Toplum olarak ve dolayısıyla da toplumun en küçük yapı taşı olan aileler olarak çocuklarımızı yetiştirirken onlara seçenek hakkı sunmuyoruz. Toplumun ve eğitim sisteminin dayattığı şekilde, ilkokul birinci sınıftan itibaren test çöz, ezberle, sınav kazan, yen, ez, geç ve toplumda sözüm ona kabul gören mesleklerden birine sahip ol dayatması ile yetiştiriyoruz geleceğin evlatlarını.
Eve geliyorsunuz 16 yaşındaki çocuğunuz test kitaplarına gömülmüş ders çalışıyor görürken mutlu oluyor ve kendinizi tatmin ediyorsunuz. Onların en güzel yıllarının iletişim kurabilmeyi, özür dilemeyi, teşekkür etmeyi, hayvanları sevebilmeyi, kendisinden farklı tüm canlılara saygı duyabilmeyi kısacası tüm evrensel insanlık değerleri ile yetişmelerini sağlamayı atlıyorsunuz, farkına bile varmadan hem de.
Dışarı çıkmak, sosyalleşmek isteyen, yaratıcılığını dışarıda, görerek yaşayarak, doğada arttırmak isteyen çocuğunuza orta okul sondan itibaren “Hayır LGS var spora sonra gidersin” sonra liseden itibaren “hayır üniversite sınavı var, müzikle sonra uğraşırsın, sonra gezersin arkadaşlarınla” diye diye 0-15 yaş arası doğru kodlandığında ancak doğru oluşan insan ilişkilerinden mahrum bırakıyorsunuz. Onların bir minicik kıvılcımla ya da kurdukları hayallerine destek olarak nasıl da harika ve “gerçek insan” evlatlarına dönüşebileceğini atlıyorsunuz. Test kitaplarının değil, hayatın ta kendisinin onlara ilham olabileceğini göz ardı ediyorsunuz. Çünkü komşunuzun çocuğu X üniversitesini kazanmış, siz de onunla kıyaslayarak onun ya bilinçaltında sürekli bir kendini sevememe ve değer verememe kodu yaratıyor ya da tam tersi olarak henüz hiçbir sorumluluğunu kendi yerine getirememiş bir çocuğu boş ve manasız yere sürekli aslan oğlum diyerek boş bir ego pompası haline getiriyorsunuz. Çünkü bilinçaltınızın yetiştirmek istediği çocuk, çocuğunuzun kişisel özelliklerine, yaratıcı düşüncesine ve kendi yeteneklerine göre değil, toplum dayatmasına göre.
"eğitim sistemi" diye bahsediliyor ama eğitim değil "öğretim sistemi".
Nasıl ki her ailenin aile hekimi varsa her ailenin aile danışmanı, pedagog vb. olmalı ebeveynler çocuklarını bu kişilerin gözetiminde yetiştirmektir.
"Dahası okulda sürekli, özellikle de kızlar tarafında hor görülen, aşağılanan ve dışlanan biri olarak büyüdü, çünkü o kız çocukları da aileleri tarafından kendilerinden farklı olanı kapsamayı değil aşağılamayı öğrendiler." Hayatımda bundan daha salak çıkarım görmedim. Ayrıca çok kolaya kaçılmış çıkarım yapılırken. Çok çalışmaktan sosyal hayattan uzak kaldıkları için cani oldular vs. Canlı müzikte müzisyen öldürdüler acaba bu mu asosyallik. Asıl problem ailelerin nasılsa okula gidiyorlar saldım çayıra mevlam kayıra mantığı ile ne çocukların dersleri ne de manevi yönü ile ilgilenmemeleri.