Denize girmek sizin için bir eğlenceden çok daha fazlasıysa o zaman güzel koylar keşfetmek de ayrı bir keyiftir! Bu içeriğimizde Ege’deki koylardan bahsettik. Umarız gidip yüzmek için fırsatınız olur…
Denize girmek sizin için bir eğlenceden çok daha fazlasıysa o zaman güzel koylar keşfetmek de ayrı bir keyiftir! Bu içeriğimizde Ege’deki koylardan bahsettik. Umarız gidip yüzmek için fırsatınız olur…
İlk olarak biraz daha bilinen bir koy ile başlayalım. Bodrum’un Göltürkbükü bölgesinde yer alan Cennet Koyu, çam ormanlarıyla çevrili olduğu için insanı sıcaktan hiç bunaltmıyor. Ayrıca tertemiz suyuyla da insanı büyülemeyi başarıyor.
Şimdi ise Muğla’nın Gökova Körfezi’nde yer alan Akbük Koyu’ndayız. Burada yeşil ve mavi buluşuyor, insana bambaşka bir huzur veren manzara ortaya çıkıyor. Tertemiz suda denize girdikten sonra doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz. Akbük Koyu’ndan döndükten sonra çok yorgun hissedeceğinize şüphe yok!
Yolunuz Marmaris’e düşerse Bördübet Koyu’na uğramadan gitmeyin deriz. Çünkü Bördübet Koyu, en az bilinen koylardan biri ve bu özelliğiyle de aslında çok daha huzurlu bir tatil yapma imkanı sağlıyor. Burası o kadar sakin bir koy ki, kuş cıvıltıları eşliğinde yüzebiliyorsunuz.
Datça’da el değmemiş bir güzellik bulmak zor. Ancak Domuzbükü’ne yolunuzu düşürürseniz imkansız olmadığını görebilirsiniz. Buraya yalnızca tekneyle gelinebiliyor, o yüzden çok sakin bir koy olduğunu söyleyebiliriz. Bu berrak denizde yüzmek size çok iyi gelecek, huzurunuza huzur katacak.
Bu sefer ise Datça’nın popüler koylarından biri ile geldik! Palatmutbükü popüler bir koy olmasına rağmen özellikle de Eylül ayında çok daha sakin olduğu için kesinlikle gitmenizi öneririz. Burada Eylül ayında suyun sıcaklığı hala denize girmek için ideal oluyor. Ayrıca turistlerin sayısı da azaldığı için temiz, berrak bir denizde yüzebilirsiniz.
Marmaris’teki Amos Koyu, özellikle de tarihe ilgisi olanların tercih edebileceği bir koy. Neden mi? Çünkü Amos Koyu’nun yakınında Antik Amos Kenti kalıntıları bulunuyor. Antik kalıntıları gezdikten sonra koyda denize girebilir, denizden sonra da manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Koy deyince çoğu kişinin aklına ilk olarak Cunda Adası geliyordur herhalde. Ayvalık’taki Cunda Adası, her anlamda kusursuz ve huzurlu bir tatil imkanı sunuyor. Özellikle de Patriça Koyu, size çok iyi gelecek. Cunda Adası’ndaki koyların sularının berraklığını ise anlatmaya bile gerek yok.
Yine tekne ile ulaşılabilen bir koy önerisiyle daha geldik. El değmemiş bir doğal güzellik ve berrak bir deniz arıyorsanız, Çatı Koyu doğru tercih olabilir. Eğer kamp yapmayı seviyorsanız Marmaris’teki bu koyda huzurla vakit geçirebilirsiniz. Uzun doğa yürüyüşleri yapmak da iyi olacaktır.
Beyaz kumlar, masmavi deniz… Kleopatra Koyu’nun tek özelliği bu da değil! Efsaneye göre bu koyda Kleopatra’nın yüzdüğüne inanılıyor. Bu da onu tarihsel anlamda çok daha önemli bir hale getiriyor. Ayrıca Antik dönemin kalıntıları da geçmişe yolculuk yapmanızı sağlayacak.
Geldik son önerimize… Yolunuz Bozcaada’ya düşerse gidebileceğiniz onlarca koy bulunuyor. Bizim bugünlük önerimiz ise Ayazma Koyu olacak. Yazın buralar çok kalabalık olurken, Eylül ayında ise çok daha keyifli bir hal alıyor. Ayırca koyun çevresindeki yerlerde dinlenip yemek yiyebilir, denizde yüzerek keyif alabilirsiniz.
Şimdiden iyi tatiller!