İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından notlar:
'Kimlik siyaseti yapan ülkeyi bölen kişidir'
Terör örgütünün beklentilerine uygun davranışlardan özenle kaçacağız. Beklentilerinden kaçınacağız. O toplumu bölmek istiyor. Bölünmeyeceğiz ve ayrışmayacağız. Provokasyonlara asla ve asla izin vermeyin. Bundan özenle kaçının.
Yeni genç arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Kim etnik kimlik üzerinden, inanç üzerinden, yaşam tarzınız üzerinden siyaset yaparsa onu bölücü kişi olarak sakın unutmayın. O kişi bu ülkeyi ayrıştıran ve bölen kişidir.
Onlara bu ülkede yaşayan herkesi kucaklıyorum, herkesin inancına saygı gösteriyorum, yaşam tarzına müdahaleyi istemiyorum ülkemi seviyorum deyin onlara. Onlar bölüyor, böldürmeyin. Yolcu otobüslerinin şu ilin ya da bu ilin diye taşlamak doğru değil. Plaka üzerinden ayrıştırma yapılır mı? Benim vatanım orası benim yurdum orası, benim bayrağım dalgalanıyor orada. Provokasyonlara sakın gelmeyin. Bu ülkeyi bölmek için PKK'nın değirmenine taşımaktır bunlar. Ne olursunuz ülkenizi bayrağınızı sevin bölücülerin değirmenine su taşımayın.
'Bu uyarıları Cumhurbaşkanı yapsın isterdim'
Siyasi partilere saldırmak, siyasi partiler anayasaya göre demokratik hayatın vazgeçilmiş unsurlarıdır. Yasalara göre kurulur, yasalara göre kapatılır. Bir siyasi partiyi beğenmeyebilirsiniz, oy vermeyebilirsiniz, yakıp yıkmak sadece terör örgütünün değirmenine su taşımaktır. Bu provokasyonlar çok tehlikelidir. Ben isterdim ki bu uyarıları Cumhurbaşkanı yapsın. Kardeşliği savunsun.
'Siyasi partiler terörle aralarına net çizgi koymalı'
Türkiye'deki bütün siyasi partilerin terör örgütü ile aralarına net çizgi koyması lazım. Âmâsız, fakatsız, lakinsiz. Terör insanlık suçudur. Hep beraber teröre karşıyız. Teröre karşı ortak çare arayacağız nokta. Bunları yaptığımız zaman biz oluruz. Değerlerimize sahip çıkmış olabiliriz. Dünya görüşümüz, düşüncelerimiz farklı olabilir bu ülkemizi sevmeyeceğimiz anlamına gelmez. Biz kurtuluş savaşını birlikte vermedik mi? O zaman çözemeyeceğimiz sorun yok.
Öfke ile değil akıl ve mantıkla bütün sorunlarımızı çözebiliriz. Terörü lanetliyoruz.
'Medya üzerindeki baskıyı kabul edemeyiz'
Ama bir şeyi sakın unutmayın medya yani basın bizim gözümüz kulağımız ve sesimizdir. Nasıl toplumda çeşitliliğimiz varsa medyada da çeşitlilik var. Bir gazeteyi okur ya da okumayız, bir televizyonu izler ya da izlemeyiz ama medya üzerindeki baskıyı asla ve asla kabul etmeyiz. Bizim havuz medyası diye suçladığımız en sert eleştirilere maruz kaldığında ilk telefonu açan, geçmiş olsun dileklerini söyleyen benim. İki şey farklıdır. Medyaya özgür alan açacaksınız. Kırmak dökmek asla doğru değildir.
Birbirimizi eleştirebiliriz ama birbirimizi öldürmek incitmek yaralamak doğru değildir. Terör örgütü yıllardır zaten bunu istiyor. Nasıl bu toplumu bölerim diyor. İnsanları etnik kimlikleriyle nasıl birbirine düşürürüm diyor.
Terör örgütü ile uzaktan yakından ilgisi olmayan kişiyi terör örgütünün kucağına atmak demektir. Terör örgütünün 30 yılda yapamadığını provokasyonlara kapılarak yapmış oluruz. Slogan atın, terörü lanetleyin ama şiddet terör örgütünün değirmenine su taşımaktır.