Toplanın a dostlar!
Astroloji masalı geri döndü! Masal kahramanlarımız olarak oniki burç yine bir araya geldi, hem de bu defa çok şenlikli bir etkinlikte: Terazi'nin doğum günü partisinde! Bakalım neler dönmüş...
Toplanın a dostlar!
Astroloji masalı geri döndü! Masal kahramanlarımız olarak oniki burç yine bir araya geldi, hem de bu defa çok şenlikli bir etkinlikte: Terazi'nin doğum günü partisinde! Bakalım neler dönmüş...
Bu onlar için önemli, çok önemli!
Eğlenceli aktiviteleri çok önemsediklerinden dolayı değil; Terazi'den intikam almak için önemli bir girişim bu! Terazi ki; asla çirkinleşmez ve daima ufak imalarla, pasif agresif hallerle karşı tarafı suçlu hissettirerek zamana yayılan cezalandırmalarda bulunur... İşte şimdi bu üçlünün eline muazzam bir fırsat geçti. Ona gelmiş geçmiş en iyi partiyi düzenleyecekler ve Terazi'yi yıl boyunca kendilerine borçlu hissettirecekler. Yani onun anladığı dilden konuşacaklar: Terazi'yi güzellikle, incelikle, jestlerle suçlu hissettirecekler. Tek kelimeyle harika plan!
Oğlak'ın 'Ona da para mı verilir ya? O çok pahalı, bu çok gereksiz' tarzı itirazlarını,
Başak'ın 'Bu ne saçma ya, hayır alkol almayalım iyice cıvıklaşırlar, o ne ya çocuk gibi?!' tarzı çıkışlarını başarıyla savuşturan Boğa, bu ikiliye organizasyon görevini verip başından atıyor ve başlıyor parti mekanını ve planını yapmaya!
İçki listesini Oğlak'a veriyor. Böylesine masraflı bir alışverişin altından ancak o kalkabilir çünkü. Ayrıca ayarını da en iyi o tutturur; ne eksik kalacak kadar az, ne de rezalet çıkaracak kadar çok miktarı en iyi bilen kişi olarak vuruyor kendini yollara.
Başak ise yiyecek alışverişinde. Boğa'nın verdiği listeyi okurken bir taraftan söyleniyor:
'Öfff bu yağlı yağlı şeyleri yiyip, üzerine bir de alkolle karıştırıp kusacak gerizekalılar! Sonra kim temizleyecek ortalığı? Ben tabi ki! Bıktım yemin ediyorum bıktım! Hah, baharatlı baharatlı acılı cipslerden de istemişler. Yiyin bunları, ülser olun da görün gününüzü! Ben artık hiç karışmıyorum valla!'
Yine de alışveriş sırasında kıyamıyor ve araya sağlıklı atıştırmalıklar, dönüşte de ağrı kesiciler ve mide hapları alıyor.
'Bakın, bu gece kimseye atar gider yapmayacağız, kimseyi kırıp dökmeyeceğiz! Biz de eğlenceli insanlar olduğumuzu göstereceğiz! Ne zaman bir atar yapacak olursanız, Terazi'nin nasıl tüm sene 'Doğum günü partimi mahvettiniz :( ' diye trip atarak bize o pasif agresif tavrıyla hayatı cehennem edeceğini düşünün!'
Bu nasihate kulak veren Başak ve Oğlak, hiçbir şeye müdahale etmeyeceklerine dair kendilerine söz veriyorlar ve parti başlıyor....
Şimdi düşünün hele, toprakların o garantici, akıllı, mantıklı etkisi olmadan ateş, su ve fırtına gibi havanın ortalığı nasıl da felakete çevireceğini! Göreceğiz!
Gelir gelmez, 'eee hani müzik?' diye başlıyorlar. Kimseyi beklemeye niyetleri yok!
Oğlak, gecenin sonuna doğru Yengeç'in elinden telefonunu alarak eski sevgilisini aramasını engellemesi gerektiğini biliyor.
Başak ise gecenin sonunda alkol komasına gireceği kesin olan Balık'ın şimdiden kadehlerini saymaya başladı bile. Zira son partide, Balık çatıdan düşmüştü. Açılmış eteğinin fotoğrafını çeken İkizler'e de hala kırgınlığı devam ediyordu.
Onlar parti moduna daha arabadayken girmişlerdi. Kıpır kıpır dans ederek kapıdan geçtiklerinde, onlar müziğin ritmine uymadılar; müzik onların ritmine göre ayarlanmak zorunda kalındı!
