Efsane Kitap ve Film Dövüş Kulübü'nden Hayatı Sorgulamanıza Sebep Olacak 25 Müthiş Alıntı

Güçlü kalemiyle tüm dünyada ün kazanmış olan yazar Chuck Palahniuk'ten tüketim kültürüne, hırs ve üstünlük duygusuna, güzellik idealine ve iş dünyasına ağır bir eleştiri olan Dövüş Kulübü, birçok kişi tarafından baş rollerini Brad Pitt ve Edward Norton'un oynadığı film ile biliniyor. İster kitabının, ister filminin bir hayranı olun, bu eserde bulunan bazı sözler insanın boğazına düğümleniyor ve yaşadığı anlamsız hayatı sorgulamasına sebep olarak her şeyden kaçıp uzaklara gitme isteği uyandırıyor.

1. Her gün işe gidiyorsun. Akşamları erken uyuyorsun. Ve bunun karşılığında aldığın tek şey koltuk takımı. Gerçekten acınası bir durumdasın.

2. Ancak her şeyini kaybettikten sonra gerçekten özgür olabilirsin.

Tyler diyor ki, ben henüz dibe vurmaya yaklaşmamışım bile. Ve eğer sonuna kadar düşmezsem, kurtulmam olanaksızmış. İsa çarmıha gerilerek yapmış bunu. Sadece para, mülkiyet ve bilgiden vazgeçmen yeterli değil, diyor Tyler. Bu bir hafta sonu tatili değil. Bu işi böyle yarım yamalak yapamazsın artık.

Seminerde miyiz?

'Daha dibe vurmadan çözülürsen,' diyor Tyler, 'asla sonuna kadar götüremezsin.'

Ancak felaketten sonra yeniden doğabilirmişiz.

'Ancak her şeyini kaybettikten sonra,' diyor Tyler, 'gerçekten özgür olabilirsin.

3. Dövüş bittiğinde hiçbir şey çözülmemişti, ama zaten hiçbir şeyin önemi yoktu.

Tyler bana bir garsonluk işi buluyor, sonra ağzıma bir silah sokmuş ve diyor ki, sonsuza kadar yaşamak istiyorsan, ilk adım olarak ölmek zorundasın.

4. "Geri dönüştürme, sürat limitleri, hepsi palavra," dedi Tyler. "Ölüm döşeğinde sigarayı bırakmaya benziyor bunlar."

5. İnsan sevdiklerini öldürür diye bir söz vardır ya; aslında insanı öldüren de hep sevdiğidir.

6. Bir zamanlar sahip olduğun şeyler gün gelir senin sahibin olur.

Yuva yapma iç güdülerine tutsak düşen tek ben değildim... Hepimizde Johanneshov markalı koltuktan var, yeşil çizgili Strinne deseniyle kaplı... Hepimizde Rislampa/Har markalı aynı kağıt lambadan var... Benimki artık bir konfeti... Çelik üstüne çinko kaplama Vild marka ayaklı saaatim. Tanrım ona sahip olmasam ölürüm... 

Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz. Sonra aradığınız tabak takımı. Sonra hayallerinizdeki yatak. Perdeler. Halılar.

Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduğun şeyler gün gelir senin sahibin olur.

7. "Yirmi dört yaşındayken," diyor Marla, "ne kadar hızlı düşebileceğin konusunda hiçbir fikrin yoktur, ama ben hızlı öğreniyordum."

8. İnsanlar ölmekte olduğunuzu sanarlarsa, bütün dikkatlerini size veriyorlardı. Bugün sizi son kez görüyor olmaları gibi bir ihtimal varsa, sizi gerçekten görüyorlardı.

9. Hayatta hiçbir zaman sahip olamayacağım yağmur ormanlarını yakmak istiyordum. Uzaya klorofluorokarbon gazları pompalayıp ozon tabakasında koca koca delikler açmak istiyordum.

Dev tankerlerin boşaltma vanalarını açmak, açık denizlerdeki petrol kuyularının kapaklarını kaldırmak istiyordum. Yemeye paramın yetmediği bütün balıkları öldürmek, asla göremeyeceğim Fransız kumsallarını kirletmek istiyordum.

Bütün dünyanın dibe vurmasını istiyordum.

10. Kendini çok zorlama, güzel şeyler onları hiç beklemediğin anlarda olur.

11. Hiçbir şey durağan değil. Mona Lisa bile dağılıyor. Her şey parçalanıp dağılıyor.

Dövüş kulübünden beri, ağzımdaki dişlerin yarısını ileri geri oynatabiliyorum.

Belki de kendini geliştirmek aranan cevap değildir.

Tyler babasını hiç tanımamış,

Belki de cevap, kendine zarar vermektir.

12. Tek bir an: Hayatta kusursuzluktan en çok bunu bekleyebilirdiniz.

13. "Eğer ne istediğini bilmezsen." diyor kapıcı, "bir bakarsın istemediğin bir sürü şeyin olmuş."

