Pandemi koşullarında aşı veya 48 saat içinde negatif PCR testiyle tiyatrolar seyircilerini kabul etmeye başladı. Özel tiyatroların 100 lirayı aşan fiyatlarıyla birlikte öğrenciler için yine ilk durak Şehir Tiyatroları olacak. Geçtiğimiz gün biletleri satışa çıkan oyunlardan görmeniz gerekenleri listeledik!
Evet, biz de inanamıyoruz ama mevcut ekonomide yalnızca 14 liraya sahnede Levent Üzümcü’yü izleyebiliyoruz. Hem de Şehir Tiyatrolarında ve metni fazlasıyla güçlü bir oyunda.
Pandemi koşulları nedeniyle minimal oyun düzenine dönen yani mümkün olduğu kadar kısıtlı ekipmanla çalışan Şehir Tiyatroları’nın geçtiğimiz sezon oynatmaya başladığı Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikayesi, Osmanlı’nın son dönemlerinde Girit’ten sürgün edilen demir ustası Rüstem ve onun oğlu Cemal’in hayat hikayesini anlatıyor. Orkestranın da renkli şakalarıyla hikayeye katılarak interaktif bir yapı sunduğu oyun 6-16 Ekim arası Ümraniye Sahnesi’nde toplamda on kez oynanacak.
Tiyatroda tek kişilik performanslar hem oyuncu hem de seyirci için zor olabiliyor. Ancak Melek, arkasındaki güçlü hayat hikayesi ve usta oyuncu Yeşim Koçak’ın harikulade performansıyla bu zorluğu kolaylıkla aşan örneklerden.
Şehir Tiyatrolarının devam eden oyunu Melek, oparet bestecisi Muhlis Sabahattin’in kızı Melek Kobra’nın hayat hikayesini sahneye taşıyor. Henüz 24 yaşında verem kanserinden hayatını kaybeden Melek’in hayatındaki acılar, aşklar ve kavgalar Yeşim Koçak’ın ustaca oyunuyla perdeye taşınıyor.
Oyun 6-16 Ekim arası Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesinde toplamda 10 kez oynanacak.
Shakespeare uyarlaması olmayan bir ay düşünülemezdi. Şehir Tiyatroları’nın altı yıldır devam eden ve tabiri caizse efsanesi olan 12. Gece, bu sezonun ilk oyunlarını Ekim ayında oynayacak. Bennu Yıldırımlar, Erkan Önler gibi televizyon ekranlarından aşina olduğumuz isimleri Shakespeare uyarlamasında bu fiyata izlemek büyük ayrıcalık.
İki saate yakın süresine rağmen tek perde oynanan oyun, gemi kazasından sonra öldü sanarak birbirlerinden ayrı düşen Viola ve Sebastian kardeşlerin kimlik değişimleriyle birlikte bir araya gelen kaderlerini konu ediniyor.
12. Gece, 20-23 Ekim arasında Ümraniye Sahnesi’nde toplamda beş kez oynanacak.
Şehir Tiyatroları’nın en çok oynanan oyunlarından Hastalık Hastası, bu ayın programında da güçlü bir yere sahip. Bu sezon doğum iznine ayrılan Ayşecan Tatari yerine Tuğçe Açıkgöz’ün kadroya dahil olduğu oyun, pandemi dönemini de içine katarak güncelleştirdiği metniyle iyi bir seyirlik sunuyor.
Klasik metinleri 2021 dünyasında sahneye koymak ve seyircinin ilgisini kazanmak zor. Moliere’in aynı adlı eserinden uyarlanan bu oyun ise gündelik hayatta geçtiğimiz zorluklardan yaptığı alıntıları hikayenin içine katmasıyla öne çıkıyor.
Sevinç Erbulak’tan Gün Koper’e zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çeken oyun 21-30 Ekim arası Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi’nde toplamda altı kez oynanacak.
