Dâhi fizikçinin tavsiyelerine geçmeden önce yine onun bir sözüyle en evvel eğitim sisteminin değişmeyeceğine dair ön yargılarımızı değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
“Ön yargıları kırmak atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.”
O halde geçmişten ders alıp önümüze bakarak Einstein’a kulak verelim,
Eğitimde ahlakı önceleyen bilim insanı, “İnsana bir uzmanlık öğretmek yetmez.” der. Ve devam eder;
“Bununla insan, işe yarar bir makine olur ama tam, eksiksiz bir kişilik kazanamaz. Elde edilmeye değer bir şeye coşkunlukla yönelmesi gerekir onun. Bir güzellik ve ahlakça iyilik duygusu edinmelidir. Yoksa insan, uzmanca bilgileriyle, dengeli bir biçimde gelişmiş insandan çok, iyi eğitilmiş bir köpeğe benzer.”
Ahlakın ardından çalışma zevkinin kazandırılmasını salık verir ve bu motivasyonun sanatla kazanılacağını söyler,
“Okulda ve hayatta çalışmanın en önemli motivasyon kaynakları; çalışma zevki, yaptığını görme sevinci ve alınan sonucun toplum için değerini bilmedir. Gençlerde bu ruh güçlerini uyandırmak ve artırmak okulun başlıca işidir. Yalnız böylesine bir psikoloji temeline dayanılarak insanlığın en yüce değerlerine ulaşma isteği ve sevinci yaratılabilir: o değerler de bilgi ve sanattır.”
Dâhi fizikçinin okullarda görmek istemediği şey ise baskıcı eğitime dayalı bir sistem,
“Bana kalırsa bir okulda en kötü şey; korku, baskı ve her şeyi herkesten iyi bilir görünme yollarına başvurmaktır. Böyle bir eğitim, öğrencide sağlam duyguları, içtenliği, kendine güveni yok eder. Boyun eğen bir insan yetiştirir.”
“Öğretmene, mümkün olduğu kadar az zor kullanma hakkı vereceksiniz ve öğrencinin hocasına duyacağı saygının tek kaynağı, onun insanlık ve düşünce değerleri olacak.”
Big Bang Teorisine göre bir patlamayla evrenin şekillenmesi gibi bir öğrenciyi şekillendiren en önemli unsur ise öğrencinin zihninde Big Bang gibi etrafa yaratıcılık tohumları saçabilecek kıvılcımı oluşturmak,
“Bir öğretmenin en önemli marifeti, yaratıcılığa ve bilgiye duyulan hazzı uyandırmaktır.”
“Bilim önemlidir fakat hayal daha önemlidir.”
“Öğrenci, doldurmanız gereken bir kap değil, yakmanız gereken bir meşaledir.”