UNESCO Küresel Eğitim İzleme Raporu, hem uluslararası çapta hem de ülkemizde eğitime dair çarpıcı veriler ortaya koydu. Rapora göre Türkiye'de öğretmenlere duyulan güven 10 üzerinden 6.5 iken, eğitim sistemine duyulan güven ise 4.5'te kaldı. Ayrıca Türkiye'de engelli öğrencilerin yaklaşık yüzde 70'i eğitimlerini tamamlayamadan okuldan ayrılıyor. Bu, 25 Avrupa ülkesi içinde en yüksek oran...
Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Küresel Eğitim İzleme Raporu’ndaki dünya ve Türkiye ile ilgili önemli tespitleri bir araya getirdi.
Rapora göre, Türkiye'de öğretmenlere olan güven, eğitim sistemine olan güvenden fazla. Öğretmenlere güven yüzde 6.5 iken sisteme olan güven yüzde 4.5
Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın haberine göre, matematik alanında en düşük düzeyde becerilere sahip olan öğrencilerin yüzdesinin gerek ilkokul, gerekse ortaokul ve lise seviyesinde birçok ülkede düşük olduğunu gösteriyor. Singapur, Kore, Hong Kong’da öğrencilerin tamamına yakını temel matematik becerilerine sahipken Türkiye’de bu oran yüzde 70’te kalıyor.
Matematik okuryazarlığındaki cinsiyetler arası farkı ilkokulda kızların, ortaokul ve lisede ise erkeklerin aleyhine. Raporda bulunan cinsiyet eşitliği endeksine göre Türkiye’de kızlar hem 4 hem de 8. sınıflar düzeyinde matematikte daha başarılı.
Okuma becerilerinde kızların erkeklere olan üstünlüğü hemen her ülkede belirgin.
Rapora göre, Türkiye’de engeli olduğunu belirten 18-24 yaş arası gençlerin okuldan erken ayrılma oranı yüzde 60’ın üzerinde. Bu seçilmiş 25 Avrupa ülkesi içindeki en yüksek oran.
Fiziksel altyapı sorunları, dezavantajlı öğrencilerin öğrenim gördüğü okulları daha olumsuz etkiyor. Türkiye’de, dezavantajlı öğrencileri olan okul yöneticilerinin yüzde 69’u öğretimin fiziksel altyapı sorunlarından etkilendiğini belirtiyor. Türkiye’deki ilköğretim okulu müdürlerinin yüzde 60’tan fazlası, okullarında yeterli öğretim alanı olmamasının öğretimi engellediğini belirtiyor. Müdürlerin yarıdan fazlası da, okuldaki ısıtma ve soğutma sisteminin öğretimi engellediğini belirtiyor.
Raporda dikkat çekici bir başka bulguya göre Türkiye, öğretmenlerin ders içeriğine karar vermede en az söz sahibi olduğu ülkelerden biri ve öğretmenlerin bu konudaki özerkliği 2006’dan 2015’e dek giderek azalmış. Türkiye’de öğretmenlerin derslerin içeriğine karar verebildiği okulların oranı yüzde 20’nin altında kalırken, Çek Cumhuriyeti, Birleşik Krallık ve Estonya’da bu oran yüzde 100’e yakın.
Kaliteli eğitim fakültelerinde (malum içi boş adı üniversite olan, onlarca işsiz gizleme fakültelerimiz var) öğretmen adaylarına bu tip durumlarla karşılaşıldığında nasıl bir ortam kurulacağının eğitimi veriliyor. Ne hikmetse çoğu öğretmen ve yönetici okula böyle bir öğrenci gelince yok yapamam yok edemem moduna geçip alt yapı yok savunmasıyla el birliğiyle öğrencileri kapı dışı ediyorlar. Sen zaten temel eğitimi aldın; azcık kitap oku, araştır gerektiğinde uzmana danış ve o çocuğu topluma kat çok mu zor? Stajımda karşılaştığım otizmli bir öğrencinin muhteşem zekasını hala unutamıyorum.
Hiç bir yerde engellilere önem verilmiyor ki ülkede. Ne çalışma ortamında ne de eğitim ortamında. Plazaların çoğunda bile gerekli ortam yok. Devlet ön plana çıkartmadıkça kimse dönüp bakmaz.
İŞİTME ENGELLİYİM VE İNSAN DEĞİLİM. !!! AMA YİNE DE HALA ÜNİVERSİTE OKUYORUM ALLAH BELANIZI VERMESİN DİMİ