Eğlenerek Öğrenmek Mümkün mü? Yeni Eğitim Biçimi: Waldorf

19.08.2021 - 09:00

Bağımsız okul akımı olarak da adlandırılan Waldorf eğitimi, 100 yıl önce kadar filozof ve sosyal reformcu Rudolf Steiner tarafından ortaya çıkan bir akımdır. Günümüzde ise dünya çapında 60 ülkede, bin okulda ve 2 bin okul öncesi eğitim programlarında uygulanıyor. Eğlenerek öğrenmenin mümkün olduğunu savunan anlayış, şimdiki test odaklı ve ezbere dayalı eğitimi baz aldığımızda ortaya çıkan, bir şey öğrenmekten çok bir süre sonra unutulan bilgilere karşı durmak için var. Çocuklara uzun süre unutmayacakları ve akıllarında hep kalacak bir eğitim programı sunuyor. Waldorf eğitiminin detayları içeriğimizde.👇

Bu akımda öğrenme süreci üç bölüme ayrılıyor; akıla, kalbe ve ellere hitap ederek veya düşünerek, hissederek ve yaparak.

Çocukların giderek artan teknoloji düşkünlüğü küçük yaşlarda başlıyor. Bunun yerine sanat, hareket ve doğadan alabilecekleri maksimum faydayı Waldorf eğitimi sağlıyor. Son derece az teknoloji ile verilen eğitim ile dikkati çekiyor. Üç evreye ayrılan eğitim de doğumdan 7 yaşına kadar, 7'den 14 yaşına kadar ve 14'ten 21'e kadar olmakla birlikte çocukların hislerinin ve dünyayı anlayış biçimlerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.

Erken Çocukluk – Yapma ile kol ve bacak gelişimi

Doğumlarından yedinci yaşlarına kadar çocukların en iyi öğrenme yöntemleri olan taklit ile başlarlar. Waldorf eğitiminde taklit edilmeye değer figürler olan eğitimciler, çocukları duygusal açıdan geliştirmeyi hedeflerler. Böylelikle çocuklar araştırmayı, sosyal ilişkiler keşfetmeyi ve yaratıcılıklarını geliştirmeyi oyun temelinde öğrenirler. Bu çalışmalar, çocukların entelektüel, duygusal ve fiziksel gelişimi için oldukça önemlidir.

Orta Çocukluk – Hayal kurma ile kalbin gelişimi

7 ve 14 yaş aralığındaki çocukları kapsayan ikinci evre ise, duyguları harekete geçiren ve yaratıcılıklarını geliştiren derslerden geçer. Bu evrede masallar, fabllar, mitolojik efsaneler, tarihi figürler ile doludur. Waldorf eğitimcileri, hikaye anlatımı, tiyatro, ritmik hareketleri, görsel sanatları günlük işlerine dahil ederler.

Gençlik – Dünyayı sezme ile zihnin gelişimi

14 ile 21 arası yaştaki gençler ise, bağımsız zekayı ve dünyanın soyut bir şekilde anlayabilme evresini yaşarlar. Yaşları ilerleyen öğrencileri alanlarında uzman eğitimcilerin akıl hocalığı ile eğitimleri üzerinde bağımsızlık kazınırlar.

Waldorf Eğitiminin Yararları: Çocuklar acele etmeden öğrenirler.

Özgürce doğayı keşfettikleri, meraklarının arttığı ve hayal güçlerini geliştiren çocuklar Waldorf eğitimi ile mümkün. Çocukları acele ettirmek yerine sindirerek bir şeyler öğretmeyi hedefleyen bir çalışma söz konusu.

Uygulamalı öğrenim...

Waldorf eğitimi alan çocukları standart bir test için bilgisayar başında bulmak imkansızdır. Çocukları gelişimlerinde doğru deneyimler kazandırmak önemlidir. Eğitmenler ne zaman çocukların teknoloji öğrenmesine karar verirse o zaman deneyimlenir. Yıllarca öğrendikleri araştırma yolları, öz-farkındalık ve problem çözme becerileri bir ekrana bakılarak öğrenilecek şeyler değildir.

Derinlemesine çalışma deneyimini zenginleştirir.

Bir konu üzerine yoğunlaşmak, Waldorf eğitiminde oldukça önemlidir. Yani blok dersler, konunun ayrıntılı olarak öğrenilmesini ve konuyla ilgili kendi zevklerine ve anlayışlarına göre çalışma şansı sağlar.

Öğrenciler eğitimde aktif rol oynarlar.

Birinci sınıfta alfabeyi keşfetmekten, sekizinci sınıfta anatomi, cebir ve tarihin keşfedilmesine ve lise boyunca Waldorf öğrencileri kendi ders kitaplarını hazırlayarak eğitim sürecinde aktif rol oynarlar. Sıradanlaşmış ders kitapları yerine kendi ana dersleri için kitap hazırlamak, çocuklarını öğrenmeleri kolaylaştırır.

Waldorf eğitimi çok yönlü bireyler sunar.

Her öğrencinin neye yatkın olduğunu ve becerikli olduğu konu üzerine yoğunlaşması gerektiğini savunan Waldorf eğitimi, bunun için oldukça çabalar. İlk eğitimlerinde bütün öğrenciler matematik ve fen bilimleri öğrenirler, hepsi bir enstrüman çalar, hepsi el işi öğrenir ve böylelikle hangi konuda daha yatkın oldukları ortaya çıkar.

Waldorf eğitimli insanlar hayat boyu öğrenmeyi hedeflerler.

Hepimizin gittiği okullardaki gibi bir yarış veya sınav ile çocukların başarısı ölçülmez. Hayatımız boyunca bir şeyler öğreniriz ve bu zamanla bizde tutku haline gelir. Sürekli yeni şeyler öğrenmek isteriz.