Biyolojik saatimiz kompleks fizyolojimizin birçok yönüyle ilgilidir. Genlerimizin büyük bir kısmı biyolojik saat ile düzenlenir.
Özetle sirkadiyen ritimlere bağlı olarak çalışan biyolojik saatimiz uyku düzenini, beslenme davranışını, hormon salınımını, kan basıncını ve vücut sıcaklığını düzenlemeye yardımcı olur.
Biliyorsunuz, Aziz Sancar 2015 Nobel Kimya ödülünü DNA onarımının mekanistik çalışmaları alanında aldı. Bu ne demek?
Bu çok özetle şu demek;
Sirkadiyen ritimdeki bozukluklara hücrenin cevabı DNA hasarı şeklindedir. Sirkadiyen Ritim bilim dünyasında uzun süredir bilinmekle birlikte, bu ritmin hücresel düzeyde de geçerli olduğu bilgisi Nobel Ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar ve ekibi tarafından keşfedilmiştir ve bu konuda 2015’de Nobel Kimya Ödülünü almıştır. Aziz Sancar’ın klinik çalışmasının özü ise şudur;
Organizmaların içindeki hücreler sirkadiyen ritimlere ayak uydurur ve günün farklı saat dilimlerine göre fonksiyonlarını değiştirirler.
Örneğin gün ışığını gördüğümüzde beynimizdeki hipotalamus bölümü hücrelere mesaj iletir ve fizyolojik fonksiyonlar değişime uğrar. Ve hücrelerimizin içinde yer alan biyolojik saat genleri hücrenin protein yollarını değiştirir.
Sonuç; bilimin geldiği bu son noktada eski bir deyiş olan “Ne Yersen O’sun” yerine artık geçerli olan şu sözdür:
“Ne zaman Yersen, Ne zaman Uyursan,
Ne zaman Egzersiz Yaparsan O’sun!”
Haftaya size wellaging sürecinin ilk adımı olan kaliteli bir uyku düzenine sahip olmak ve bunun neticesinde daha sağlıklı, daha mutlu, daha enerjik, daha dengede olmanız için 25 Çözüm Önerisi vereceğim.
İyi Ol, Mutlu Ol!
YouTube
Instagram
Twitter
Facebook