'Eagles' Grubuna Dahi İlham Olup Başka Hayatlara Büyülü Dokunuşlar Bırakan Zelda Fitzgerald Hakkında 15 Gerçek

Birçok kişi Zelda'yı ünlü yazar F. Scott Fitzgerald'ın eşi olarak tanısa da, Zelda bu sıfatın çok daha ötesinde bir hayata ve karaktere sahipti. Birçok alanda yeteneği olan Zelda Fitzgerald'ın başarıya giden yolları dikenlerle ve taşlarla doluydu. Kendisinden sonra birçok kişiye farklı alanlarda ilham kaynağı olan Zelda Fitzgerald hakkındaki on beş şaşırtıcı bilgiyi sizler için derledik.

1. Tanınan ve etkili bir ailenin üyesiydi.

Zelda Sayre, Montgomery, Alabama'da doğdu. Sayre ailesi, yaşadıkları yerde çok etkili bir aileydi. Babası Anthony Dickinson Sayre, aynı zamanda senatör ve Alabama Yüksek Mahkemesi'nde yargıç olarak çalışmış bir avukattı. Zelda'nın büyükbabası ve büyük amcası da Birleşik Devletler Senatosu'nda görev yapmıştı.

2. Çocukken çok zeki ve hareketliydi ama okula karşı ilgisizdi.

Babasının itibarı için okula ilgisiz de olsa derslerini geçmeye gayret etti. Ayrıca film yıldızı Tallulah Bankhead ile o zamanlardan beri arkadaştı.

3. Zelda, Fitzgerald maddi açıdan başarılı olana kadar onunla evlenmeyi reddetti.

Çift, kendilerini gayri resmi de olsa nişanlı olarak gördü.

4. F. Scott Fitzgerald ile evliliği çalkantılıydı.

Evliliklerinin alkolizm, karşılıklı sadakatsizlik ve kıskançlıkla dolu toksik bir evlilik olduğu söylentileri bulunmakta. Zelda; kocasını, arkadaşı ve yazar dostu Ernest Hemingway ile ilişki yaşamakla suçladı. Evlilikleri boyunca sinir krizleri geçirdi. Hiç boşanmamış olmalarına rağmen F. Scott, 1940 yılında öldüğünde çiftin arası bozuktu.

5. Baleye tutkuyla bağlıydı.

Zelda genç bir kızken bale eğitimi almaya başlamıştı, ancak bir süre sonra baleyi bıraktı. Yirmili yaşlarının sonlarına doğru baleye yeniden ilgi duymaya başlayan Zelda, Fransa'da baleye takıntılı bir şekilde eğitim almaya başladı. Profesyonel bir dansçı olarak isim yapmayı umarak zamanının çoğunu pratik yaparak geçirdi. Ne yazık ki, 1930'da yaşadığı ruhsal çöküntü bale hayallerini suya düşürdü.

6. Ünlü müzik grubu Eagles'ın, onun hakkında bir şarkısı var.

7. Tek tutkusu bale değildi.

Zelda Fitzgerald, son derece yetenekli bir kadındı. Baleye ek olarak, yazarlığa ve resme de ilgisi vardı. Zelda, 1930'lu ve 1940'lı yıllar arasında akıl hastanelerine yatıp çıktı. Hastanede yattığı süreler boyunca Zelda, her zaman kendini meşgul tutmaya çalıştı. Boş zamanlarını resim yaparak ve yazarak geçirdi. İkinci romanı üzerinde çalışmaya başladı ve hatta popüler çocuk romanı Alice Harikalar Diyarında'yı resimledi.

8. F. Scott ve Zelda birbirlerini intihal yapmakla suçladı.

Scott, bazı karakterlerini Zelda'yı temel alarak oluşturmuş ve onunla gerçek hayattaki iletişimini, deneyimlerini romanlarına uyarlamıştır. Ayrıca Zelda'nın günlüklerindeki yazıları kelimesi kelimesine kopyalayarak kitaplarına koymuş ve kurgu ile gerçeklik arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmıştır. Zelda, The New York Tribune için yazdığı bir eleştiride, kocasının 'intihalin evde başladığına inanıyor gibi göründüğünü' söyleyerek dalga geçti. Diğer taraftan, Scott karısının edebi hayatını baltalamıştır. Zelda'nın yayınlanmış tek eseri olan Son Valsi Bana Sakla adlı romanını eleştirerek, onu kendi romanında kullanacağı otobiyografik ayrıntıları çalmakla suçlamıştır.

9. Trajik bir şekilde öldü.

1940'lı yıllarda Zelda, Kuzey Carolina'da bulunan Highland Hospital adlı akıl hastanesinde tedavi görmekteydi. Ne yazık ki Zelda'nın hayatı, 10 Mart 1949'da hastanenin mutfağında çıkan bir yangınla sona erdi. Zelda'ya bir elektroşok terapisi seansı için beklerken sakinleştirici verilmişti. Yangın hızla hastaneye yayıldı ve diğer sekiz kadınla birlikte Zelda da hayatını kaybetti. Öldüğünde sadece kırk yedi yaşındaydı.

