Türkiye Cumhuriyeti milli, üniter, demokratik, sosyal nitelikli bir hukuk devletidir.
İnsan ve toplum huzuru vazgeçilmez değerdedir.
Milli dayanışma ve adalet ölçüleri her muamele ve müdahalenin belirleyici amilidir.
Hukuki, insani ve inanç temelinde her insan eşittir. Görevi, makamı ve mevkii ne olursa olsun normlar kümesinde herkesin eşit hak ve yükümlülükleri vardır.
Hiç kimse ayrımcılığa, ayrıştırmaya maruz bırakılamayacağı gibi ideolojik, politik ve ekonomik üstünlüğe ya da imtiyazlı bir ayrıcalığa sahip değildir.
Türk yargısı bağımsız, tarafsız ve objektiftir.
Kanunen suç kabul edilen, takip ve tecziyesi gereken, bu çerçevede soruşturma ve kovuşturmasının temini lazım gelen eylem ve fiillerin göz ardı edilmesi, sürüncemeye bırakılması, kimi zaman da hasıraltına itilmesi maşeri vicdanı derinden yaralayacak, devlet umurunu ve milletin hukuksal güvenliğini zedeleyecektir.
Adalet ve hukuka karşı çıkılması, değilse bile tartışmaya açılması asayişsizlik ve şiddet ortamına davetiyedir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında yapılan adli tasarrufu sabır ve sağduyu ile karşılamak, hukukun vereceği her türlü karara saygıyla yaklaşmak ortak sorumluluk olmalıdır.
Hukuki bir tedbiri darbe diyerek karalamak, hak arayışını sokağa taşırmaya hazırlık yapmak cinnet geçirmiş, akıl ve ahlak seviyesini kaybetmiş bir siyasi yozluktur.
Hiç kimse dokunulamaz, ulaşılamaz, erişilemez ve hesap sorulamaz değildir. Hukuk ile demokrasiyi, adalet ile sandığı, milli iradeyle mülkün temelini cepheleştirmek, hatta çatıştırmak için beşinci kol faaliyetine tevessül etmek yaygın şiddet olaylarına, yoğun istikrarsızlık tablosuna ve yıkıcı krizlere çağrıdır.
Türk yargısına güvenim tamdır. Mahkeme marifetince suç sabit görülesiye kadar masumiyet esastır.
Türkiye’nin şiddetsiz, şikayetsiz, terörsüz, şüphesiz, refah ve huzur dolu bir yüzyıla adım adım ilerlediği şu günlerde içimizi karıştırmaya, düzen ve dirliğimizi bozmaya teşebbüs eden iç ve dış odaklara azami dikkat göstermemiz, devamlı tetikte beklememiz tarihi önemdedir.
Şiddet, insan onurunun hiçe sayılması, insanlık değerlerinin ayaklar altına alınmasıdır. Terör de sistematik bir şiddettir. Terörsüz Türkiye aynı zamanda şiddetsiz bir Türkiye’dir.
Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde şiddetin önlenmesi öteden beri hassasiyet gösterdiğimiz, duyarlılık sergilediğimiz sıcak konu başlığıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Araştırma-Strateji Geliştirmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımıza vermiş olduğum talimat kapsamında nadide bir çalışma çok şükür muhtevalı bir eser mahiyetinde ortaya çıkmıştır.
“Bireysel ve Toplumsal Şiddetle Mücadele” çalışmamızın meydana gelmesinde eşsiz katkıları ve emekleri bulunan, zamanlarını ayırarak teşkil edilen komisyonumuza canlılık kazandıran muhterem hocalarımıza, değerli uzmanlarımıza ve fikir insanlarımıza, ayrıca böylesi mühim bir çalışmanın gerçekleşmesini koordine eden Araştırma-Strateji Geliştirmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımıza teşekkür ediyor, hepsini birden gönülden kutluyorum.
Bahçeli'nin açıklamaları abeste iştigal sözler. Madem yargı bağımsız tarafsız neden Sinan Ateş cinayetinde "tek bir ülküdaşımı ezdirmeyecem" dedin? Yargıya o gün güvenmiyordun, İmamoğlu'na operasyon yapılınca mı yargıya güvenin ortaya çıktı.? Şu adamın hiç bir vasfı olmamasına rağmen, siyasette olması kadar utanç verici bir durum olamaz. Seçimlerde 1. partiyi geçtim 2. parti bile olamayan bir partinin lideri, hâlâ daha koltuğunu bırakmadı.
diploma ve gözaltı (yüksek ihtimal tutuklanma da olacak) mevzusu hoşuna giden aslında bir kişi var, cumhur başkanlığı adaylığı yolunda bir engelden daha kurtulan "o" kişi ;)
Devlet Bahçeli hastanede gibi konuşmalar var minibüste ki ihtiyarlar arasında.