Ekrem İmamoğlu YSK'ya seslendi ve 'Maltepe'de 12 gündür sayım işlemi devam etmekte. Anlamsız yere frene basılıyor. AK Partili ve MHP'li üyelerin, bir yavaşlatma işleminde bulunduklarını biliyorum' dedi.
Ekrem İmamoğlu YSK'ya seslendi ve 'Maltepe'de 12 gündür sayım işlemi devam etmekte. Anlamsız yere frene basılıyor. AK Partili ve MHP'li üyelerin, bir yavaşlatma işleminde bulunduklarını biliyorum' dedi.
İmamoğlu, sosyal medya üzerinden gerçekleştirdiği açıklamasında özetle şunları söyledi:
'Ülke meselelerini ıskaladığımız bir dönemdeyiz. Bakın bugün 12. gün. 12 gündür İstanbul seçimiyle ülke boğuşuyor. 12. gündür aslında seçildiğimiz çok net. Göreve başlamak istiyoruz. İstanbul’la ilgili süreci en nitelikli bir şekilde yönetmeye başlamak ve bu boşluğu bitirmek istiyoruz. Bütün bunlar boğuşurken gündemde birbiriyle yarışırken, inanın topluma yakışmayan Büyükçekmece gibi birçok konu İstanbul ve Türkiye gündemini meşgul ederken, büyük meseleleri ıskalıyoruz.
En başta ekonomi can yakıyor. Ekonomik tramvayı milletçe yaşıyoruz. Ortaya konulan çözümler karşılık bulmuyor ve ekonomiyle ilgili atılan adımlar ne yazık ki sorunları çözmüyor.
Uluslararası meseleler yine aynı şekilde hepimizin canını sıkıyor, tereddüte düşürüyor. Doğu Akdeniz’de ilginç şeyler oluyor. Özellikle Kıbrıs ve çevresinde. Acaba ıskalıyor muyuz? S-400 meselesi, Rusya ile ilişkiler, ABD ile ilişkiler, bütün bunlar gündemin dışında kalmış bir şekilde. Sanki tek meselemiz İstanbul seçimimiymiş gibi, bir gündemle boğuşuyoruz ve çok şey ıskalıyoruz. Yarınlarda bedeli ağır olacak şeylerden uzak tutuluyoruz belki. Dolayısıyla bu güzel İstanbul’u anlamsız yere yorulmasını şiddetle reddediyoruz, kabul etmiyoruz. 12 gündür seçilmiş bir başkanın göreve davet edilmemesi konusunun uzatılmasıyla gerçekten ciddi bir boşluk yaratılıyor.'
YSK'ya seslenen İmamoğlu ekledi:
'Bakınız, YSK’ya seslenmek istiyorum. Maltepe’de 12 gündür sayım işlemi devam etmekte. Anlamsız yere orada frene basılıyor. Partilerin kurula ve heyete üye vermediğini biliyorum. AKP’li ve MHP’li üyelerin oraya katılmama konusunda direnç gösterdiğini, bir yavaşlatma içinde olduklarını biliyorum. Hedefiniz amacınız nedir anlamış değilim. İlçe ve İl seçim kurullarına sesleniyorum, YSK’ya sesleniyorum. 12 gündür süründürmenin bir anlamı yok. Maltepe’deki o sayım işleminin bir an önce bitmesiyle, yüzde 98’i aşan sonucun belli olacak ve İstanbul seçiminin defterinin altı çizilecek. Sonuç ortaya çıkacak. Bu geciktirmenizin hiçbir anlamı yoktur, rica ediyor ve göreve davet ediyorum. Bu konuda tedbir almaya davet ediyorum.
Bu bağlamda Büyükçekmece’de yaratılan tramvayı da tekrar hatırlatmak isterim. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu bir ilk. Evlerin kapıları çalınıyor, seçmen tek tek aranıyor. Ne yaratılmak isteniyor? Bakın uygulamalar net. Geçmişe dönük seçim kurullarının ortaya koyduğu listeler üzerinden hiçbir iddiada bulunulamaz. Eğer bir suçlu varsa, buyrun yapın kardeşim, eğer orada ilçe nüfus müdürü suçluysa buyurun yapın. Ama bir seçimi şaibe altında bırakacak şekilde davranırsanız, bütün ilçeyi abluka altına alıp insanları rencide ederseniz, moralleri bozarsanız, bu uygulamayı örnek şekilde ortaya koyarsanız Türkiye'nin seçimlerine şimdiden gölge düşürmüş oluyorsunuz. Delil toplama kavramıyla hareket ederseniz bundan sonraki seçimleri zan altında bırakırsınız. Bakın seçim özgürlük doğurur. Büyükçekmece halkıyla görüştüm, rahatsız. Eşim dostum akrabalarım var. Yapmayın buna son verin. Bunu bir delil olarak göstererek seçime gölge düşürenleri kınıyorum.
Adayım diyen kişinin, tüm yakınlarının kendilerini taşıdıkları adresleri tespitli. Tamamen uydurma bir nakil ortada. Daha dün Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaşadık. Beş yıla yedi seçim sığdırdık. Her seçimin meşruluğu konusunda milletin zihnine gölge düşürürsünüz.
Kimse İBB’yi makamları mülkü olarak kabul etmesin. İBB 16 milyon insanın değeridir varlığıdır. Biri göreve gelir, süresi biter, beş yıl sonra bir başkası gelir. Beş yıl Beylikdüzü’nü yönettim, şimdi devrediyorum. Milletin malı bu nedir? Size oy verenlerin kalbini kırıyorsunuz, rencide ediyorsunuz. Uluslararası alanda insanlar bizi takip ediyor. İnsanların birbirini kucaklayabildiği bir ortam oluşsun, yapmayın. Demokrasinin damarlarına nefes verelim.
Son olarak YSK’ya seslenmek istiyorum. Tarihi bir vazife yapıyor. Başka bir ihtimali ve alternatifi şiddetle reddediyorum. Toplumun kararına ve kararlılığına gölge düşürecek, insanları umutsuzluğa sürükleyecek bir kararı almaya kimsenin hakkı yoktur. Toplumun ve İstanbul'un sağduyusunu yok saymaksızın kararınızı vererek bir an önce toplumu rahatlatmak mecburiyetindesiniz.
İstirham ediyorum YSK kararınızı verin, işimize başlayalım. İstanbul’un kaybedecek tek bir anı yok.
Bu mübarek cuma gününde toplumumuza kardeşliği aşılayalım. Aklı, bilimi, eğitimi, sağlığı düşünelim. Artık boş işlerle uğraşmaktan bu millet yoruldu. Güzel İstanbul’un sağlıklı bir çevreye kavuşmasını düşünelim. Dünyanın en medeni ülkelerinden biri olma konusundaki yolculuğumuzu geliştirelim. Çocuklarımız, gençlerimiz bizden bunu istiyor.
Dolayısıyla bu tarihi sorumluluğuyla beraber YSK’ya tekrar sesleniyorum. Lütfen kararınızı verin, seçimin meşruluğunu tartıştırmayın. Tarihi vazifenizi size hatırlatıyorum. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.”
Şu ortamda Allah sana sabır versin İmamoğlu.
Allah herkese bu adamın sabrından versin
YSK çok yancısın.