Osmanlı Devleti, var olduğu süre boyunca padişahlık sistemiyle yönetildi. Bu padişahların bir kısmı çok başarılı olduğu için günümüzde bile saygıyla anılıyor. Ancak bazıları ise bu şekilde bir iz bırakmadı. Her ne olursa olsun tüm padişahlar, tarih sayfalarında az ya da çok yerini alsa da aralarından birinin ismi dahi anılmadı. Tarih sayfalarında adı unutulan şehzade Süleyman Çelebi'nin hayatını yakından incelemeye hazır mısınız? Öyleyse başlayalım!
Yıldırım Bayezid dönemine kadar büyük bir yükseliş yaşayan Osmanlı Devleti'ne, 1402 yılında büyük bir darbe geldi. Timur komutanlığında ilerleyen Timur İmparatorluğu, Ankara'ya kadar ulaştı. Savaşta ilk defa fillerle karşılaşan Osmanlı Devleti, ne yapacağını bilmediğinden ilk büyük yenilgisini aldı. Böylece 11 yıl sürecek Fetret Devri başladı. Dönemin padişahı Yıldırım Bayezid, Timur tarafından esir alınmış ve sahne dört şehzadeye kalmıştı...
Yıldırım Bayezid'ı esir alan Timur, Bayezid'in dört oğlunu farklı yerlere yolladı. Timur'un amacı, dört kardeşin kendi saltanatını sürmek için birbirlerine düşmesiydi. Bu durum da Osmanlı Devleti'ni karıştırmaya yetecekti. Böylece Osmanlı Devleti'nde ayrı ayrı egemenlik sürecek dört şehzade vardı. Mehmet Çelebi Amasya'da, İsa Çelebi Balıkesir'de, Musa Çelebi Bursa'da ve Süleyman Çelebi ise Rumeli'de egemenlik sürecekti.
Dört kardeş arasındaki ilk hamle, İsa Çelebi'den geldi. İsa Çelebi, Musa Çelebi'ye saldırı düzenledi ve Bursa'yı ele geçirdi. Musa Çelebi ise kardeşi Mehmet Çelebi'nin yanına gitti. Mehmet Çelebi, bunun üzerine İsa Çelebi'ye bir mesaj yolladı. Mesajda 'Osmanlı Devleti'ni beraber yönetelim.' yazıyordu. Lâkin İsa Çelebi, devleti tek başına yönetmek istediği için kardeşiyle ortak noktada buluşmadı. Bunun üzerine Mehmet Çelebi, İsa Çelebi'ye saldırı düzenledi ve İsa Çelebi'yi öldürttü. Bu esnada Süleyman Çelebi, bulunduğu konum nedeniyle üç kardeşinden uzaktaydı. Ayrıca Osmanlı Devleti'nin birçok devlet adamı, onun bulunduğu yerde olduğu için kardeşlerine göre daha rahattı.
Rumeli'de egemenlik süren Süleyman Çelebi, konumu itibariyle olan rahatlığı ve birçok devlet adamının desteği ile en avantajlı kişiydi. Yine de o, kendini daha da güçlendirmek istedi. Bunun için Bizans Hükümdarı II. Manuel ile antlaşma yaparak Bizanslılar'a birçok ayrıcalık tanıdı. Bu antlaşmaya göre Osmanlı; Hrıstiyan esirleri serbest bırakacak, Osmanlı gemileri Bizans'ın izni olmadan boğazlardan geçmeyecek ve Bizans, yıllık tazminat ödemeyip bağımsız bir devlet olacaktı. Bu sayede Bizans da Süleyman Çelebi'yi desteklemeye başladı.
Süleyman Çelebi, Anadolu'ya önce İsa Çelebi'yi yollamıştı ama o başarısız olduğu için sıra kendine gelmişti. Süleyman, Bizans'tan aldığı destekle Anadolu'ya kadar geldi. Bursa'ya kadar gidip eğlenmeye dalınca ilerleyişi yarım kaldı. Süleyman Çelebi'nin eğlence hayatı, devlet büyüklerini rahatsız etmeye başlamıştı. Yani devlet adamları, desteğini Süleyman Çelebi'den birer birer çekecekti.
Süleyman Çelebi, alemlerde eğlenirken Musa Çelebi; Rumeli topraklarına ulaştı. Hatta Eflak Devleti'nin de desteğini aldı. Haberi öğrenen Süleyman Çelebi, Rumeli'ye geri dönüp Musa Çelebi ile karşılaştı ve savaştılar. Galip gelen taraf Süleyman Çelebi oldu. Mağlup olan Musa Çelebi ise Eflak topraklarına doğru kaçmaya başladı. Süleyman Çelebi ise 'Kış geliyor.' diyerek onu takip etme girişiminde bulunmadı. Böylece eğlence hayatına Edirne'de kaldığı yerden devam etti. Hiçbir hazırlık yapmayan Süleyman Çelebi' ye karşı Eflak topraklarında güçlenmekte olan Musa Çelebi vardı. Askerî destek toplayan Musa Çelebi, Rumeli'ye doğru hareket etti.
Musa Çelebi, Rumeli'ye ulaştığında Süleyman Çelebi her zamanki gibi eğlencedeydi. Yenileceğini anlayan Süleyman Çelebi, yanında birkaç adamıyla Bizans topraklarına doğru hareket etti. Ama Düğenciler Köyü'ne gelince işler istediği gibi gitmedi. Süleyman Çelebi'nin yol gösteren yardımcısı, ona ihanet etti. Köy halkına Süleyman Çelebi öldürürlerse ödül vereceği söylendi ve köylüler, Süleyman Çelebi'yi öldürdü.... Dört kardeş arasında imkânlar açısından en şanslı olan Süleyman Çelebi, dokuz yıl hükümdarlık sürebilmişti. Ama bu dokuz yılı kitaplar yazmamıştı bile. On bir yıl süren Fetret Devri, Mehmet Çelebi'nin başa gelmesiyle sonlanmıştı.
Biri hiçbir kanıta dayanmadan bir hikaye uyduruyor,tabi burdaki kitle atasına düşman olduğu için basıyor ecdada küfürü..
Yani o çok gurur duyduğumuz Osmanlı hanedanı için tek önemli olan şey tahtmış. Ölen şehit olan evi ocağı dağılan halk hiç önemli değilmiş, padişah efendimizin İTİBARI için herşey mübahmı
Köyün adı, düğüncülü köyü babaeskiye bağlı halkı ozamanki 5arihte Rum köyü sahzadeye bütün köy saldırıyor,sahzadeye öldürüp kafasını ksiyorlarpara icin Mehmet Çelebi ye yoluyolarsahzadelerin kafasi kesimez boğularak katledilir .Mehmet Çelebi asker yolayip köyü yakıyor.