Tiyatrolar insanı insana insanca anlatmak için var. Eğlenceyi bir kenara koyup tiyatronun farkındalık yaratma gücünü seviyorsanız Can Yeleği’ni mutlaka programınıza almalısınız. Tıpkı Melek’teki gibi tek kişilik performansın zorluğunun üstesinden kolaylıkla gelen oyun, mülteci sorunun gündemden düşmediği bugünlerde bakış açınızı değiştirebilir.
Üç senedir kesintisiz olarak sahnelenen Can Yeleği, mutlu mesut hayat süren bir kadının savaşın patlak verdiği bir zamanda hayata tutunma ve ailesini koruma serüvenini konu ediniyor. Baştan sonra trajedi ve gözyaşı dolu oyunu izlerken empati yapmamak, kendimizi başrolün yerine koymamak mümkün değil.
Can Yeleği, 13-16 Ekim arası Şehir Tiyatrolarının büyük ilgi gören yeni sahnesi Kadıköy Müze Gazhane Büyük Sahne’de toplamda altı kez oynanacak.
Minimal sezonun en sevilen oyunlarından Sen İstanbul'dan Daha Güzelsin’i henüz izlemediyseniz biletlerinizi almak için hızlı davranmalısınız. Tabiri caizse oturarak harikalar yaratan farklı kuşaklardan üç kadının hikayesini anlatan oyun, yer yer güldürürken yer yer de ağlatmayı ihmal etmiyor.
Evet, seksen dakika boyunca oturan üç kadını izlemek kulağa biraz sıkıcı geliyor olabilir. Hatta belki fazlasıyla da durağan. Ancak güçlü bir metinle yola çıkan oyun, bu ön yargıları ilk dakikadan itibaren kırmayı başarabiliyor. Kadınların toplumdaki yeri, baskılanması, çektiği eziyetlere dair üç kuşaktır hiçbir şeyin değişmediğini gözler önüne seren oyun, 20-30 Ekim arası Kadıköy Müze Gazhane Büyük Sahne’de toplamda on kez oynanacak.
Şehir Tiyatrolarının yeni sahnesi Gazhane Müze’nin prömiyer oyunu olan Veba, ekim ayında da sahnelenecek. Albert Camus’un çarpıcı eserinden sahneye uyarlanan oyun, pandemi günlerinde ayrı bir etkileyiciliğe sahip.
Camus’un faşizm alegorisi olarak ele aldığı Veba’nın başrolünde Sevil Akı, Serdar Orçin gibi televizyon ekranlarından da tanıdığımız isimler yer alıyor. Oyun 6-16 Ekim arası Gaziosmanpaşa Sahnesi, 20-30 Ekim arası Kağıthane Sadabat Sahnesi’nde toplamda 20 kez oynanacak.
Şehir Tiyatroları’nın bu sezon sahneye taşıyacağı yeni oyunu Hayat Der Gülümserim, prömiyerini ekim ayında yapacak. Şimdilik oyunu izlemediğimiz için net bir şekilde öneremesek de Özen Yula’nın yıllar sonra Şehir Tiyatrolarına dönüşünü müjdelediğini düşünürsek not etmekte fayda var.
Sinema ve tiyatro sahnelerinin üzücü sonu olan AVM gerçeğine ışık tutan oyun, bu süreci yıllarını sanat dünyasına vermiş usta bir kadın oyucunun gözünden aktarıyor.
Tek perdelik oyun 20-30 Ekim arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesinde toplamda 11 kez oynanacak.
Sezonun iddialı yeni oyunlarından Kimse Öyle Şeyleri Konuşmuyor Artık’ın Gazhane Müze sahnedeki biletleri ilk saatlerde tükendi. Bu ay için bilet iptallerini, önümüzdeki aylar için de program takip etmekte fayda var.
Uzun süredir yaşadığımız trajediyi 12 Eylül’de babalarını kaybeden iki kız kardeş üzerinden işleyen oyun, 20-30 Ekim arası Gazhane Müze Meydan Sahne’de toplamda sekiz kez oynanacak.
Allahını seven şunbun izmir verisyonunu yapsın