Türkiye'de 14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrası 67. Hükümet kuruldu, üzerinden de hemen hemen 100 gün geçti. Hükümetin kabinesinde Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanı olarak ekonomi dümeninin başına geçti.
Türkiye'de 14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrası 67. Hükümet kuruldu, üzerinden de hemen hemen 100 gün geçti. Hükümetin kabinesinde Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanı olarak ekonomi dümeninin başına geçti.
Seçim vaatlerinin uygulamaya başlanacağı kadar uzun, sonuç alınamayacak kadar kısa bir süredir. Ayrıca ilk 100 günde atılan tohumlar, hasat zamanı hakkında da bir fikir verebilir. BBCTürkçe'de Prof. Dr. Selva Demiralp de bu 100 günü değerlendirdi.
Seçimlerden önce, Cumhur İttifakı'nın kazanması halinde ilk 100 günde beklenenden çok daha iyi bir yerde olduğumuzu düşünen Demiralp, seçim döneminde 'endişe veren' ekonomi politikalarında herhangi bir değişim sinyali verilmediğini öngörürken, seçim sonrasında 'muhalefet partisi kazanmışcasına' eski kadrolar ve değişen politikalarla eskinin büyük oranda terk edildiğini düşünüyor.
Bu adımların uzun soluklu olup olmadığı bilinmezken, daha iyisinin yapılabileceği görülüyor.
2023 seçim kampanyasında iktidarın ekonomik hedeflerinin 2018 seçimlerine benzediği düşünülürken, 'cari açıkta daralma, enflasyonda tek hane, yüksek büyüme, kişi başına düşen milli gelirde artış' sözleri, muhalefet partileriyle de kesişiyordu.
Ancak seçim vaatlerindeki en önemli farklardan birisinin muhalefetin 'ortodoks politikalara dönüşü önceden öngörmesi' olduğunu belirten Demiralp, 'acı reçetenin sonuçlarına da kafa yorması ve ve bedelin sabit gelirlilere ödetilmeyeceği sözü' olduğunu iletiyor.
Enflasyonist ortamda, üretkenlik yerine düşük faizle desteklenen büyümenin topluma yayılmaması, 2023 yılında 25 bin dolar hedefi yerine 9 bin dolar seviyesine gerilemesi, %15 %50'ye çıkan enflasyon oranı bu dönemin ana tablosuydu.
4 Haziran 2023’de göreve gelen ekibin ilk işi düşük faiz politikalarından çıkış ve sıkı para politikasına geçmek olurken, ilk 100 ilerlemenin yavaş olduğunu belirtiyor.
Seçim öncesinde ertelenen akaryakıt zamları, deprem ve seçim harcamalarıyla artan bütçe açığını finanse edebilmek için artan dolaylı vergiler, kurda izin verilen gevşemeyle yıl sonu enflasyon tahminleri %70’e yaklaşıyor. Yine de yüksek enflasyon beklentisiyle TCMB 3 ayda politika faizini 'sadece' %25’e çıkarılabildi.
İkisinde de toplam faiz artışı aynı olurken, ikincisinde önden yüklemeli şekilde, enflasyon beklentilerinin daha çabuk kontrol altına alabileceği öngörülüyor.
Enflasyon probleminin sadece hatalı kurgulanmış para politikasının sonucu olmadığı, kurumsallık, yapısal reformlar, yatırım iştahı, vergi sistemi ve potansiyel üretimde gerileme gibi çok daha derin sorunları düşünüldüğünde sadece para politikasının enflasyonu ve ekonomideki problemleri çözmeye yetmeyeceği de düşünülüyor.
Orta Vadeli Program'da (OVP) bedelin 'küçük' hesaplandığı düşünülürken, gelecek 4 yılda ciddi dezenflasyon hedefinin büyüme ve işsizlik tarafında düşük kaldığı da görülüyor.
Yapısal bir dönüşüm ve katma değerli üretim için maliye politikasının daha somut olması gerekirken, eğitimde fırsat eşitliği, üretkenlik ve katma değeri yüksek sektörlerin teşvik edilmesi, üretim kapasitesinin artıp maliyetlerin düşürülmesi gerektiği de vurgulanıyor.
22 yildir Milletle dalga geciyorlar .Kendilerine yakin 1 Milyon kisiyi ucurdular.Islam din Vatan Millet Sakarya diyerek insanlarin cebinde ne varsa aldilar.Simdide bu binbir hakaretle kovduklari Bakani yalvar yakar basa koydular oda 100 günde hic bir sey yapamadi ama kendisini basa getiren Reisleri gibi konustu.Biraz daha sabir biraz daha sabir.22 yildir basindaki hala Milleten sabir istiyor.Hindistanda israfin kötü bir sey oldugunu söyleyen Erdogan partisinin 3.cü sinif temsilcileri bile son Model Audi 8 lere biniyor.Katkisi ne koskocaman bir SIFIR...
yönetim şekli yüksek vergilerle fakirden alıp zenginin parasına para katmak.. Zenginin asgari ücretli kadar bile vergi ödemediği tek ülke olabiliriz...