Çocuk yetiştirmek kolay değil, kendi çocukluğunu hatırlayıp ona göre davranman yeterli olabilir. Ama çocukluğunu yanlış hatırlamıyorsan?!
Çocuk yetiştirmek kolay değil, kendi çocukluğunu hatırlayıp ona göre davranman yeterli olabilir. Ama çocukluğunu yanlış hatırlamıyorsan?!
Çocukken çok sevilen bu eylem, üşütüp hasta olur korkusuyla çocuklardan itinayla esirgenir. Çocuğuna düşen 1 damla yağmurdan hesap sormak, çocuğu yağmurdan deli gibi sakınmak adet olur. Yağmurun altında zıplayıp dönmesine izin verilmez. Oysa kendini hatırla... Kaşlarından süzülüp gözüne giren yağmur damlalarını düşün, yağmurun tadını anımsa dudaklarına bulaşan.
Çocukken keçi misali tırmanmadık yükselti bırakmayan taze ebeveyn, kendi çocuğu iki adımlık yere tırmanmaya kalktığında panikle engel olur. İlk hamlesinde düşüp başını 5 bin parçaya ayıracakmış gibi heyecana kapılır. İnşaattan kuma atlayan bendim çünkü...
Zamanında jelibonları, cipsleri, sarı gazozları lüp lüp götürürken, çocuğunun bunların bir tekini bile yemesi halinde en amansız hastalıklara yakalanacağını zannedip asla almamak da tipik ebeveyn davranışlarından.
Zamanında kendisine yan bile bakılamayan, okulun kabadayısı, vurduğunu deviren (!) ebeveynimiz, çocuğunun pısırık, ödlek, adeta bir korkak tavuk olmasından bıkmıştır. Oysa hep diyor 'sana vurana sen de vur' bak baban bunun sayesinde bugün bulunduğu yere geldi!
Çocukken sayılı yiyecekle beslenirken, onu yemem bunu yemem diye ailesine mum tuttururken, çocuğunun yemek seçmesine delirmek, onu ölesiye kınamak, nasıl olur da benim çocuğum pırasa, enginar yemez diye hayıflanmak da tipik huylarındandır.
Adım atmak için hususi su birikintileri kollayıp, içinde tepinmeyi pek seven ebeveynimiz çocuğu bir kez suya bassa veyahut bisikletle sudan geçse ona insanlık suçu işlemiş muamelesi yapmakta bir beis görmez.
Ebeveynimiz kendisi misafire silah zoruyla hoşgeldin diyen bir çocukken, kendi çocuğunun misafiri kapıda karşılayıp salona kadar onlara eşlik etmesini bekleyen, oturduklarında da afiyettesiniz inşallah diye sohbet açmasını uman birine dönüşür. Bu olmadığında da misafirin yüzüne bakamaz, yerin dibine geçer. Anne çağırdığı halde odana kapandığın günleri çabuk unuttun bakıyorum?
Okuldan kaçtığı, karnesinde 5 kırıkla eve geldiği günleri çabuk unutan ebeveynimiz, sanki vakti zamanında bir dahiymişçesine düşük not alan çocuğunu paylamaktan geri durmaz. Böyle bir dahinin nasıl 4 alan bir çocuğu olur hala aklımız almıyor!!
Basit bir problemi kendisi öğretmenin 50. defa anlatmasında ancak anlayabilen süper zeka ebeveyn, çocuğunun ilk hatasında onun asla ortaokuldan mezun olamayacak kapasitede olduğunu zannetmeye başlar. Oysa 6 kere 8 kırk sekiz, kafiyeli üstelik!
Anne-baba demeden önce 'çişim geldi' demeyi öğrenen ebeveyn, çocuğunun altına kaçırmasını bir türlü anlayamaz. Ya bir çocuk nasıl altına işer? bilimsel açıklaması var mı bunun?
Annesi kendisinden küçük kardeşlerini buna bırakıp pazara, ev gezmesine giderdi. Kendisi bütün kardeşlerini besler, altlarını temizler, uyuturdu, şimdi böyle bir ebeveynin çocuğu nasıl olur da kardeşini kıskanabilir? Bu kesinlikle kabul edilemez bir durum, hep birlikte kınayalım bu küçük kıskancı!
Kesinlikle öyledir de senin mahallede dalmadığın ağaç kalmamışken, bunu yapan çocuğuna neredeyse kırmızı bülten çıkaracak olman da pek akıl karı değil bilesin.
Kendisi gerçekle-hayal arasındaki ayrımı 2 buçuk yaşında mantıklı bir şekilde yaparken, çocuğunun nasıl olup da bir filmden, çizgi filmden korktuğunu anlayamaz. Yine kendisi karanlıklar lordu olarak anılırken çocuğunun karanlık korkusuna bir anlam veremez ebeveynimiz.
Çocukken tüm arkadaşlarını önce annesinin babasının onayına sunan, onay alması halinde onlarla arkadaşlık eden ebeveynimiz, kendi çocuğunun kafasına göre davranmasını haliyle yadırgar!
Kendisi ezelden ebede mantığıyla hareket ettiği, pil yalamadan önce pilin içindeki ağır metallerin ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini öngördüğü, boncuğu burnuna sokmadan önce soluk almasına engel teşkil edebileceğini anlayabildiği için, şimdi Berkun'un yaptığı mantıksız hareketleri sorgulamak elbette hakkı!
Kendisi Alman disiplinini benimsemiş bir çocuk olan, erkenden yatağına gidip, uyuyamasa bile anne babasının rahat etmesi adına yatağında beklemeyi göze alan ebeveynimiz, şimdi çocuğunun saat 9 olmasına rağmen yatmıyor olmasına tabii ki kızacaktır. Pepee de bitti daha ne bekliyorsun, gidip yatsana evladım!