Ekonomistler Artık Tahmin Yapamayacak mı? Dolar Yükselecek Diyenlerle TL'nin Değer Kaybı Yeniden Gündemde!

Geçen hafta 'sosyal medya' ve 'sansür yasası' olarak bilinen yasanın geçmesiyle uluslararası kurumların yayımladığı iki rapor dikkat çekti. Raporlardan birinde doların dünyada daha değer kazanacağı belirtilirken, diğerinde bu yıl dolar karşısında en çok değer kaybı yaşayan para biriminin TL olduğu görünüyordu. Yasayla ne alakası mı vardı? Geçen yıl dolar 7 lirayken 10 lira olacak diyenlerin mahkemesinin olduğu gün dolar/TL 14 seviyelerindeydi. Ekonomi ve finansta aslen tahmin, öngörü ve yorum öne çıktığından tartışmalar ilginçleşti.

Citigroup'un yayımladığı yatırım notunda ekonomik durgunlukta doların “güvenli liman” rolünü almaya devam edeceği öngörülüyor. Fed faiz artış hızını yavaşlatsa dahi dolar zirveye yol almaya devam edecek.

BloombergHT'nin aktardığına göre, Citigroup stratejistleri dolar rallisinin küresel ekonomi yeniden büyümeye dönmeden bitmeyeceğini düşünüyor. Jamie Fahy ile bir grup stratejistin yayımladığı notta ekonomik yavaşlama bitmeden dolar, diğer para birimlerine göre “saklanmak için en güvenli yer” olacak. Küresel ekonomide “büyüme dip yapmadan dolar zirveye ulaşacak” diyen analistler, dolarda yön değişikliği için ana senaryonun değişmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

1972 sonrası en hızlı ralli💲

ABD Doları'nın gelişmiş 6 ülke para birimine karşı değerini ölçen Dolar Endeksi 2022'de yaklaşık yüzde 18 oranında yükselirken, endeksin ölçülmeye başladığı 1972 yılından bu yana en büyük sıçrama olarak görülüyor. 

Stratejistler, son 20 yılda doların seyrinde küresel ekonomideki görünümün yön çizdiğini söylerken, dolarda zirvenin Fed’in faiz indirdiği ve ABD hariç küresel büyümede dip görüldüğü dönemde ulaşılacağını belirtti.

Peki ne olacak dolar karşısında TL'nin halinden önce ne oldu kısmına bakalım.👇

Uluslararası Para Fonu IMF'nin paylaştığı grafikte de Türk Lirası (TL), 2022 yılında ABD Doları'na karşı en çok değer kaybeden para birimi oldu. IMF'nin 'Ülkeler güçlü dolara karşı ne yapmalı?' başlıklı Gita Gopinath ve Pierre-Olivier Gourinchas imzalı makalesinde doların 2000 yılı sonrası en güçlü seviyelerinde olduğu, Japon Yeni karşısında yüzde 22, Euro karşısında yüzde 13 değer kazandığı belirtildi.

Güçlü doların enflasyonla mücadele eden birçok ülkede işleri yokuşa sürdüğü belirtilirken, hesaplamalara göre, dolarda yüzde 10 oranında değer artışı diğer ülkelerde yüzde 1 oranında enflasyon artışına neden oluyor.

Dış ticaret hadlerinde de dolar sayesinde ABD avantajlı konuma geçerken, merkez bankalarının rezerv satışlarının geçici bir çözüm olduğu da vurgulandı.

Paylaşılan grafikte de Brezilya Reali, Meksika Pesosu ve Peru Nuevo Sol'ü hariç dünyada bütün para birimlerinin dolar karşısında değer kaybettiği görülürken, 2022'de en büyük değer kaybıysa TL'de oldu.

www.imf.org

TL, dolar karşısında bu yıla 13,3721'den başlarken, bugüne kadar yüzde 30'dan fazla değer kaybederek 18,5874 seviyesinde bulunuyor.

Rezervlerdeki artışla birlikte artan net hata noksan kalemiyle birlikte gözlerin çevrildiği Rusya'nın da TL'deki etkisi yorumlandı.

Ekonomist Emrah Lafçı, Mesele Ekonomi Youtube kanalında Büyüteç programında The Economist’in yayımladığı “Why Vladimir Putin and Recep Tayyip Erdogan need each other” makaleyi yorumladı. Lafçı, iki liderin birbirine olan ihtiyacını ticaret artışı ve Türkiye’nin döviz ihtiyacı üzerinden ele alırken, Putin’in burada önemli olduğunu belirtti. Kaynak: Mesele Ekonomi

Türkiye-Rusya ilişkilerinde yaptırım riski var mı?