'Bugünkü gençlerin çoğu etrafa hava basma derdinde.' diyor kapıcı. 'Çok fazla para harcıyorlar.'

...

'Bugünkü gençlerin çoğu ne istediklerini bilmiyor.'

...

'Bu gençler var ya, bütün dünya onların olsun istiyorlar.'

14. Bir gün öleceğinden kormak yerine, işe bu gerçeği kabullenerek başlayabilirsin.

15. Diğer projektör görevi devralır. Film devam eder... Seyircinin hiç bir şeyden haberi yoktur...

Çift projektörle film gösteren o eski sinemalarda, bir böbinin bitmesi ile öbürünün başlaması arasındaki boşluğu seyirciler fark etmesin diye, makinistin her saniye orada olup iki projektör arasında mekik dokuması gerekir. Tepede perdenin sağ üst köşesinde beliren beyaz noktaları beklersiniz. Meslekte bunlara 'sigara yanığı' denir. İlk beyaz nokta, bitişe iki dakika kaldığını gösterir. İkinci projektörü başlatırsın ki, zamanı geldiğinde hızını almış olsun. İkinci beyaz nokta, beş saniye uyarısıdır. Gerilim artmıştır. İki projektörün arasında durmaktasındır ve makinist odası zenon lambasının ışığından hamam gibi ısınmıştır... İki elinle de birer kolu kavramış olarak iki projektörün arasında durur ve perdenin köşesine bakarsın. İkinci nokta görülüp kaybolur. Beşe kadar sayarsın. Projektörlerden birinin merceğini kapatırsın. Aynı anda, diğer projektörün mercek kapağını açarsın. Diğer projektör görevi devralır. Film devam eder... Seyircinin hiç bir şeyden haberi yoktur...

16. Bütün dünyevi mülklerinizden ve arabanızdan vazgeçip şehrin zehirli atık semtindeki kiralık bir eve yerleşin.

17. Uyanırsın ve hiçbir yerdesindir.

O bir dakika için çok uğraşmanız gerekiyordu ama bir dakikalık kusursuzluk, harcadığınız çabaya değerdi. Tek bir an. Hayatta kusursuzluktan en çok bunu bekleyebilirdiniz.

Uyanırsın ve uyanmış olmanız yeterlidir.

18. Hepimizin televizyondan öğrendiği eski bir Çin geleneğine göre...

Tyler artık sonsuza kadar Marla'dan sorumlu olacak, çünkü Tyler Marla'nın hayatını kurtardı.

19. Bu senin hayatın ve anbean sona eriyor.

Hepimizin çaresizlik içinde öleceği, insan bedenlerinin uçağın gövdesinde sıkışıp kalacağı o anı düşünmek uykusuzluğuma ilaç gibi geliyordu, üstümü dayanılmaz bir uyku çöküyordu.

Başka bir yerde, başka bir zamanda uyanabilseydim, başka bir insan olarak uyanabilir miydim?

20. Dövüş kulübüne bir kez gittiniz mi, artık televizyonda futbol seyretmek, muhteşem bir seks yapma fırsatınız varken oturup porno seyretmeye benzer.

21. Özgürlük, bütün umutlarımızı kaybetmek anlamına geliyordu.

Sonra unutuluşun içinde kayboldum, o karanlık, sessiz ve kusursuz boşlukta.

22. Sevdiğiniz herkesin size sırt çevireceğini ya da öleceğini fark ettiğiniz zaman ağlamak kolaydır.

Zaman aralığını yeterince uzun tutarsanız, herkesin hayatta kalma şansı sıfıra düşer.

23. O sarmalayıcı karanlıkta, başka birinin kolları arasına hapsolmuşken, hayatta elde edeceğiniz her şeyin sonunda çöpe gideceğini anladığınız zaman ağlamak çok kolaydır.

Hayatta sizi gururlandırmış ne varsa hepsi çöpe gidecek. Ve ben içeride kaybolmuş durumdayım.

24. Neyi neden yaptığını bilmiyor, sonra da ölüp gidiyorsun.

Bulutlu bir gün, bu kadar yüksekte bile. Burası dünyanın en yüksek binası ve bu yükseklikte hava her zaman soğuk. Bu yükseklikte etraf o kadar sessiz ki, insan kendini o uzay maymunlarından biri sanıyor. Sana öğrettikleri küçük görevi yerini getiriyorsun. 

Bir kolu çek.

Bir düğmeye bas.

Neyi neden yaptığını bilmiyor, sonra da ölüp gidiyorsun.

25. Hiçbir zaman tamamlanmış olmayayım, ne olur!

Hiçbir zaman halimden memnun olmayayım. Hiçbir zaman kusursuz olmayayım. Kurtar beni Tyler, kusursuz ve tamamlanmış olmaktan kurtar beni!

Popüler İçerikler

Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!