Dedelerin mezar taşını okuyamamak, sanki tüm ülke okur yazarmış gibi bir gecede cahil kalmak; Türkiye'de harf inkılabına ve Dil Devrimi'ne tepkili olanların sıkça dile getirdiği, bu inkılaplar yüzünden geçmiş nesillerle bağımızın kesildiğini savunduğu bir fenomen. Osmanlıca kursları, mezar kayıtları gibi olanaklar olsa da bir türlü dinmeyen bir serzeniş... Peki o mezar taşlarında ne yazıyordu? Yrd. Doç. Dr. Ertan Daş'ın İzmir'de yaptığı bir çalışmada ortaya çıkan mezar taşında alım gücünün düşük olduğu ve et, domates gibi besinlerin pahalılığından yakınıldığı görüldü. Müteveffanın da hayat pahalılığı yüzünden bamyaya yöneldiğini öğrendik.
Okuyalım 👇
şimdi bamya bile yiyemiyoruz a teyzem...
2 şey dikkatimi çekti. Domates ile et arasındaki 1/6 oran, şimdi daha fazla bir olan var. Bir de fakirin bamya yemesi, şimdi bamya zengin yemeği oldu, fakire kuru fasulye bile pahalı artık.
Düzen gene eski Düzen, Düzelen gene halk