Hayatta bazen açıklaması zor olan şeylerle karşılaşırız. Bazıları hakkında bir sürü teori üretiriz, doğruluğu veya yanlışlığı tartışılır. Bazıları hakkında ise ağzımızdan tek kelime çıkmaz, düşünemeyiz bile. İşte Bright Side'da derlenen bu içerikte görünce bir kez daha bakacağımız, 'Acaba...?' diye sorgulamalarda bulunacağımız şaşkınlık veren olayları inceleyeceğiz.
Ferrari şirketinin kurucusu Enzo Ferrari, 1988 yılında hayatını kaybetti. Yaklaşık bir ay sonra ise ünlü futbolcu Mesut Özdil doğdu. Fotoğraflarına bakıldığına, kardeş olduklarını düşünmemek için hiçbir sebep yok. Lakin doğum ve ölüm tarihlerini göz önünde bulundurunca, reenkarnasyon olma ihtimali nedir?
Titanic'in batmasından 14 yıl önce, 1898 yılında yazar Morgan Robertson 'Futility' adlı bir kısa hikaye yazdı. Hikayede bir geminin batışı anlatılıyordu ve tesadüfe bakın; geminin adı 'The Titan'. Tuhaf tesadüfler bu kadarla sınırlı kalmıyor. Titanic de, bu gemi de 'batmaz' olarak tanımlanıyordu. İki gemi de aynı özelliklere sahipti. İki gemide de yeterli sayıda cankurtaran sandalı bulunmuyordu. İki gemi de Kuzey Atlantik'de bir buz dağına çarptı. Titanic'in batışından sonra kitap yeniden yayımlandı.
Ünlü besteci George Handel, Jimi Hendrix'in komşusuydu. Tabii arada iki yüzyıllık bir zaman farkıyla. İkisi de Londra'da, birbirine çok yakın olan iki mahallelerde yaşadılar. İkisi de kendi alanlarında yaptıkları harika işlerle müziğin gelişmesine büyük ölçüde katkıda bulunan akıl almaz derecede iyi müzisyenlerdi.
Hoover Dam Barajı'nın yapım aşamasında hayatını kaybeden insanlardan biri de George Tierney'di. Hazırlık çalışmalarını yürüttüğü sırada, 20 Aralık 1922'de ölen George'un oğlu Patrick Tierney ise barajın yapımı sırasında hayatını kaybeden son kişi. O da, babasıyla aynı günde, 20 Aralık'ta hayatını kaybetti.
1895 yılında Ohio'da iki araba çarpıştı. İşin ilginç yanı ise, o dönemde araba sanayisi henüz her şeyin başındaydı. Bütün Ohio'da yalnızca iki araba vardı; onlar da kazaya karışan arabalardı. Ne yazık ki, o zaman otomobil kazaları henüz belgelenmeye başlanmamıştı. Dolayısıyla kazaya dair resmi kayıtlar bulunmuyor.
Bu iki Amerikan başkanın hayatları birbirine birçok açıdan benziyor. İşte en yaygın olan birkaç tanesi:
İkisi de kafalarının arkasına isabet eden bir kurşunla, bir kutlamadan önce cuma günü öldürüldü. Lincoln Paskalya'dan hemen önce; Kennedy ise Şükran günü arefesinde öldürüldü. İkisine de eşleri ve başka bir çift eşlik ediyordu.
İkisi de dört çocuk sahibiydi.
İkisinin de Billy Graham adlı bir arkadaşı vardı.
Kennedy'nin Lincoln adlı bir sekreteri; Lincoln'ün John adlı bir sekreteri vardı.
İkisi de Demokrat'tı, ikisi de güneyliydi, ikisinin de yerine geçen başkan yardımcısının adı Johnson'dı.
Birinci Dünya Savaşı'nda öldürülen ilk ve son İngiliz askerinin mezarları birbirine 6 metre uzaklıkta yer alıyor. Mezar taşları ise birbirine bakıyor. Bu ayarlamanın kasti olmasının ise imkanı yok.
