
'Dostumuz, kardeşimiz ve stratejik ortağımız Suudi Arabistan'la ilişkilerimize önem veriyoruz. Son dönemde işbirliğimiz de artmaya başlamıştır. İkili ilişkileri ve bölgede yaşananları ele alacağız. Ekonomik, ticari meseleler, terörle mücadele en önemli başlıkları teşkil ediyor.
Son hadiseler, planladığımız atacağım adımlar konusunda hız vermemizi sağladı. Suriye, Irak, Yemen, Libya başta olmak üzere bölgemizdeki kritik konular üzere değerlendirmelerde bulunacağız.
'PYD, YPG gibi terör örgütlerine göz yummak, bölgedeki yangına körükle gitmekti'
8-10 Aralık tarihlerinde Suriye muhalefetine bir konferans düzenlemek suretiyle ev sahipliği yaptı. Bazı önemli kararlar alındı. Suudi Arabistan'la dayanışma içinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Tüm kriz bölgelerine adaletli ve sürdürülebilir kalıcı barışın tesisidir. Türkiye'nin ortaya koyduğu tezler, tavsiyeler bellidir. Bölgenin tarihini, sosyolojisini bilmeden atılacak adımların zulüm ve gözyaşı getireceği açıktır. 400 bin masum insanı acımasızca katleden bir rejime destek verilerek bir yere gidilemez. Bunlara destek verenler de bu rejimin ortağıdır. PYD, YPG gibi terör örgütlerine göz yummak, bölgedeki yangına körükle gitmektir. Bunlar görünürde birbirleriyle çatışıyor ama birbirlerine güç veren örgütlerdir.
5 yıldır yaklaşık ilkeli, tutarlı, insani tutum ortaya koyarak ne kadar isabetli bir tutum sergilediğimiz ortada. Bundan sonra da devam ettireceğiz.
Suriye'deki son gelişmelerin PKK'nın ülkemize yönelik iştahını da kabarttığını görüyoruz. Güvenlik güçlerimiz son derece başarılı operasyonlar yapıyor. Yurt içi ve yurt dışında etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bini aştı. Terörü tamamen yok edene kadar, bölgeye refah getirene kadar milli güvenliğimiz için tehdit olmaktan çıkana kadar devam edecektir.
Bölücü örgütün siyasi uzantıları ağızlarındaki baklayı çıkarmaya başladılar. Bu süreç gerçek yüzlerin görüldüğü süreçtir. Malum eş başkan Rusya ziyareti sonrası kulaklarına üflenen suflelerle bazı hezeyanlar ortaya atmıştır. Malum eş başkanın yaptığı provokasyondur, ihanettir. Türkiye üzerinde ameliyat yapmak isteyenler gereken cevabı alacaktır. biz bu açıklamaların gerçek sebebini biliyoruz. Kazdığı hendeğe gömülen örgütün başarısızlığını örtmeye yöneliktir bu açıklamaları. Kendilerini bekleyen akıbetten kurtulamayacaklar. Gerekli soruşturma başlatıldı. Bölge insanı bu terörist ve siyasi güruhu gördükçe arasına mesafe koymuştur. Bu ihanet şebekesine gereken dersi hem hukuktan hem milleten alacağına inanıyorum.'
SORU-CEVAP
YPG'nin ilerlemesi: 'Kesin bilgi yok'
YPG'nin Tişrin Barajı'nı geçtiği yönünde bize iletilen bilgi yok. Koalisyon güçleri olarak attığımız adım var. Birinci öncelik Cerablus'u DAEŞ'ten temizlemek. Bu kesinlikle başarılacaktır. Terör örgütlerinin o ülkenin milli güçlerinin sağlam durması karşısında dayanmaya tahammülü yoktur. Kararlılığımız ortadadır. PKK'ya karşı verilen mücadele devam edeceği gibi koalisyon güçleriyle atacağımız adımlar bellidir.
'Ele saz almakla veya Nişantaşı'nda tur atmakla Türkiye partisi olunmuyor'
Bu açıklamalar maalesef, ismi demokratik, uygulamalarıyla demokrasiyle alakası olmayan yapı bunlar. Kendileri kesinlikle bilmeli ki, halkın iradesi silahtan güçlüdür, bunlar parlamentoya inanmış değil. Bir taraftan Türkiyeliyiz demeye başladılar, bunların bir Türkiye partisi olmadığı ortaya çıktı. Ele saz almakla veya Nişantaşı'nda tur atmakla Türkiye partisi olunmuyor. Halkımızın değerlerine saygı duymak gerekir. Kandan beslenenlerin halkımızı sokağa dökmek suretiyle 6-7-8 Ekim tarihlerinde benim Kürt kardeşlerim maalesef bu davete uydu ve 50 Kürt kardeşimiz öldü. Ölen Kürttü, öldüren de Kürttü. İspir'de bir uzman çavuşumuzun şehit olması neticesiyle babasının haykırışı vardı. Bunlar ademe mahkum ediliyorlar, edilecekler.
'Anayasamızın 14. maddesi bunların attığı adımlara karşı konulmuş maddedir'
Sen hangi halkla Türkiye'nin üniter yapısına karşı hangi hakla doğuda, güneydoğuda devlet kurmaktan bahsediyorsun? Anayasamızın 14. maddesi bunların attığı adımlara karşı konulmuş maddedir. Bu adımları atamazsınız. Ne güvenlik güçlerimiz, ne silahlı kuvvetlerimiz ne köy korucularımız müsaade eder. Nasıl açtıkları çukurda boğuluyorsa, bundan sonra da boğulmaya devam ederler. Olay son derece açık ve nettir. Camilere, okullara olan saldırıları sonlarının geldiğinin akıbetidir. Esnafa yaptıkları saldırılar Kürt kardeşimin, bölgenin temsilcisi değiller. Tehdit ve yıldırmayla oylarını gasp edenlerdir.
Şu anda anayasa konusunda tüm siyasi partilerin Türkiye'de toplumsal mutabakatın sağlandığı bir yeni anayasa beklentisi var. Hemen hemen siyasi partiler bunun sözünü meydanlarda verdiler. Seçimlerde verilen bu sözün yerine geldiğini görürüz. Başbakanlığım döneminde parlamento içinde 4 siyasi partinin kurmuş olduğumuz bir uzlaşma komisyonu ile başlattığı çalışma vardır. Önce 47 maddede mutabakat sağlanmıştı. Ana muhalefet lideri bu maddeleri geçirelim demişti. Temenni ederim ki, Sayın Başbakan'ın yapacağı bu ziyaretle iki siyasi partinin bu konudaki düşüncelerini biz de takip edeceğiz.
Burada bir mutabakat sağlanır, en azından asgari müşterek sağlanır ve 12 Eylül darbesi anayasası ile yaşamak değil, yeni bir anayasayı tesis etmek suretiyle ülkemiz yarınlara, milletin kendi iradesinin güç verdiği anayasayı tesis etmiş olur. Bu yüzde 100'le olur diye bir şey yok. Referandum veya parlamento içi çalışmayla bu yapılır. Her iki hal sonrası millete gitme suretiyle, sağlam irade tecelli eder. Hatta daha da ileri gidiyorum halkla arama konferansları yaparak oluşturulacak bir anayasa maddeler manzumesinde bir adım atılabilir ve milletçe her beraber milli bir anayasa kurduk deriz.
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.
İHA ve DHA