KANAL İSTANBUL, İSTANBUL'A İHANETTİR
Kanal İstanbul konusunda soruşturma açan müfettişe hakkını helal etmediğini söyleyen İmamoğlu, yoksulluk, deprem, pandemi ve işsizlik gündemdeyken Kanal İstanbul’un konuşulmasının anlamsız olduğunu kaydetti. İmamoğlu “Bu Kanal ile İstanbul’u bölüyorlar, asıl bölücülük bu. Geçmişteki ihanetleri alın 100 ile çarpın Kanal İstanbul eder. Bunlarca yıllık İstanbul’a, atamıza, dedemize, vatandaşımıza, Fatih Sultan Mehmet’e, Mustafa Kemal Atatürk’e ihanettir. Ben mücadeleme devam edeceğim, afiş de asacağım bildiri de dağıtacağım” diye konuştu.
İSTANBUL HALKININ HAKKINI VE KENDİ HAKKIMI HELAL ETMİYORUM
Yurt dışından finansman bulduklarının altını çizen İmamoğlu, yurt dışından sağlanan finansman eleştirilerine de “Ben çok meraklı değilim. Varsa yurt içinde kamu bankalarının bana verecek bir delikli kuruşu, ben hazırım almaya. Belediye seçiminden iki gün önce 21 Haziran’da kredi imkanları açık olan devlet bankaları ben seçildikten iki gün sonra, mazbatayı aldıktan bir gün sonra bunu kapattı. Biz göreve geldiğimizde Büyükşehir Belediyesi’nin kasasında 5 milyon lira vardı. Bu kadar büyük yapının kasasındaki para buydu. Böyle bir parayla teslim aldığımız belediyenin hazır olan kredisini bize kullandırtmayan kamu bankaları var. Tek bir lira için bile hiçbir zaman talebimize geri dönmeyen kamu bankaları var. Onun için o kamu bankalarının yöneticilerine İstanbul halkının hakkını helal etmiyorum, kendi hakkımı da helal etmiyorum. Ama biz kaynağımızı bulduk. Keşke borçlanarak olmasaydı. Ama geçmiş dönemin yarattığı zorlukları aşmak zorundaydık ve aşıyoruz” şeklinde konuştu.
YARGIYA GÜVENİYORUM, GÜVENMEK İSTİYORUM
Yolsuzluk dosyaları ile ilgili titiz çalıştıklarını ve haksız yere kimseyi suçlamak istemediklerini vurgulayan İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Yargıya güveniyorum, güvenmek istiyorum. Bu bir süreçte tespit ediliyor sonra teftiş kuruluna geliyor daha sonra suç duyurusunda bulunuluyor. Kanunda yazan şeyler bunlar. Bunu tek başına Ekrem İmamoğlu hazırlamıyor ki. Yolsuzluk dosyaları ile ilgili haberlere erişim engeli aldırmışlar. Bana iftira atıldı tamamen mesnetsiz. Onları kaldırtamadık nasıl oluyor böyle bir kararı bir iki saatte alabiliyorlar anlamış değilim.”
Dervişin fikri neyse zikri de oymuş. "Topal ördek" benzetmesi belediyeyi çalıştırmamak için ellerinden geleni yapacaklarının kanıtıydı. Demorat Parti faşizminin kendisine oy vermeyen Kırşehir'i ilçe yapması misali AKP de İstanbul'u kaybeder etmez belediyenin imkanlarını kısıtlamaya başladı. Seçim darbesiyle bile indiremediğiniz Adamı ergen tavırlarınız ve sosyal medya köpeklerinizle mi indireceksiniz? :)
Haram zıkkım olsun demek neye yarıyor başkan haram lokma yemeği huy edinmiş olanlara
Hadiste belirtilen "işi ehline verin" sözü işi arkadaşınıza, dostunuza, sizden olana, güçlü olana verin vs anlamda değil. İşini yapan birine engel olmaya çalışmak peygamber mirasını reddetmektir.