Bu ikilinin varlığı, partinin resmi olarak başlaması için yeterdi de artardı bile; doğum günü çocuğu Terazi olsun ya da olmasın!
Hiiiç haberi yokmuş gibi yapıyor sözde ama misler gibi giyinmiş, süslenmiş! Öyle iyi rol yapıyor ki 'Aaaaa! İnanmıyorum yaaa!' derken gözleri bile doluyor. Sanki tam da onun doğum gününde, dağ başındaki bir eve başka ne sebepten çağırılacaksa?!
Boğa, Başak ve Oğlak ekibi Terazi'nin bu zarif tavrını aşırı yapmacık buluyorlar ve önce göz devirip, ardından laf sokmak isteseler de kendilerini tutuyorlar. Çünkü bu gün, Terazi'yi aşırı mutlu edecekler ve bunu tüm sene boyunca kendileri için kullanacaklar!
Aslan, İkizler, Yengeç ve Balık ise Terazi'nin bu tavrını, ne kadar mutlu olduğunu ve minnettarlığını göstermek için yaptığını bilerek ona sımsıkı sarılıyorlar.
Koç'un kullandığı arabayla önce ufak bir kaza yapmışlar, karşı tarafın şoförüyle azıcık boğuşmuşlar ama neyse ki partiye yetişebilmişler. Allah'ın cezası Yay yine yurt dışı gezilerinden getirdiği adı sanı belirsiz alkol şişelerini masaya bonkörce dizerek, Oğlak'ın beynine adeta kan sıçratıyor!
Koç ise çoktan Terazi'ye sarılıp onu havada çevirmeye başladı bile! Hediye getirmemiş ama olsunmuş, bu sene Terazi'ye öyle bir sürprizi varmış ki, vakti gelince görecekmişmiş!
Bir süredir kimse ondan haber alamıyordu. 'Kendini işe güce vermiş' diyorlardı. Hem merak ediyor, hem de pek darlamak istemiyorlardı. Neyse ki Boğa'nın mesajını almış olacak ki partiye geldi!
Akrep içeri girince önce herkes bir duraksıyor. Derken Terazi ona doğru koşup 'Nerelerdeydin ya öldük meraktan' diye sarılırken, Boğa ise uzaktan bakıp 'Sorucam ben sana' diye mırıldanmakla kalıyor.
Akrep herkesle selamlaştıktan sonra hemen kendine en sert içkilerden bir kadeh koyuyor, kurbanını seçercesine ortamı izlemeye başlıyor.
Yani evin ortasına bir yıldırım düşse ancak bu kadar göz alabilir! Kova geç de olsa en beklenmedik anda parti evine giriş yapıyor ve herkes sevinçten çığlıklar atıyor tabi ki! Çünkü en son yine bir girişimcilik fikri adına yurt dışına çıkmış ve kendisinden uzun süre haber alınamamıştı!
Kova, herkesin göz bebeği, Oğlak'ın ve Başak'ın dehşet dolu bakışları önünde önce ortada duran masanın üzerindeki ıvır zıvırı yere atıyor, ardından masaya çıkıyor ve başlıyor o ilginç dansını yapmaya!
Aslan ki her zaman arkadaşlarının her ihtiyacına koşan, hediyeler alan, daima jilet gibi görüntüsü ve eğlenceli tavırlarıyla herkesi mutlu eden biri... Nasıl ama nasıl böyle sağı solu belli olmayan, deli gibi giyinen, yılın yarısını ulaşılamaz bir şekilde geçiren, telefonu daima kapalı olan biri böylesine sevilir???! Aklı almıyor, sinir oluyor!
İlgiyi masanın üstünde dans eden Kova'dan almak için hediye faslına geçmeyi öneriyor! Terazi'ye en büyük hediyeyi o almış çünkü!
Adeta birbirlerine sarılarak yürümeye çalışıyorlar, yollarına çıkan her dostu da teker teker darlıyorlar:
'Bak... Boğa... Biz seni çok seviyorum, tamam mı? Yaağni sen öyle harika birisin ki...' diye sarhoş aksanıyla başlattıkları bu duygu seli birazdan tüm mekanı saracak! Bu seli ancak Oğlak'ın kaya gibi duruşu durdurabilir!
