“Eceli Getiren Suçlu mudur?” Bembeyaz Filmi ve Ahlaki Suç Kavramı Üzerine

Bu hafta uçakta izlediğim Bembeyaz (2021) filmindeki Vural Beyaz karakteri beni suç, vicdan, günah, ceza ve inanç kavramları üzerine düşündürdü; yıllar önce okuduğum kitaplara, üniversite yıllarında etik derslerinde tartıştığımız teorilere geri götürdü.

Kahramanımız babasının Amerikan Konsolosluğu’nun karşısındaki fotoğraf stüdyosunda çalışıyor. Evli, bir oğlu var.

İçki içmiyor, namaz kılıyor, masaya düşen ekmek kırıntılarını topluyor, boynunda muska taşıyor. Oğlu kopya çektiğini, bakkaldan para çaldığını itiraf ettiğinde bu davranışlarını “yanlış” olduğunu, kimse görmese Allah’ın göreceğini söylüyor. Çaldığı parayı “yerde buldum” diyerek iade etmesi konusunda ısrarcı oluyor. Ona tövbe etmeyi öğretiyor. 

Ancak oğluna dürüst olması konusunda dersler verirken kendisi yalan söylemekten hiç çekinmiyor. Babası “sigaraya mı çıktın” dediğinde, tereddüt etmeden “bitti o işler” cevabını veriyor. Karısına “dişimi fırçalamaya gidiyorum” deyip çocukluk arkadaşı Kartal ile meyhanede buluşuyor.  Müşterinin kavga sırasında dükkânın camına fırlattığı taşın duvarın sıvasını da zarar verdiğini söyleyerek aylardır duran çatlağın maliyetini de ona yıkmaya çalışıyor.  Dükkândan türlü bahaneler uydurarak çıkıp bir süredir beraber olduğu Sonay ile buluşuyor. 

Bu buluşmalardan birinde hamile sevgilisini öldürmesi hem filmin hem Vural’ın hayatının dönüm noktası oluyor. İşlediği cinayetin Karl Jaspers’ın Suçluluk Sorunu kitabında “hukuki suç'* olarak tanımladığı anlamda “suç” olduğu konusunda Vural’ın da izleyicinin zihninde de hiçbir soru işareti yok. Bu cinayet mevcut yasalara karşı işlenmiş bir suç.  

Peki cinayeti Jasper’ın “ahlaki suç” kavramı altında ele aldığımızda ise Vural’ın eylem bir suç mu? Jaspers’a göre ahlaki suçlar söz konusu olduğunda karar mercii mahkeme değil, bireyin kendisi, vicdanı, “kalbinin en derininde verdiği yanıt” (Jaspers 2015, 54).

Cinayet sahnesinden sonra Vural’ın vicdani hesaplaşmasına tanıklık etmeye başlıyoruz, ki bence film o zaman tam anlamıyla başlıyor.

Ross, suçluluk duygusunun ve bu soruya vereceğimiz yanıtın belirleyicisinin içinde yaşadığımız ahlak evreni olduğunu söylüyor (Ross 1975, 8). Vural’ın babasından ve çevresinden öğrendiği İslâm ahlakına göre cinayet günah. Ancak aralarında geçen bir diyalogda “takdiri ilahi” kavramını her ikisinin de kendilerinin ahlaki açıdan günahsız olduklarına ikna etmek için nasıl kullandıklarına tanıklık ediyoruz:

Vural: “Sen ‘olacakla öleceğin önüne kimse geçemez’, 'vakti geleni kimse tutamaz', demiştin ya…” diye başlıyor konuşmaya. “Eğer araba çarpar ve ölürsen eceli getiren Allah mıdır?”, 'Şoför Allah’ın şoförü müdür?”

Yıllar önce içkili araba kullanırken yaptığı kazada eşinin ölümüne sebep olduğu için bu örneğin İbrahim’i ne kadar rahatsız ettiğini görebiliyoruz:

“Allah’ın takdiri”, ”Kapat bu konuyu, bir daha da açma.”

Filmin önemli diyaloglarından biri de Vural’la imam arasında geçiyor:

“Baban da gelmişti. Hanımından sonra. ‘Tövbe kapısı açık mıdır?’” diye sormuştu. İmam İbrahim’e söylediğini bu kez de Vural için tekrarlıyor: “Tövbe kapısı hep açıktır.”

Bu sayede Vural, tıpkı İbrahim gibi, vicdani hesaplaşmasının sonucunda “suçsuz” olduğuna, tövbe sonrası affedildiğine ikna oluyor: Sonay hamileydi, onu İbrahim’e gidip her şeyi anlatmakla tehdit etti, korktu, zaten Sonay’ın eceli gelmişti, takdiri ilahi…

Film bana hapisteyken bile kendini “suçlu” olarak görmeyen bir başka suçlu-suçsuz’u Raskolnikov’u ve onun argümanlarını düşündürdü. Sanırım yönetmen Necip Çağhan Özdemir de balta sembolü ile onu hatırlamamızı istemiş. 

Filmin sonunda baltanın üzerine yağan kar İbrahim’in, Vural’ın, Raskolnikov’un ve dini, ahlaki öğretileri “işimize geldiği gibi” kullanmamıza izin veren toplumun günahlarını örtüyor mü?

Kurgu, oyunculuk ve sinematografi açından da parlayan bu filmi izleyin, düşünün, konuşalım, tartışalım. 

* Jaspers, Karl. 2015. Suçluluk Sorunu, __Almanya'nın Siyasal Sorumluluğu Üzerine. İstanbul: İthaki.

(Jaspers dört farklı suçtan bahseder: Hukuki, ahlaki, siyasi ve metafizik.)

** Ross, Alf. 1975. On Guilt, Responsibility and Punishment, London: Stevens and Sons Limited.

Bembeyaz (2021)

IMDb: 6.4

Özet: İnançla yetiştirilmiş bir eş ve baba olan Vural, görünüşte dindar ve konformist bir hayat sürmektedir. Ancak özel hayatıyla ilgili bir gerçeği öğrendiğinde her şey aniden karanlık bir hal alır.

Oyuncular: Mert

Fırat, Ece Çeşmioğlu, İnanç Konukçu, Rıza Akın, Kubilay Tuncer, Esra Ergün, Sarp Tanış, Gonca Küçükardalı, Erdem Kaynarca, Kamer Çelenk, Ece Ertez, Koraycan Yanaşık

Yönetmen: Necip Çağhan Özdemir

Instagram

Twitter

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu