Daha önce İzlemeden Önce Ölmeniz Gereken 10 Yerli Dizi'den bahsetmiştik. Türk televizyonlarında, beğenilen dizilerin final yapıp yayından kaldırılması, beğenilmeyen dizilerin de zorla izlettirilmesi, bizleri yabancı dizileri izlemeye sürüklüyor.
Daha önce İzlemeden Önce Ölmeniz Gereken 10 Yerli Dizi'den bahsetmiştik. Türk televizyonlarında, beğenilen dizilerin final yapıp yayından kaldırılması, beğenilmeyen dizilerin de zorla izlettirilmesi, bizleri yabancı dizileri izlemeye sürüklüyor.
TRT 1'de 3 sezon yayınlanan ve final bölümü yayınlanmadan apar topar yayından kaldırılan absürt komedi dizisi. Kaliteli esprileri ve usta oyunculuklarıyla kendisini sevdiren, yayından kaldırılınca da sosyal medyayı ayağa kaldıran dizi, başka kanallarda devam etme fırsatı bulamadı.
Konusu: Aynı gün, aynı hastanede dünyaya gelen iki bebek, yatak sayısının azlığından dolayı yan yana yatırılırlar. Ailelerinin 'doğar doğmaz birbirlerini buldular' sözü üzerine beşik kertmesi yapılan bebekler, isimlerini de efsane aşıklar Leylâ ve Mecnun'dan alırlar.
Kanal D'de yayınlanan dizi, ekran hayatında 1 sezon dahi doldurmadan veda etmiştir. Dizinin ardından, hayranları diziyi devam ettirme çabasında bulunmuş, gazetelerde yazılar yayınlatmış, imza kampanyaları başlatmış, sosyal medyanın altını üstüne getirmişlerdi. Buna rağmen yayına tekrardan girememiştir. Reşat Nuri'nin usta kaleminden esinlenilmiştir diziyi dışarıdan bakınca klasik aşk dizisi gibi görebilirsiniz. Fakat aşka en inanmayan kişiyi bile aşka aşık edecek niteliktedir. Velhasıl senarist de devam eder umuduyla dizinin ucunu açık bırakmıştır.
Konusu: Küçük yaşta annesini kaybeden Feride (Fahriye Evcen)'e teyzesi bakmaktadır. Subay olan babasını çok az görebilmektedir. Bir ara izinli gelen babası onu Dame de Sion Okulu'na yatılı olarak verir. Çok haşarı olan ve ağaçlardan inmeyen Feride'ye çevresi bu nedenle Çalıkuşu ismini takmıştır. Seneler geçmiş, Feride büyümüştür. Kendisini okulda ziyaret eden teyzesinin yakışıklı oğlu Kamuran'la birbirlerine aşık olurlar. Evlenme hazırlıkları sürerken arada başka bir kadının olduğunu düşünen Feride evden kaçar ve bakanlığa başvurarak öğretmen olarak İstanbul'dan uzakta bir görev ister. Savaşın yoksullaştırdığı Anadolu'da bir köyde öğretmenliğe başlar.
Emrah Serbes'in romanından, önce sinemaya sonra da diziye uyarlanan yapıt 96. bölümü ile ekranlara veda etmiştir. Dizi, verdiği hayat dersleri ve samimiyeti sayesinde ilgiyle takip ediliyordu.
Konusu: Behzat Ç, 1985 yılında Polis Akademisi'nden mezun olmuş, cinayet bürosunda görev yapmakta olan bir polistir. Hizmet verdiği süre içerisinde almış olduğu cezalar nedeniyle hep başkomiser olarak kalmıştır. Ekibinde yer alan diğer polisler Harun, Hayalet, Akbaba, Eda, Emre ve Cevdet ile beraber Ankara'da yaşanan cinayet olaylarını çözmeye çalışmaktadır.
Ekranlara 35. bölümü ile veda eden dizi, beyni gıdıklayan esprileriyle ve komik sahneleriyle sitcom diziler arasında en kaliteli olanlarındandı.
Konusu: İki tesisatçı kardeşin dünyayı kurtaracak bir icadın peşinde yaşadıkları olaylar anlatılmaktadır.
Ekranlara 34. bölümüyle veda eden dizi internetten yayına başladıktan 5 bölüm sonra 39. bölümüyle tamamen veda etti.