Ankara Kulislerini yorumlayan gazeteci Erdal Sağlam da yine aynı kanalda son dönem yoğun olan Türkiye-Rusya ilişkilerini, bu ilişkinin yol açacağı ekonomik yaptırım riskini, tartışılan ödemeler dengesinde BOTAŞ'ın rolünü ve rezervlerde son durumu yorumladı. Seçimlerin yaklaştığı süreçte ekonomi yönetiminin kredi stratejisine de değinirken, asgari ücret için de rakam telaffuz ederek 9 bin liraya işaret etti. Kaynak: Mesele Ekonomi

Dolar/TL'deki seyrin sosyal medya yasasıyla alakası var mı?

Uğur Gürses, T24'deki ‘Dolar tahmini yapan ekonomist’ başlıklı yazısında, geçen hafta kabul edilerek meclisten geçen 'sosyal medya' yasasında “gerçeğe aykırı bir bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli biçimde açıkça yayan' kimselere karşı hapis öngörülmesi üzerinden yorumladı. Halk arasında “sansür yasası” olarak bilinen yasanın açıklamalarında ekonomistlerin de adı geçti. 

Mahir Ünal'ın yasa açıklamasında 'Dolar öngörüsünde bulunan ekonomist, deprem tahmini yapan bilim adamı bu suç kapsamına girmez' demesinin yorumlayan Gürses, üç yıl önce bir grup gazeteci ve Twitter kullanıcısının kısaca 'dolar 10 lira olacak' resmi olarak da “Türkiye ekonomisinin istikrarını zayıflatmaya çalıştıkları” şeklinde dava konusu olmalarını anımsattı.

Davada 6’sı gazeteci 38 kişi 5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanırken, mevcut yasalara göre ancak daha önce görülmeyen ve kanunda bulunmaya gerekçelerle “Dolar 7 TL yarın belki 10 TL olur” diyenlere davalar açılmıştı.

Gürses, durumu şöyle anlatıyor:

Peki ne oldu? Aradan geçen 3 yılın sonunda hepsi beraat ettiler. Dava beraat ile sonuçlandığı gün doların 14,75 TL olduğunu da not edelim.

Örneklerden yola çıkarak Gürses, bir kişinin dolar tahmini yapması için ekonomist olması gerekmediğini belirtti.

Sorunların çözülememesi ya da krizlerin yönetilememesinin, kötü durumlarda 'yabancı güçler, ekonomistler, analistler ve yazarlar yüzünden' olmadığını belirtiyor ve şöyle söylüyor:

Öyle ya, sansür yasası Meclis’te tartışılırken muhalefet milletvekillerine söylendiği gibi, bu yasadan ‘kimse ceza almayacağı’ fısıldanıyor. O zaman? 

Tüm bunların ardından, ekonomide sorunların olduğu saklanamazken, verilerin yorumlanması büyük bir soru işareti oluşturuyor.

Ekonomik veriler, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin de sık sık belirttiği Heterodoks görüş ten yola çıkarsak farklı görüşler üzerinden yorumlanabilir. Finansal piyasalardaysa beklentiler pozisyon açtırır, gerçekler kapattırır. Hatta yine Nebati'nin belirttiği şekilde davranışsal finans ve nöroekonomi de insanın seçimlerindeki değişkenliğe dayanır ki bunlar fizik, kimya gibi müspet ilimler değillerdir.

Mesela Merkez Bankası'nın resmi enflasyon hedefleri 2012 yılından bu yana yüzde 5 seviyesinde bulunuyor.

Dilerseniz buradan bakarak görebilirsiniz. Bu hedeflere göre yatırım kararı veren birileri durumu dezenformasyon olarak mı görmeli?

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin bu paylaşımları da çok dikkat çekmişti.

twitter.com

Nedeni de bu paylaşımların yapıldığı 11 Eylül 2022'den iki gün sonra 13 Eylül'de başlayan düşüşle endeks 3.700 seviyelerinden 13 gün içinde 3.000'lere inmişti.

twitter.com

Hatta yükselişin ve sonrasında düşüşün ardında manipülatörler olduğu ortaya çıkmış mahkemece tutuklanmışlardı.

Son olarak geçen yıl Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, faiz indirimleri için önce enflasyonda düşüşü, ardından çekirdek enflasyonda düşüşü izleyeceklerini belirtirken, ikisi de yükselişe geçmesine karşın faiz indirimlerine gitmişti.

Tüm bu gelişmeler ışığında ekonomi tarafında bazı durumların göreceli olması ve yönetim bazında yönlendirmelerden yola çıkarak beklentiler, senaryolar, hedeflerin özerk bir bölgede kalması işin doğası gereği bir kenarda duruyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Hazine ve Maliye Bakanı'nın Borsa Yorumu Yatırım Tavsiyesi mi? Sermaye Piyasaları Tebliğine Uygun mu?
Ekonomistler Bile Anlamadı: Bakan Nebati Ne Dedi? Açıklıyoruz! Neo Klasik, Davranışsal ve Nöro Ekonomi Nedir?
Merkez Bankası'nın Piyasa Katılımcıları Anketinde Beklentiler Çok Değişmedi: Enflasyon Aynı, Dolar Yükseldi

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"