Ekranların 'Sadece Soran' Sakallısı ve Polemiklerin Başkanı: Ahmet Hakan Coşkun

Ahmet Hakan, ekranlarda görmezsek 'Başına bir şey mi geldi acaba?' dediğimiz bir isim. Saatlerce yaptığı programı ve yazdığı köşe yazıları ile mutlaka bir şekilde gündemde. Peki nereden çıktı geldi bu adam? Hep mi böyleydi sonradan mı böyle oldu? Seviyor muyuz sevmiyor muyuz? Neler gördü yaşadı şu ahir zamanda? Bunların hepsini sadece soruyoruz...

Bilmeyenler için şöyle başlayalım: Hakan, Ahmet Bey'in soyadı değil, ikinci adı. Yani tam olarak Ahmet Hakan Coşkun demek daha doğru.

Hayatımıza nasıl girdiğini merak edenler için Kanal 7'de yayınlanan İskele-Sancak programını ve ana haber bültenlerindeki sunuculuğunu hatırlatalım. Hatırladınız mı? Tabii bu bahsettiğimiz yıllar 1995 ve 2003 arasındaki döneme denk geliyor.

Necmettin Erbakan'ın evinde yapmış olduğu röportaj ve beyaz çorapları onun geçmişini bırakmayanlardan...

O dönem Erbakan yeni başbakan olmuş, Ahmet Hakan'da islami cenaha yakın bir gazeteci olarak başbakanla ilk röportajını gerçekleştirmişti. O günden sonra iki şey çok konuşuldu:

1- Ahmet Hakan'ın beyaz çorapları

2- Necmettin Erbakan'ın kızına talip olması (O iş olmadı)

Peki kimdi bu sakallı 'entel'?

Aslında cevap basit. Ahmet Hakan, İmam Hatip Lisesini bitirdikten sonra Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirmişti. Yani dünya görüşünü, islam dininin etrafında geliştirmeyi tercih etmişti. Zaten onun gazeteci kimliği de yine aynı görüşe sahip kurumların içinde yeşerdi. TGRT'de muhabirken Kanal 7'nin genel müdürüne ulaşmış ve kendini kadroya dahil ettirmişti. Sonra Yeni Şafak, Sabah, Hürriyet ve CNN Türk geldi.

Onu Fatih'in küçük mahallelerinde arayanlar, Nişantaşı'nın butik kafelerinde buluyorlardı çünkü o artık değişmişti...

Yaşam tarzıyla, dünya görüşüyle ve her haliyle artık değiştiğini sadece onu tanıyanlar değil kendisi de söylüyordu hem de yüksek sesle. Bir zamanlar sonuna kadar savunduğu şeylerin artık karşısındaydı; üstüne üstlük çatır çatır da eleştiriyordu. İslami kesim onu sevmiyor, solcular onu kabul etmiyor, diğerleri de nereye koyacağını bilemiyorlardı. Kendi haline, bağımsız bir bohem olup çıkmıştı Coşkun. Kedisi bile vardı artık...

Sonra sosyal medyanın gücü, herkese kırptığı gözü ona da kırptı. Melih Gökçek ile olan uçsuz bucaksız tartışmaları bir fenomen yarattı.

İşin kötüsü hiç kimse bu tartışmaların gerçek mi yoksa 'şakacıktan' mı olduğunu anlamıyordu. Kimi zaman Safiye Soyman-Faik Öztürk gibi birlikte programa çıkıyorlar, kimi zaman da birbirlerine acımasızca laf sokuyorlardı. Buna tanık olan herkes adeta bir stand up seyrediyor gibi eğleniyordu. Sonra herkes sorgulamayı bıraktı ve eğlenmeye devam etti.

Bir gazeteciden çok adeta bir rock star gibi yaşıyordu. Gündemden sevgili haberleri ve gittiği yerler bir türlü eksik olmuyordu.

Üstelik onun iflah olmaz bir romantik olduğu da dilden dile dolaşıyordu. Kim nereden biliyordu, bu bilgilerden bize neydi? İş çığrından çıkmıştı artık, Ahmet Hakan artık aynı zamanda bir magazin figürü de olmuştu. En çok da Pelin Batu ile olan ilişkisi konuşuldu.

Ardından Zuhal Olcay ile adı anıldı.

Tiyatrocu Devin Özgür Çınar da sevgili olarak adı geçenlerden.

Bir de Nehir Erdoğan var.

Listenin bu kadar olduğunu sanan yanılgıların en büyüğünü yaşar. İnternette küçük bir araştırma yapıp ayrıntılı listeye ulaşabilirsiniz. En son sevgilisini buraya koyacaktık ama 'evlilik teklifi ettikten sonra başka bir kadınla görüntülendi' ve sevgililerine 'ben poligamım, tek eşli olamam' tarzı haberleri görünce kafamız karıştı. Bunların doğrulanması ya da yalanlanmasını zorlaştıran bir adam olması da aslında biraz hayret verici. Maşallah diyoruz!

