Eğitimde başarı, bireylerin doğru yönlendirilmesi ve düzenli ilerleme ile mümkündür. Yapay zeka, öğrencilerin hangi alanlarda zorlandıklarını ve hangi becerilerde daha iyi olduklarını takip ederek, bu veriler doğrultusunda uyarlanabilir bir eğitim yolu sunabilir. Oyunlaştırma ile desteklenen bu modelde, öğrenci eksik kaldığı noktalarda takviye oyunlarla desteklenirken güçlü olduğu alanlarda ise yeni başarılarla ödüllendirilir.
Örnek: Bir öğrenci, tarih dersi için tasarlanmış bir macera oyununda belirli bir seviyede zorlanıyorsa yapay zeka, ona özel ipuçları ve küçük görevler sunar, böylece öğrenci eksik bilgilerini tamamlayarak daha hızlı ilerleyebilir.
Mihaly Csikszentmihalyi’nin akış teorisine göre, bireylerin öğrenme sürecine tamamen kendilerini kaptırabilmeleri için hem yeteneklerine uygun bir zorluk seviyesine hem de motive edici geri bildirimlere ihtiyaçları vardır. Yapay zeka destekli oyunlaştırma sistemleri, öğrencilerin seviyelerine göre zorluk düzeyini dinamik olarak ayarlayarak onları ne fazla zorlayacak ne de sıkacak bir deneyim sunabilir. Öğrenciler, kişisel başarılarını takip edebildikleri, anlık geri bildirimler aldıkları ve hedeflerine ulaşmak için belirgin yollar bulabildikleri için öğrenme sürecinde akışın içinde kalabilirler. Böyle bir ortam, öğrencilerin içsel motivasyonlarını artırarak öğrenme sürecine derin bir bağlılık geliştirmelerine olanak tanır.