Kahramanmaraş depremi sonrası akıllarımıza yüzlerce görüntü kazıdı... Bu görüntülerden birisi de enkaz altında hayatını kaybeden kızı Irmak Leyla Hançer'in elini bırakmayan bir baba Mesut Hançer'in çaresiz anları oldu... Acılı günler geçiren baba Mesut Hançer'in kapısını TV100 sunucusu Ece Üner çaldı ve babayla röportaj yaptı. Fakat Ece Üner'in tavırları ve soruları tepki çekti.
'Yer sarsıldığında fırında çalışıyordum. Hemen eşimi aradım, iki kızımın ve oğlumun iyi olduğunu söyledi. Fakat o gece en küçük kızım büyükannesinde kalmıştı. Irmak'ın kuzenleri gelmişti ve onlarla beraber olmak istemişti. Defalarca aradım ama ulaşamadım. Ben prensesimi kurtarmak için çıplak ellerimle kazmaya çalıştım fakat çıkaramadım... Çok dua ettim ama maalesef kaybettim...'
Hatta acılı babaya 'Irmak ile birbirinize nasıl seslenirdiniz? Bir hitap şekliniz var mıydı özel?' diye bile sordu...
bu kadının yağmacılardan ne farkı var? vicdanları yağmalamak değil mi bu? yardım malzemelerinin fiyatlarını arttıran satıcıdan ne farkı var? bu da alenen bir fırsatçılık değil mi?
Su yara deşici soruları sorarken bir sn bile nutkun tutulup ben ne yapıyorum ne diyorum diye düşünmedin mi.. seni kamera önündeki diğer kişilerden farklı görürdüm Ece Üner ama sen de herkes gibisin.. bu acı deprem olayı herkesin bir bir maskesini düşürdü.
ya ece Ünerin haber mantığı ajitasyon üzerine kurulu. daha once bir çok örneği var. bu haberden hemen önce bile acıklı müzik fonunda deprem görüntüleri eşliğinde konuşma yapıyordu. prim vermemek lazim