Tropikal bölgede yaşayanlar için sıradan ama biz 'kuzeyliler' için bulunmaz bir nimettir hindistan cevizi. Bütün amino asitleri içeren bir protein kaynağı; potasyum, sodyum, magnezyum ve kükürt açısından da zengin bir besindir. Tropikal bir adada, hindistan cevizi yağı sürüp güneşlenirken; suyunu içip, meyvesini kaşıklamak için insan neler vermez!
Popüler tropiklerden mangonun kokusuenfes, kendisi de pek lezizdir. A, B ve C vitaminleri yönünden de çok zengindir. “Meyvelerin kraliçesi” olarak adlandırılan
mangoyu ülkemizde de rahatça bulabilir, sofranızı onunla taçlandırabilirsiniz.
Şekli şemalı bir acayip, üzerindeki tüyler iç gıcıklayıcı olan rambutanın sert kabuğunu soyarsanız altından inci gibi meyve çıkar. Üstelik demir yönünden de zengindir, insanı kanlı canlı yapar. Çekinmeden soyunuz. Dikenleri yumuşaktır, batmaz; tadı leziz, aroması ise nefistir.
Görünüşüne bakıp aldanılmaması gereken muhteşem bir meyvedir mangosteen. Kahverengi-bordo sert kabuğunu açtığınızda içinden bir hazine çıkar. Kremamsı, tatlı, aromalı, yumuşacık bu meyve ağzınızın içinde eriyip giderken; hayatınız mangosteen'den önce ve sonra olarak ikiye ayrılacaktır.
Artık memlekette de fazlasıyla bulunan ananas, bol suyuyla ferahlatıcı, içeriğindeki vitamin ve mineraller ile çok besleyicidir. Soyarken kuşa çevirmeyin, kabuğa doğru daha leziz olduğu söylenir.
Meyvelerin kralı olarak bilinen durian'ı yemek için hayli sabır gerekir. Bir de burun alışkanlığı... Zira kabuğu dikenli, kokusu ise berbattır, hem de öyle böyle değil. Ama bu acılı aşamayı geçip, asıl meyveye gelebilenler durian'dan aldıkları zevki tarif edemiyor. Son derece besleyici olmakla birlikte, B, C, E vitaminleri ve demir yönünden de hayli zengindir.
Ağacı kaktüsgillerden olanın, meyvesi böyle olur dedirtir. Adını ejderden alması da sizi korkutmasın, zırhlı görünümüne rağmen tadı çok hafiftir. Yumuşacık, beyaz meyvesinin üzerinde çok sayıda çekirdek ile kaplıdır, sanırsınız ki çörek otu serpmişler. Bolca magnezyum, potasyum, özellikle de kalsiyum içerir.
Bir varmış, bir yokmuş, gökyüzünden meyve düşmüş ise o kesin bu meyvedir. Zira enlemesine keserseniz, yıldız şeklinde dilimleriniz olur. Estetik güzelliği bir yana, hem çıtır, hem de tatlıdır. C ve B kompleks vitaminleri deposu da olması ayrı bir güzelliğidir.
Bir meyveye bu adın verilmesi elbette tesadüf olamaz. Tadını, kokusunu, aromasını Eros'tan almış olsa gerek ki ilk yiyişte aşka düşmemek elde değildir. Üstelik vitamin ve mineraller açısından çok zengin ve anti-oksidan kaynağıdır.
Düşünün ki bir elma; ama içi kıtır, sulu sulu... O dolapta soğurken, hava ısındıkça ısınıyor. Bir tane elinize alıyorsunuz, buz gibi; ısırıyorsunuz, suyu fışkırıyor. Çölde vaha bulmak gibi yani... Mis...
Tipine bakınca, bir çeşit ceviz ya da fındık olmalı diye düşündürür. Ama kabuğunu soyduğunuzda, saydam -beyaz, sulu ve yumuşak meyvesi ile tanışıyorsunuz. Bir de baharat gibi kokar longan. Yemişti, kuruydu, baharattı derken mideye indiriveriyorsunuz, bir rahatlık ki sormayın. Lyche'nin erkek kardeşi longan, özellikle sinir sistemi üzerindeki faydalı etkisi ile bilinir.