Koç gazı aldı bile! Akrep'in 'Ne oluyor ya' demesine bile kalmadan Terazi'nin masada duran hediyelerinden birini alıp, Akrep'in kafasına fırlatıyor. Bu noktada Oğlak derhal araya giriyor çünkü daha önce Akrep'in ufak şakalaşamalarda bile nasıl da içki şişesini kırıp karşısındakini bıçaklamaya kalktığını görmüştü. Oğlak, Akrep'i 'Bırak abi yaa, salak o' diye sakinleştirmeye çalışırken, Yay da Koç'u ensesinden tutup çekiyor ve yeni bir gaz veriyor:
'Şu şişeyi benden önce bitirebilirsen sana 100 lira!'
Derken hayata dair konuşmaya başlıyorlar... Yılların nasıl da hızlı geçtiğini, geleceğin neler getirebileceğini, başarıları, anıları, aşkları... Hepsini!
Yıldızlara bakarak çimenlerde yatan bu üçlü, içerideki kaosun farkında olsalar da pek umurlarında olmuyor. Çünkü onların hayattaki duruşu da böyle; kavgalar, aşklar, tartışmalar ne kadar ciddi görünürse görünsün, sabah olup da güneş doğunca her şeyin ne kadar da önemsizleşeceğini biliyorlar. Sahip oldukları tek şeyin 'şu an' olduğunu biliyorlar. Derin bir nefes çekerek hayatta olduklarına ne kadar mutlu olduklarını düşünüyorlar.
Aslan tek başına dans ediyor. Sarhoş ki ne sarhoş! Etkilemek istediği kimse yok odada, herkes dağılmış ama o adeta sırf kendi için etrafında dönüyor, müziğin bir parçası haline geliyor, kendi kendine kahkahalarla gülüyor.
İkizler, Terazi ve Kova; bu görkemli varlığa, onun hem tehditkar hem de güven verici enerjisine, dansına hayran hayran bakıyorlar. Aslan izlendiğini fark edince mutlu oluyor, çünkü insan görülmek için vardır. Mutluluk saçtığını ve mutlu ettiğini fark ederek birazcık daha ateşle dans ediyor!
Onu kolundan tutarak eve geri sürüklüyor. Gecenin bir yarısı karanlık ormana doğru yol alan Balık'ın motivasyonu bir yavru geyik görüp onu kucaklamak olsa da; Başak onun kurtlara yem olaracağının farkında. Başak, işte böyle seviyor, söylene söylene, şikayet ede ede, eleştire eleştire... Ama koruyarak da!
Ne diyeceğini bilemiyor, kesinlikle bilemiyor. Tek yapabileceği orada olmak. Elinden tek gelen bu! Gerçi Yengeç'e bu da yetiyor! 'Çocukken annem bana o oyuncağı almadı' diye ağlarken, Oğlak'ın sadece varolması ve omzunu yaslanmak için sunması bile yetiyor.
Gelecekte hayatlarını beraber geçireceklerinden habersiz, tuvalette, kusmuklar içinde böyle bir anı paylaşıyor bu iki dost.
Az önce delicesine eğlenip beraberce içtiği can dostu Yay'a bile sataşmaya kalkıyor çünkü kızdı! Neye kızdı hatırlamıyor ama vardır bir sebebi! Bırak Terazi, dalacak! Zaten çok oldu bu Yay da!
Bu arada Yay nerede mi? Kova ile beraber birer sigara ateşleyip ormanın derinliklerine doğru gecenin yarısı yol almaya başladılar bile! Çünkü neden almasınlar? Henüz bilemiyoruz ama harika bir hikayeyle döndüklerinde öğreneceğiz nasılsa!
Olaylar ne ara, nasıl gelişti bilemiyoruz fakat bu ikilinin aşk-nefret arasında gidip gelen tuhaf ilişkilerinden zaten haberdardık.
Bildiğimiz tek şey şu ki; ertesi gün hiç kimse ama hiç kimse bu konuda herhangi bir soru sormaya ya da imada bulunmaya cesaret dahi edemeyecek!
Her farklılığımıza, her anlaşmazlığımıza rağmen! Terazi bunu başarabildiğimizi görüyor ve buna vesile olduğu için çok seviniyor. Evin her tarafında sızan dostlarının üstünü teker teker örtüyor ve son bir kez daha teşekkür ediyor.
Bir sonraki masalımızda görüşmek üzere!
bir terazi olarak sevgilim boğa öle akreple flan odaya sokmayn mevzu cıkar
of başak:( toparlayıcı olmak yorucu..
bi salın koçu yaa :D