Milli Eğitim Bakanlığı'nın, “Eğitimde Kalite Endeksi” adıyla başlatacağı yeni uygulamayla okullar artık öğretmenler tarafından değil “profesyonel yöneticiler” tarafından yönetilecek. Buna göre, okulların başına gelecek kişiler kamu yönetimi, işletme veya iktisat bölümleri mezunları arasından seçilebilecek.
Yeni Şafak'tan Ahmet Fatih Erturan'ın haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı 'Eğitimde Kalite Endeksi'' programı kuracak. Bu programla, eğitimin kademeleri, okullar arasındaki eğitim farkları, insan kaynağının verimli kullanımı, öğretmen yeterliliği, okul ihtiyaçları, teknolojik altyapı kurulumu, eğitim materyalleri ve okulun çeşidine göre eksiklerin giderilmesi gibi politikalar belirlenecek.
Aynı zamanda, artık okullarda müdür ve müdür yardımcılığı gibi idari görevlere sadece öğretmenler arasından değil kamu yönetimi, iktisat, işletme gibi bölüm mezunlarından da atanma yapılmasının önü açılacak.
Belirtilen kadrolara yönetici olmak isteyenler Milli Eğitim Bakanlığı'nın belirlediği eğitim merkezlerinde eğitim alacak ve eğitimler sonunda bu kişilere sınav yapılacak. Sınavda başarılı olan adaylara profesyonel okul yöneticiliği belgesi verilecek. Bu kadroda yönetici olmak isteyen öğretmenler de eğitime dahil edilebilecek. Ancak öğretmen yönetici olduğu takdirde öğretmenlik kadrosundan çıkarılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı, ayrıca 'Büyük Veri' adını verdiği sistemle öğretmenlerin çalışma planlarını yeniden düzenleyecek. Böylece öğretmenlerin tercih edilmeyen bölgelerde veya okullarda çalıştırılması için formül aranacak. Bakanlığın bununla ilgili olarak yakın zamanda mevzuat yayınlaması bekleniyor.
ülkeyi komple şirkete çevirin artık ülke olmayalım şirket olalım
Çok saçma bir uygulama olur. Tam da sürekli bahsedilen liyakat eksikliğine neden olacak. Eğitimci olmayan ve dolayısıyla öğretmenin derdinden anlamayan insanların ögretmene yönetici olması çok ciddi problemlere neden olacaktır. Kaldı ki bu kadar çok atama bekleyen öğretmen varken yönetici kadrosundan çıkarılan ve tekrar öğretmen olanlar sayesinde ciddi bir norm fazlalığı ortaya çıkar. İş alanı olmayan bölümlere alan açayım derken atama bekleyen öğretmen sayısı daha da artar. Buna kaş yapayım derken göz çıkarmak denir!
bir işi bozmak istesem ne yapardım.. heralde o işten anlamayani o işin başına getirirdim. burasi bilmemne şirketi degil.. öğretmenlerin yapı taşları olduğu kurum, öğretmenlik nedir bilmeyenlere teslim edilmek istenmektedir. acaba ellerinde Atatürkçü olanlar dışında atama yapabilecekleri ak müfredata uygun öğretmen mi kalmadı diye düşünüyor insan..