Konusu: İstanbul'da bir dolandırıcılık çetesinin lideri olan Kandemir, yanında yetiştirdiği ekibiyle, kendine özgü tarzı ve ilkeleri olan soygunlar yapmaktadır. Ekibin temel felsefesi; “Adaletli Çalmak” tır. İhtiyacı olmayandan, ihtiyaçları kadarını, ihtiyaçtan araklarlar. Ferdi, Karlos, Yaren ve Bahadır'dan oluşan bu tayfayı birbirine bağlayan en temel şey dostluktur. Ancak Kandemir’in, eski ve değerli dostu olan Ali Rıza Kaptan'ın, kendisi yüzünden tuzağa düşürülüp cezaevine girdiğini öğrenmesi her şeyi değiştirir.
Kandemir ve çetesi, İstanbul'un eski mahallelerinden birine yepyeni kimliklerle yerleşirler. Bu yalandan ailenin babası Kandemir ve sözde çocuklarının eve yerleşecekleri gün, bir sürpriz misafir daha katılır aralarına. Derya'nın da ekibe katılmasıyla, Kandemir ve 5 çocuğundan oluşan Nevizade Ailesi son şeklini alır. Ekibin sakin ve olaysız zannedip yerleşmeye karar verdikleri mahallede ise hiçbir şey uzaktan göründüğü gibi değildir.
Hepsi, bu şehre en sinkaflısından birer 'ULAN' çekip gelmişlerdir. Kendi hayatında bir kaybeden olduktan sonra, kızının karşısına bir gün tertemiz çıkmak isteyen Kandemir, yetiştirme yurdundan birlikte kaçıp İstanbul'a gelen ve şehrin sokaklarının tüm dertlerini üzerlerinde taşıyan kan kardeşler Ferdi ve Karlos, şarkıcı olma ümidiyle geldiği İstanbul'da, hayallerini pavyon kulislerinin aynalarına akıtan Yaren, ÖSS'de Türkiye derecesi yaparak Boğaziçi'nde okumaya hak kazanmış bir dahiyken, parçalanmış ailesi yüzünden sosyal problemli birine dönüşen ve tüm zekasını hacker'lıkta kullanarak, sistemden intikam alan Bahadır ve oyunculuk okumak için geldiği İstanbul'da, sahnelerde gösterme şansı bulamadığı yeteneğini, babasını kurtarmak için kullanmaya başlayan Derya... Bu yeni aile çatısında onları bitmek bilmeyen bir macera, her anı eğlence dolu bir hayat, bütün suçların içinde masum kalabilmiş sevdalar ve kalabalık yalnızlıklar beklemektedir...
Ekrana 28. bölümüyle veda eden dizi, verdiği hayat dersleriyle bize sosyal medyada paylaşmalık replikler bıraktı. Dizi, Lorenzo Carcaterra'nın 'Sleepers' adlı kitabından uyarlamadır.
Konusu: Dizide Kuyudibi Mahallesi'nde büyüyen, kardeş gibi olan Ecevit (Murat Yıldırım), Bilal (Sarp Akkaya), İbrahim (Güven Murat Akpınar) ve Zeki'nin (Tugay Mercan) çocukken yaptıkları masum bir hata sonucunda hapse girmelerini ve burada darp edilmelerinin, tecavüze uğramalarının ardından hayatlarının altüst oluşunu konu ediyor. Bu dört arkadaş, başlarına gelenleri unutacaklarına ve hatırlamamak adına bir daha birbirlerini görmeyeceklerine dair bir söz verirler. Ancak yıllar sonra içlerinden birinin suskunluğunu bozması ve ölmesiyle, bambaşka hayatlar yaşamakta olan bu dört eski arkadaştan kalan üç arkadaşı bir araya getirir. Bu üç delikanlı ve yanlarına aldıkları, çocuk çetelerinin vazgeçilmez elemanı Ahu'yla (Aslı Enver) birlikte geçmişte yaşadıklarının intikamını almaya karar verirler. Dizi, Lorenzo Carcaterra'nın tartışmalar yaratan gerçek yaşam öyküsü olan Wilkonson Erkek Çocuklar Islahevi'nde yaşadığı yürek parçalayıcı olayları anlattığı 'Sleepers' adlı kitaptan, Barry Levinson'ın Kardeş Gibiydiler ismi ile sinema filminin uyarlamasıdır.
