Einstein’a Göre İyi Bir Eğitim Nasıl Olmalı

Eğitim ile ilgisi olmayan bir tek kişi bile yoktur. 

Peki, eğitim dediğimizde ilk akla gelen mesleğin öncüleri öğretmenlerimizin ve verdikleri eğitimin kalitesi nasıl olmalı?

Günümüzde eğitim ve öğretimin, öğretmenin ve öğrenmenin ölçütlerini belirleyen pek çok referans alınacak kaynak var. Biraz üzerinde durarak bu kaynaklardan bilgi edinebiliriz. Lakin ben ille de bilim ve azim tarafına son derece saygı duyduğum deha Einstein’ın görüşlerini merak ettim. “Ve kendisiyle bir röportaj yaptım.” Demeyi isterdim. 

Bunu gerçekten çok isterdim. 

Henüz zamanda yolculuk gerçekleştirilemediği için bu hayalimi ileri bir tarihe öteleyerek kendi aforizmalarından oluşan yaklaşık 200 sayfalık bir kitap okudum. Bu vesileyle onun gözünden ideal bir öğrenim sürecinin gerekliliklerini az çok kavradım.

Çoğuna vakıf olduğumu bilmek ise beni keyiflendirdi.

Haydi, bir bakalım acaba Einstein’a göre gelecek nesli şekillendirecek öğretmenin olmazsa olmaz özellikleri neydi? Eğitim ve öğretim sürecinde eksik kalan taraflar nelerdi?

Dâhi fizikçinin tavsiyelerine geçmeden önce yine onun bir sözüyle en evvel eğitim sisteminin değişmeyeceğine dair ön yargılarımızı değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

“Ön yargıları kırmak atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.”

O halde geçmişten ders alıp önümüze bakarak Einstein’a kulak verelim,

Eğitimde ahlakı önceleyen bilim insanı, “İnsana bir uzmanlık öğretmek yetmez.” der. Ve devam eder;

“Bununla insan, işe yarar bir makine olur ama tam, eksiksiz bir kişilik kazanamaz. Elde edilmeye değer bir şeye coşkunlukla yönelmesi gerekir onun. Bir güzellik ve ahlakça iyilik duygusu edinmelidir. Yoksa insan,  uzmanca bilgileriyle, dengeli bir biçimde gelişmiş insandan çok, iyi eğitilmiş bir köpeğe benzer.”

Ahlakın ardından çalışma zevkinin kazandırılmasını salık verir ve bu motivasyonun sanatla kazanılacağını söyler,

“Okulda ve hayatta çalışmanın en önemli motivasyon kaynakları; çalışma zevki, yaptığını görme sevinci ve alınan sonucun toplum için değerini bilmedir. Gençlerde bu ruh güçlerini uyandırmak ve artırmak okulun başlıca işidir. Yalnız böylesine bir psikoloji temeline dayanılarak insanlığın en yüce değerlerine ulaşma isteği ve sevinci yaratılabilir: o değerler de bilgi ve sanattır.”

Dâhi fizikçinin okullarda görmek istemediği şey ise baskıcı eğitime dayalı bir sistem,

“Bana kalırsa bir okulda en kötü şey; korku, baskı ve her şeyi herkesten iyi bilir görünme yollarına başvurmaktır. Böyle bir eğitim, öğrencide sağlam duyguları, içtenliği, kendine güveni yok eder. Boyun eğen bir insan yetiştirir.”

“Öğretmene, mümkün olduğu kadar az zor kullanma hakkı vereceksiniz ve öğrencinin hocasına duyacağı saygının tek kaynağı, onun insanlık ve düşünce değerleri olacak.”

Big Bang Teorisine göre bir patlamayla evrenin şekillenmesi gibi bir öğrenciyi şekillendiren en önemli unsur ise öğrencinin zihninde Big Bang gibi etrafa yaratıcılık tohumları saçabilecek kıvılcımı oluşturmak,

“Bir öğretmenin en önemli marifeti, yaratıcılığa ve bilgiye duyulan hazzı uyandırmaktır.”

“Bilim önemlidir fakat hayal daha önemlidir.”

 “Öğrenci, doldurmanız gereken bir kap değil, yakmanız gereken bir meşaledir.”

İnsan yetiştirirken bir diğer önceliği de toplumsal sorumluluk duygusuna veren Einstein devam eder,

“Gerçekten eğitim görmüş bir insan yetiştirmek için gerekli olan başka bir şey daha var, o da insanın öbür insanlar karşısında her zaman duyması gereken toplumsal sorumluluk duygusudur.”

Bu farkındalık ve empatiyle en evvel öğretmenin öğrenciye örnek olabilmesi gerektiğini düşünür,

“Eğitim vermenin en rasyonel yolu örnek olmaktır.”

“Empati, sabır ve içtenlikle dünyayı başka bir insanın gözünden görmektir. Bu, okulda öğrenilmez; hayat boyu gelişir.”

Bir bilim insanı olmasına rağmen hızla ilerleyen teknoloji çağıyla ilgili endişelerini de dile getirmekten çekinmez,

“Korkarım ki bir gün teknoloji, insan etkileşiminin önüne geçecek ve aptal bir nesil ortaya çıkacak.”

Buluşlarıyla yüzyıllar boyu adından bahsettirecek fizikçi son olarak gelecek nesle şunları tavsiye eder,

“Sevgili çocuklar unutmayın ki okullarda öğrendiğiniz muhteşem şeyler, dünyanın farklı ülkelerinde şevkle ve sonsuz bir emek vererek çalışan farklı nesillerin eseridir. Tüm bunlar size kabul etmeniz, yüceltmeniz, katkıda bulunmanız ve bir gün kendi çocuklarınıza devretmeniz için emanet edildi çünkü biz ölümlüler, yalnızca hep beraber yarattığımız kalıcı şeyler sayesinde ölümsüzlüğe ulaşırız. Eğer bunu her zaman aklınızda bulundurursanız hayatınız ve yaptıklarınız bir anlam kazanır, diğer uluslara ve çağlara karşı doğru bir tavır takınırsınız.”

Ardımızdan nice kalıcı, değerli, faydalı eserler bırakmak ümidiyle…

Instagram

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı