Şüphesiz herkesin öğrencilik hayatının orta yerinde ayrık otu gibi bitmiş bir çalışkanlığın sınırlarını zorlayan öğrenci modeli bulunmuştur. Çünkü onlar her yerdeler!
Kâh ders anındaki ukalalıklarıyla kâh sınav anındaki hızlarıyla kâhsa sınav sonrasında hevesinizi kursağınızda bırakmalarıyla! Onları fark edebilmek için ihtiyacınız olan tek şey o malum 13 altın cümle! Peki nedir o cümleler?
İşte, eğitim hayatımızı zindana çeviren 13 çalışkan öğrenci cümlesi!
Adam çalışmak istiyorsa bırak çalışsın. Sen okulu önemsemiyor olabilirsin ama dalga geçtiğin kişi önemsiyor ki notlarını soruyor, ödevini yapıyor, sen dinlemesen bile dersi dinlemeye çalışıyor. Yazılıda kalem silgi diye bağırınca sus ya soru çözüyoruz diyen öğrencinin notları yüksekse "Zaten tüm notların 100 ne konuşuyorsun?" deniliyor(geçen gün yaşadım). Pardon ama siz kafayı mı yediniz? Harbiden ya orası bir eğitim öğretim kurumu. Onar dakika arayla derse girdiğin, günde 8 saatini harcadığın bir ortamdan bahsediyoruz. Sen o 8 saate ve o sırada öğrendiklerine değer vermiyor olabilirsin ama o insan veriyor ve okul adı verilen yapılar da zaten bunun için var. Madem ders çalışan insanlar seni bu kadar rahatsız ediyor kardeşim, o zaman okula gitmeyiver. Zaten böyleysen okumak gibi bir amacın yoktur senin.
O ödev bir sorumluluk. Yapmak zorundasınız ve yapmıyorsanız da yapan insana kızma hakkınız yok. Kendinizi iyi hissedin diye sınavım benim de kötü geçti demiş, kendi cevabının doğru olduğunu bile bile "belki benimki yanlıştır ya" demiş işte bunu anlamak zor değil. Yok öyle yıl boyunca gezip çalışan öğrencinin emeğine laf atmak. Eğitim sistemi böyle itiraz edince ya şu ülkede şöyleymiş deyince değişmiyor maalesef.
Hayattaki tek başarısı snapchatte köpek yapan gençlerin 2 gram çalışmayışı sonra da çalışana bok atışını okudunuz. İyi günler.