Ekranlara 5. bölümüyle ara verdiği söylenen dizinin tekrar başlaması için seyirciler Haziran ayını bekliyor.
Konusu: Komedi türündeki aile sıcaklığındaki dizide beş kardeşin hayat hikayesi anlatılıyor.
Ekranlara 26. bölümüyle veda eden dizi İtalyan dizisi L'onore e il rispetto'nun Türkiye uyarlamasıdır.
Konusu: Yiğit (Kerem Bürsin) ve Emir (Şükrü Özyıldız) iki kardeştir. Yiğit çekici, hovarda ve dışadönük bir gençken,Emir Yiğit'in aksine dış görünüşünden ziyade aklına güvenen, zeki ve çalışkan bir gençtir. Her ne kadar dünyaları zıt olsalar da, birbirine çok bağlı bu iki kardeşin dünyaları, önce dedelerinin, ardından da babalarının ölümü ile altüst olur. İstanbul’da yeni taşındıkları mahallenin soğuk ama can yakan güzeli Sibel (Yasemin Allen) her iki kardeşin de gönlünü çelerken, genç kızın yakın arkadaşları, Derya (Şükran Ovalı) ve Kübra (Burcu Biricik) da ilk görüşte kendilerini Yiğit’in cazibesine kaptıracaklardır..
Ekranlara 10. bölümüyle veda eden Emanet, Askerin Dönüşü adlı sinema filmden uyarlanmıştır.
Konusu: Bir ilde Jandarma olarak görev yapan Fırat'ın yolda kaza eseri öldürdüğü adamın karısına aşık olması anlatılır.
Sitcom türünde, ekrana 13. bölümüyle veda eden komedi dizisi.
Konusu: Büyük kardeş Ayşe, başından mutsuz bir evlilik geçmiş, annesiyle yaşayan, 30'larında genç bir kadındır. Annesi tarafından sık sık babasının kızı olarak nitelendirilmesine rağmen gitgide annesine benzemektedir. Öte yandan anne yaşlandıkça yeni huylar edinmekte, en yakınındakileri dahi şaşırtmaktadır. Türlü borçlar, sıkıntılar ve sahip oldukları lokantanın iflasının ardından aile bireyleri birbirlerinden kopmuşlar, aynı evin içerisinde yaşayan yabancılar olup çıkmışlardır. Kötü giden günler, küçük kardeş Erdem'in eğitim almak üzere gittiği İngiltere'den dönmesiyle biteceklerdir. Her ne kadar diğer insanlar tarafından anasının kuzusu olarak tanımlansa da Erdem içten içe babasına benzeyen, yirmi altı yaşında, hala çocuk kalabilmiş bir hayalperesttir. Ailesinden sakladığı en büyük sırrı yemek yapmaya karşı duyduğu büyük tutku olan Erdem'in bu sırrı pek yakında açığa çıkacaktır. Kimsenin öğrenemeyeceği sırsa Erdem'in hayallerinde yaşayan ve ona bazen yol gösteren, bazen sadece olayları izlemekle yetinen babasıdır. Erdem şöyle der: ''Bu bizim tekrar bir aile olmamızın hikayesi'' ve hikaye başlar. Hikayemiz boyunca olaylarla beraber karakterlerimiz de gelişecektir. Tekrar bir aile olma süreci boyunca, kendi zayıflıklarını, korkularını, hayal kırıklıklarını geride bırakacak ve birbirlerinden güç alarak mutlu olmayı öğreneceklerdir. Bu süreçte onların yanında yer alıp, hayatlarını renklendiren dostları da mevcuttur. Erdem'in süt kardeşi Oğuz, senelerden beri aileyle beraber çalışan, artık aileden biri sayılan müzmin bekar Yavuz, seneler sonra çıkıp gelen Asuman Hala ve kızı Leyla.Bu hikaye onların tekrar büyük ve mutlu bir aile olmalarının hikayesidir...
Ülkemizde;
+Hangi diziyi izliyorsun?
-..........nu.
+Lan oğlum Türk dizisi izlenir mi git yabancı dizi izle.
gibi bir zihniyetinin oluşmasının sebebi; bu tarz kaliteli dizilerin bitirilmek istenmesi ve bu amaç doğrultusunda önce gece 23.00'e alınması, ardından 'Yeterli rating almıyor. Bitirmeliyiz.' bahanesi kullanılarak ekrana veda ettirilmesidir.