Edgar Allan Poe'nun yazdığı Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü'nde, batan bir gemiden kurtulan dört gemiciyi ve bu gemicilerin Richard Parker adındaki miçoyu yemeye zorlanmasını görüyoruz. Poe, bu hikayenin gerçek hayatta olan olaylara dayandığını ama tamamen gerçek hayatta yaşanmış bir şey olmadığını öne sürdü.
Kitap yazıldıktan 46 yıl sonra, gerçekten bir gemi battı ve geminin mürettebatı Richard Parker adındaki bir miçoyu nasıl yediklerini anlattılar. Bu olaydan sonra, Poe'nun bir zaman makinesine sahip olduğuna dair söylentiler ortaya çıktı.
1975 yılının Temmuz ayında Bermuda Adaları'nda yaşayan 17 yaşındaki Erskine Lawrence Ebbin motorlu bisiklet kullanıyordu. Bir taksinin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Yaklaşık bir yıl öncesinde, yine Temmuz ayında Erskine'nin 17 yaşındaki erkek kardeşi de öldürüldü. O da, aynı motorlu bisikleti kullanıyordu. O da, bir taksinin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Hepsinin ötesinde ikisine de çarpan aynı taksiciydi ve aynı yolcuyu taşıyordu.
Anthony Hopkins, rol aldığı bir film için çalışma yapmak amacıyla George Feifer'ın 'The Girl from Petrovka' adlı kitabına ihtiyaç duyar. Kitabı her yerde arar, ama hiçbir yerde bulamaz. Bir gün tamamen tesadüfen metroda kitabın bir nüshasını bulur.
Daha sonrasında Feifer ile tanıştığında öğrendikleri ise fazlasıyla şaşırtıcı. Feifer, kitabın kopyasının kendisinde olmadığını, bir arkadaşına ödünç verdiğini ve arkadaşının da onu metroda bir yerde kaybettiğini söyler.
Roma İmparatorluğu, Romulus ve Remus efsanesine göre kuruldu. Romulus, Roma'nın ilk kralı. Sonrasında Batı Roma İmparatorluğu'nu yöneten kişi ise aslında Flavius Romulus Augustus olarak doğan Romulus Augustulus'du. Yine de, antik dünyanın en güçlü imparatorluklarından biri 'Romulus' ismi ile başladı, 'Romulus' ismi ile bitti.
2000 yılında 'The Simpsons' adlı dizinin yaratıcısı, Amerika'nın başkanının Donald Trump olduğu bir bölüm yayınladı. Acaba bir gün bunun gerçekleşeceğini biliyorlar mıydı?
İşin daha da ilgi çekici yanı ise, 2015 yılında yayınlanan dizinin bir başka bölümünde yayınlanan bir sahne ile gerçek hayattaki sahnenin birebir aynı olmasıydı.
simpsons dizisinin çizgi kalitesinin gelişimini bilenlerin yemediği kehanettir. youtube'da bir kullanıcı bütün yorumların altına şunu yazmış: "the event of trump going down the escalator happened in june this year. the clip of the simpsons was in july a month later. they copied the actual events. ıt's not a 15 year old episode." meali: "trump erdoğan'ın yürüyen merdivenlerden inişi bu yılın haziran ayında gerçekleşti. simpsons'ın klibi de temmuz'da, bir ay sonra yayınlandı. 15 yıllık bir bölüm değil, saçmalamayın len." 2000 yılında simpsons'ın böyle bir çizgisi yoktu, daha kötü çizerler tarafından çiziliyordu. videoyu açar açmaz ona dikkat ettim, yemedim, mutluyum, huzurluyum.
şu talihisz kardeşlerde taksici neden tutuklanmamış
Roma İmparatorluğu'nda tüm imparatorlar kendisinden önce gelenlerin isimlerini -sıfat olarak- alırdı. O yüzden Roma'daki tüm imparatorların adı Romulus'la başlıyor. Çok da tesadüf değil yani.