Polemiklerin efendisi olmanın hakkını daima veren Ahmet Hakan, bir ara Cicişler ile ilgili yazdığı köşe yazısı ile de konuşuldu.

'Tüm kötülükleri def etmek için dua etmeye gidiyoruz' diyen Esra-Ceyda Ersoy kardeşlerin Umre ziyareti, Ahmet Hakan'ın eleştirilerinden kurtulamadı. Konuyu ince ince ele alan Ahmet Hakan, köşe yazısında Cicişlere verdi veriştirdi.

Sonra ne oldu dersiniz? Cicişler kendisini eleştiren Ahmet Hakan'a işte böyle karşılık verdi.

Aaaaaaaa?????

Ahmet Hakan'ın polemikten ayrı durduğu bir dünya düşünülemez. Namaz kılan kızının videosunu yayınlayan Demet Akalın da polemik listesine dahil oldu.

Kimisine göre Ahmet Hakan çok doğru konuşmuştu, kimisine göre ise bu sefer fazla ileri gitmişti. Zaten gazetecilik hayatından beri Ahmet Hakan'ın ikiye böldüğü bu kitle hiçbir zaman değişmemişti.

Ve tabii ki Demek Akalın'dan cevap da gecikmedi.

Elit semtin, mahalle kavgasındaki öznelerinden biri olduğunu unutmak da mümkün değil.

Bu konu aslında çok karışık. İşin içinde Ayşe Özyılmazel'i ve Neco'yu sürekli köşesinde yazan bir adet Ahmet Hakan, bunlara sinirlenip sandalyeleri havaya fırlatan bir adet Haşmet Babaoğlu ve yumrukların güdümlü adresi olan bir adet Mansur Forutan var. Yani ortam 'Gırgıriye'de Cümbüş'.

Şimdi ise insanlar, hasta olduğu diziyi bırakıp o'nun tartışma programını açıyor. Onu seyretmek, hiç kimsenin kazanmadığı bilinen bir maçı sırf heyecan olsun diye seyretmek gibi.

Ahmet Hakan'ın ekranlarda böyle bir etkisi var. Çünkü konuklarını ona göre seçip konularını buna göre belirliyor. Programın harareti hiç düşmüyor, mutlaka insanları sinir ediyor ama kimse de kumandayı eline alıp kanalı değiştirmiyor. İnsanların bir kısmı için hala 'Çok güzel soru soruyo bak bak' iken, bir kısmı içinse 'Kapat şu adamı ya, ne olduğu bile belli değil!'. Bunun değişmesi de pek mümkün görünmüyor zira her an her dakika yeni bir şey söyleyebilir.

Onu yakın zamanda Kanal D'de Ana Haber Bültenini sunarken göreceğiz.

Bu görseldeki cümle, Atatürk ile ilgili yazdığı kendi köşe yazısından. Yani öz eleştirisini de yapan bir birey aynı zamanda.

Popüler İçerikler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
YORUMLAR
08.12.2016

nedense hiç içim ısınmıyor bu zat'a

Pasif Kullanıcı
08.12.2016

itimat versin istiyoruz değil mi, bukalemun gibi olmamasını istiyoruz insanların... Her hava koşulunda istikametini bozmamalı sanırım insan. Yolun başında olmasına rağmen Deniz Gezmiş dava adamı idi, Necip Fazıl davasının adamı idi, Bülent Ecevit keza, bir çokları... her ne kadar bunlar gazeteci yönleri olmamasına rağmen renklerini biliyorduk. Bilgini aklında, inancını kalbinde yoğuracaksın,,,, dikkat ediniz büyük fikirler böyle çıkar, fikrinin esiri değil fikrin senin esirin olacak ki insanlar körelmesin. Topal bilgi kör inanç bizi güçlünün taşeron işçisi yapar sadece.

08.12.2016

Yaşam tarzındaki radikal değişim Ahmet Hakan'ı sansasyonel hale getirdi. Bir Türkiye gerçeğini yansıtıyor aslında; taraflı doğmak... Sonradan muhafazakârlaşanlara da tanık olduk, muhafazakârlığı yıllar sonra terk edene de... Birçoğu da cesaret edemeyip, olamayacağı bir kimliğin özlemini çekiyor.

08.12.2016

Ahmet Hakan bazı sekülerleri cebinden çıkarır...

08.12.2016

Her devrin O..lumlu çocuğudur bu!!! O..lumlu!! Tıpkı jöle kafa gibi!!! Herşey olsun zerre umrumda değil ama adı İslam ile aynı cümlede anılmasın.Sinirlerim bozuluyor!!!

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