Fazlasıyla tatlı ve yumuşak lychee hakkındaki en acayip şey, bir zamanlar Çin'de vergi olarak toplanmasıdır herhalde. Ekstra C vitamini lazımsa, ona başvurun. İnce kabuğunu soyun ve saydam-beyaz enfes meyvesiyle tanışın. Üstüne çinko, potasyum, fosfor da bonus!
Kalın kabuğunu soymayı başarırsanız pomelo'nun ekşi ve sulu meyvesine ulaşabilirsiniz. Tadı ve görünüşü itibariyle greyfurtun büyük babası olsa da yaşlanma karşıtı, anti oksidan ve C vitamini deposudur. Söylenene göre, akşamdan kalmalığı bir çırpıda ortadan kaldırır.
Amazon ormanlarına bir daha hayranlıkla bakmamızı sağlayan bu meyve, 4,5 veya 6 köşeli hafif kilo almış bir yıldız şeklindedir. Çekirdekleri çiğken yenmez, kabuğundan çıkarıp kavurduğunuzda da tadından yenmez. Bir çeşit badem olan çekirdek, Omega-3 yağı ve E vitamini deposu, güçlü de bir protein kaynağıdır.
Dış kabuğu yılan derisini andıran bu meyvenin diğer isminin “salak” olması sadece dillerin bir azizliği olsa gerek. Derisini (kabuğunu) soyup atarsanız üç parçalı meyvesine ulaşabilirsiniz. Ekşi tatlı oluşuyla ananas, birazcık asidik oluşuyla da elmayı andıran meyve, sadece insanların değil, maymunların da gözdesi. İçeriğindeki beta
karoten ile gözlerinize dürbün etkisi yapacaktır.
Turunçgillerden kumquat için portakal ile limonun zeytin büyüklüğünde ve şeklinde bir karışımı diyebiliriz. A, B1, B2, B3, C ve kalsiyum ihtiva eden meyvenin en leziz kısmı kabuğudur. Löp löp mideye indirebilir,
parmaklarınızla hafifçe sıkarsanız da ferah bir fıs fıs etkisi görebilirsiniz.
Elma ile armudu birbirine karıştırırsanız ortaya sanırız guava çıkar. Olgunlaştıkça tatlılaşan bu meyve anti oksidan zenginidir. Her gün bir guava, sizi doktor masraflarınızdan kurtarır derler.
Boynuzlu kavun ismiyle de bilinen bu meyvenin dış kabuğuna bakarsanız hakikatten kavunun boynuzlusunu görürsünüz. Fakat içi tam bir salatalık görünümündedir. Fakat bu 2 özelliği ile sizi yanıltır zira tadı da greyfurta benzer. Anti oksidan, vitamin E ve C kaynağıdır.
Olur mu, demeyin olur. Tahta görünümlü bu meyve görsel olarak iştah açıcı pek sayılmaz. Dış kabuğu hindistan cevizi kadar serttir. Ama onu koklayın, işte o zaman niye yemeniz gerektiğini anlayacaksınız. Kabuğunu kırın, kaşıkla içine dalın. Kanı temizler, sindirimi kolaylatır, enerji verir. Ayrıca, beta karoten deposudur.
Dünya üzerinde ağaçta yetişen en büyük meyve olduğu söylenir. 36 kg. ağırlığa, 90 cm. boya ulaşabilir. Soymayı becerebilirseniz (soyulmuş alsanız isabetli olur.) içindeki sarı, etli ve tatlı meyveye kavuşabilirsiniz. Jack Fruit A, C vitaminleri, kalsiyum, potasyum, demir ve magnezyum açısından zengindir.
dragon fruit tane 35 tl :) üretiliyor türkiye de mersinde hemde. buyrun yiyin :) bu meyvelerin fiyatı çok uçuk. amazon.com da var şaka gibi. biz o fiyata pazar alışverişi yapıyoruz.
Kumquat Fidanı için; https://www.fidanistanbul.com/?shop=arama&q=kamkat
Guava Fidanı için; https://www.fidanistanbul.com/?shop=arama&q=guava