10. Zelda, F. Scott Fitzgerald'ın yanına defnedildi.

Fitzgerald'lar arası bozulmuş da olsa 'ölüm bizi ayırana kadar' derken ciddiydiler. Zelda, Rockville Union Mezarlığı'nda yatan kocasının yanına gömüldü.

11. Zelda aslında bir şizofreni hastası değildi.

Kendisine resmi olarak şizofreni teşhisi konmuştu ancak günümüzdeki birçok uzman psikolog onun büyük olasılıkla bipolar bozukluğu olduğunu düşünmektedir.

12. Zelda'nın hikayesi kitaplara, oyunlara, dizilere ve filmlere uyarlandı.

Ölümünden bu yana geçen yıllarda Zelda, 1920'lerdeki altın çağında sahip olduğu ikon statüsüne geri döndü ve film yapımcıları ile diğer yazarlar için ilham kaynağı oldu. William Luce'un Zelda'nın yazılarına dayanarak yazdığı ve 'Bayan F. Scott Fitzgerald'ın portresi' olarak lanse edilen The Last Flapper adlı oyunun prömiyeri 1990 yılında yapıldı. Natasha Richardson, 1993 yılında Zelda'nın hayatını konu alan bir televizyon filminde Zelda'yı canlandırdı. Theresa Anne Fowler, 2013 yılında Zelda'nın erken dönem hayatını ve Scott ile evliliğini konu alan Z: Her Şeyin Başlangıcı adlı romanını yayınladı. Roman daha sonra Amazon için Christina Ricci'nin oynadığı bir diziye uyarlandı.

13. Tek romanı, "Son Valsi Bana Sakla" beğenilmedi.

Zelda, Güneyli bir kadın olan Alabama Beggs'in balerin olma hayalleri ve başarılı bir ordu subayıyla evlenmesini konu alan yarı otobiyografik romanı Save Me the Waltz'ı 1932'nin başlarında yazmaya başladı. Phipps Psikiyatri Kliniği'nde tedavi gördüğü bir sinir krizinden sonra, romanı bir aydan kısa bir sürede tamamladı. Kocasına 'Romanımla gurur duyuyorum ama kendimi zor tutarak yazdım,' diye bahsetti. Ne yazık ki, Save Me the Waltz iyi satmadı (Zelda kitaptan sadece 120.73 dolar kazandı) ve eleştirmenler tarafından büyük ölçüde kötülendi. New York Times'ın kitapla ilgili eleştirisinde şöyle deniyordu: 'Yayıncıları, neredeyse gülünç bir yazım dilini engellemeyi uygun görmedikleri gibi kitaba gerekli düzeltme hizmetini de vermemişler.' Bundan sonra, Zelda oyun yazmaya ve resim sergilemeye yöneldi ancak bunlarda da başarılı olamadı.

14. Zelda, bir dondurma markasına ilham oldu.

onedio.com

Jeni's Splendid Ice Creams, 2013 yılında Zelda'dan esinlenerek sınırlı sayıda bir dondurma serisi satışa çıkarıldı. Zelda Koleksiyonu adı verilen bu tatlılar, Zelda'nın Alabama'dan New York'a ve St. Paul, Minnesota'ya (F. Scott'un memleketi) uzanan yaşamını yansıtmak amacıyla dört farklı tatta sunuldu. Bu tatlar böğürtlen ve tatlı krema, konyak ve marmelat, bitter çikolatalı çavdar ve Loveless bisküvileri ile şeftali reçeliydi.

15. "The Legend of Zelda" oyunu ismini Zelda'dan aldı.

1980'lerin ortalarında Japon video oyunu tasarımcısı Shigeru Miyamoto'nun yeni Nintendo kahramanı için bir isme ihtiyacı vardı ve Zelda'nın tam olarak aradığı isim olduğunu düşündü. Miyamoto, 'Her açıdan ünlü ve güzel bir kadındı ve isminin tınısı hoşuma gitti,' dedi ve böylece oyunundaki prensese Zelda adını verdi. Oyun, büyük ilgiyle karşılandı.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Ölümünün Ardından Şiirlerinin Yakılmasını İsteyen Amerikalı Şair Emily Dickinson Hakkında 16 İlginç Gerçek
Vefatından 9 Yıl Sonra Gelen Eser: Gabriel García Márquez'in Arşivdeki Romanı Yayımlanacak!
Rus Edebiyatının Başyapıtlarından Savaş ve Barış Romanı Hakkında Pek Bilinmeyen 22 Şaşırtıcı Detay
Kitapseverler Müjde! Sineklerin Tanrısı Kitabının Dizisi Geliyor
Okurlarının Bayıldığı Kitapları Yazmaktan Bin Pişman Olduklarına İnanmakta Güçlük Çekeceğiniz 10 Ünlü Yazar

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı